CHP’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer bugün partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Taşcıer’in gündeminde, CHP’nin 30 Haziran Pazar günü Gebze’de düzenleyeceği ‘Geçinemiyoruz Mitingi’ vardı.
Taşçıer bugüne kadar düzenledikleri Milli Eğitim, Emekli, Çay Üreticileri ve Buğday üreticileri mitingleriyle toplum adına denetleme, uyarma ve itiraz mekanizmasını kararlılıkla yürüttüklerini söyledi.
"Yurttaşlarımızın içine itildiği kör karanlığa karşı sessiz kalmamız mümkün değildir” diyen Taşçıer, 6,5 milyon asgari ücretlinin hiçe sayılan yaşam hakkı için ses olacaklarını ifade etti.
“Ekonomik krizin alım gücünde yarattığı büyük aşınma milyonlarca işçiyi, emekliyi, memuru eziyor. Yaşam umudunu tüketiyor” diye konuşan Taşçıer, şunları kaydetti:
“Yılın ilk 5 ayında yüzde 75’i aşan enflasyon nedeniyle hayat her geçen gün pahalılaştı ama maaş aynı kaldı. Alım gücü yılbaşından bugüne kadar yaklaşık 3 bin 900 lira eridi.
Şahsım devleti oralı olmadı. Hasan’ın sofrasından 425 adet ekmek, 11 kilo kıyma, 24 kilo pirinç ve 30 kilo tavuk eti eksildi.”
Taşçıer, yoksulluğa ve işsizliğe de değindi. “Yıllardır süregelen şatafat, israf ve yolsuzluk ekonomisi, seçim ekonomisiyle birleşince ortada kalan bir diğer kesim dar gelirliler oldu” dedi. Ardından da şu verileri paylaştı:
2024’ün ilk üç ayında toplam kredi kartları borcu 1,4 trilyon lirayı aştı. Bu rakam 2023’ün sonunda 1.1 trilyon lira idi. Yani 3 ayda dakikada 1,7 milyon lira borçlandık. Bu borcu, bu maaşlarla döndürmek mümkün mü? Elbette değil.
Doğal olarak takibe düşen kredi kartları patladı. 2023’ün ilk üç ayında 11,7 milyar lira olan takipteki kredi kartı borçları, 2024’ün ilk üç ayında yüzde 120 arttı.
Buna karşılık dar gelirlinin, emekçinin ücreti artmadı. Dolayısıyla henüz doğmamış çocuğuna kadar borçlanan her bir dar gelirlinin sesi de, nefesi de, çaresi de biz olacağız.
Asgari ücretliler, düşük gelirli çalışanlar ve tek gelirli aileler kadar bir diğer yakıcı sorunumuz da yoksullar. Bugün Türkiye’de 18,2 milyon yoksul vatandaşımız var. Bunların 7 milyondan fazlası da çocuk. Ve yoksulluğun en büyük sebebi de ne yazık ki kronik işsizlik.
Şahsım iktidarında geniş tanımlı işsizlik tarihi zirve yaparak 11 milyona dayandı. Son bir yılda işsizler ordusuna 1 milyon 204 bin kişi daha katıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, dün “Asgari ücrete ara zam yok, emekliye refah payı verilemeyecek” yönünde bir açıklama yaptı. İktidarın bu yöndeki ısrarlı iradesinin elbette siyasi bir bedeli olacaktır.
Ancak şunu vurgulamam gerekiyor. Güçlü devletin temelinde, mutlu bir toplum vardır. Bu nedenle bir iktidarın başarısı, sadece ekonomik büyüme ile değil, vatandaşlarının genel refah ve mutluluğu ile ölçülür. Mevcut asgari ücret ve emeklilerin içine itildikleri sefalet düzeni şahsım devletini mutlu edebilir.
143 ülke arasından 98'inci
Birleşmiş Milletlerin yayımladığı Dünya Mutluluk Raporu'na dikkati çeken Taşcıer, gelir düzeyi, sosyal destek, sağlıklı yaşam süresi, özgürlükler, nepotizm, yolsuzluk algısı gibi unsurlarda Türkiye'nin 143 ülke arasında 98'inci sırada yer aldığını kaydetti.
Taşcıer, adil bir yaşam ve hakça bölüşüm için 30 Haziran'da Gebze'de olacaklarını hatırlatarak, tüm duyarlı vatandaşları kendileriyle birlikte olmaya davet etti.
(HA)