26 Aralık Çarşamba günü Samandağ Belediye Nikah Salonu'nda Ğadir Bayramı dolayısı ile Kardeşlik ve Hoşgörü Paneli yapıldı. Panele Şıh Zülfıkar Çifçi, Sosyolog Ergin Sertel ve Hıristiyan cemiyetinden Basil Çapar katıldı. Paneli Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Mevlüd Oruç yönetti. Ğadir Bayramı nedeni ile yapılan panele Hıristiyan cemiyetinden de vatandaşların katılması ayrı bir renklilik kattı. Samandağ'da yaşayan 80 yaşındaki Basil Çapar konuşmasında Ğadir Bayramının tarihçesine katıldığını ve Alevi inanışındaki büyüklüğünü ve önemini kavradıklarını anlattı. "Bir arada kardeşçe yaşıyoruz. Aynı bayramları ve kültürü yaşıyoruz. Bu topraklar hepimize kültürünü vermiştir. Bu yıl Noel Bayramını ve Ğadir Bayramını birlikte kutladık. Ğadir Bayramınızı kutluyorum" dedi. Şıh Zülfıkar Çifçi, Ğadir Bayramının Alevi inancı içindeki yeri ve tarihini belirttikten sonra gençlerin kendi kültürlerine yabancılaştığını ve bunun büyük bir kayıp olduğunu anlattı. "Yüz yıllardır baskı altında yaşadığımız için gizlenme yarışına girdik. Bu süreç yozlaşmayı hızlandırdı. Fakat AB süreci ve Alevi toplumunun örgütlülüğü sayesinde bazı şeyler değişmeye başladı. Biz Arap Alevileri olarak kendi örgütlülüğümüzü yaratmak zorundayız" dedi. Sosyolog Ergin Sertel ise "Hükümetin son günlerde yaptığı Alevi açılımının yalancı bahar olma ihtimali her zaman vardır. Bundan dolayı bize bağışlayacakları bir günlük tatil ile sorunlarımız çözülmüş olmayacak. Elbette tatil talebini önemsiyorum fakat Alevi toplumu olarak haklarımızın takipçisi olmalıyız. Aynı zamanda özgürlükleri herkes için istemeliyiz" dedi.
Paneli yöneten Mevlüd Oruç açılış konuşmasında şunları söyledi:
"Ğadir Bayramı günü yaptığımız panel aynı zamanda bölgemizin zengin renkliliğinin de göstergesidir. Bugün ülkemizin ön plana çıkarılması gereken tablosu da budur. Bu tablo içimize işlemiştir. Ğadir Hum Bayramınız kutlu olsun. Bugün Arap Alevilerinin (yöremizde yaşayan Alevilerin) en büyük inanç bayramı Ğadir Hum Bayramıdır. Ğadir Hum Bayramının ülkemize ve bütün insanlığa barış, kardeşlik, hoşgörü, saygı, sevgiye vesile olmasını diliyoruz. Ğadir Bayramımızı Sünni, Hıristiyan, Türk, Kürt, Arap hangi inanç ve kökenden olursa olsun bütün komşularımız, akrabalarımız, arkadaşlarımızla birlikte kutlayabildiğimiz için gerçekten daha çok mutlu oluyoruz. Başka inançtan vatandaşlarımızın bayramımızı bizimle paylaşmaları hoşgörü, sevgi ve saygılı yaklaşımları bizlere bayram içinde bayram yaşatmaktadır. Alevi inanışına sahip insanlar olarak hepsine teşekkür ediyoruz. Ayrıca Hıristiyan âleminin Noel Bayramını ve geçen hafta kutladığımız İslam âleminin Kurban Bayramını tekrar kutluyor ve ülkemizin bir çiçek bahçesi gibi renkliliğinden sevinç duyduğumuzu ilan ediyoruz. Biz herkesin bayramını bayramımız olarak görüyoruz. İnsanlarımızın sevinçlerini ve acılarını paylaşmaları bütün dünyaya kardeşlik örneği göstermektedir.
Çağdaş uygarlık seviyesini demokrasi, laiklik, inanç özgürlüğü ve inanç özgürlüğünün güvencede olması olarak anlıyoruz. Biz buna inanan ve mücadelesini veren insanlar olarak Ğadir Bayramı gününün Antakya'da ve Samandağ'da tatil olması için Samandağ Kaymakamlığına ve Hatay Valiliğine dilekçelerimizi ve imzalarımızı verdik Fakat Samandağ Kaymakamlığından bizlere verilen yazılı cevapta yetkisizlik nedeni ile talebimizin karşılanamadığını söylüyorlar. Bizler Ğadir Bayramı günü bayramımızı ve inancımızı herhangi bir sorunla karşılaşmadan yaşayabilmek için Bakanlık, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı düzeyinde başvurmayı düşünüyoruz. Gelecek yıl 15.12.2008 Pazartesiye rastlayan Ğadir Bayramı günü tatil uygulanacağını umut ediyoruz. Biz her yıl Ğadir Bayramı günü ile ilgili olarak paneller söyleşiler yapıyoruz. Konuşmalarımızda yazılarımızda tatil uygulamasının ihtiyaç olduğunu belirtiyorduk Bu yıl resmî olarak dilekçe ve imzalarımızla başvurduk Biz bu konuda ihtiyaç olduğunu savunuyoruz. İnancımıza göre bugün çalışılmaz ve herhangi bir iş yapılmaz. Namazlar kılınır, dualar edilir, adaklar adanır, kurbanlar kesilir, kutsal mekânlar ve yerler ziyaret edilir. Hısım akraba ebeveyn çoluk çocuk bayramla meşgul olur. Fakat özellikle okulların ve resmi dairelerin sanki hiçbir şey yokmuş gibi normal mesailerine devem etmeleri sıkıntı yaratıyor. Bir yandan inancının gereği olarak bayramı kutlamak gerekirken çocuğunu okula göndermek veya resmi işini yerine getirmek gibi bir durumla karşılaşmak istemiyoruz. Demokrasinin işlediği laik ortamda bu tür sorunların rahatlıkla çözüleceğine inanıyoruz. Başkalarının özgürlüğü ve haklarının başladığı yere saygımızı koruyarak özgürlüğümüzü ve haklarımızı yaşayabilmek, ülkemizin uygar, çağdaş özelliği olmalıdır. (MÖ/TK)
* Mevlüd Oruç, Akdeniz Kültür ve Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu üyesi