Prof. Dr. Ahmet Tonak'a göre, sanayileşmiş 20 ülkenin (G20) toplantısından çıkan sonuç kararları, neoliberalizme "uzatmaları oynatmaya çalışmak"tan farksız. Tonak, krize karşı çözüm planı gibi sunulan kararların, aslında krizi yaratan temel mekanizmalarla hesaplaşmadığına dikkat çekiyor.
Dün (3 Nisan) açıklanan pakette öne çıkan karar, IMF'nin ve uluslararası finans kuruluşlarının toplam 1,1 trilyon dolarlık bir ek kaynakla desteklenmesiydi. G20 bünyesindeki ülkelerin liderleri, "IMF'nin güçlendirilmesi gerek" dedi.
Tonak: Uluslararası ticareti canlandıramazlar
Bu 1,1 trilyon dolarlık ek kaynağın, aslında ekonomiye para enjekte ederek uluslararası ticareti canlandırmayı hedeflediğini söyleyen Tonak, "ama bu etkili olamaz" deyip açıklıyor:
"Çünkü uluslararası ticaretin canlanması için, önce üretimin olması, üretim kararı veren yatırımcıların üretimi kârlı görmeleri, ürettiklerini satabilecekleri karlı piyasanın varlığına ikna olmaları gerekir. Bunun ortamı yok, dolayısıyla işsizlik giderek artıyor."
Paketin eşitsizliği yeniden oluşturmak anlamına geldiğini söyleyen Tonak "Başarılı olamayacaklar, ama göz boyuyorlar" diye konuşuyor.
"Örneğin bu paket yatırım bankacılığını doğrudan karşısına almıyor. Özel sektörü, piyasa mekanizmalarının yapısal, kriz yaratan niteliklerini karşısına almıyor."
Tonak alınan kararları eşgüdümlü uygulamanın da zor olduğunu söylüyor: "Çünkü, bu kişiler geri döndüklerinde kendi ülkelerindeki toplumsal tepkilere, çalkantılara, gündelik sorunlara yanıt vermekle boğuşacaklar."
"G20 bir görüş alışverişi toplantısından öte değil"
Tonak'a göre, bir tek karar bile, G20'nin karar alıp uygulayacak devletlerüstü bir kurum olmadığını gösteriyor.
"Kısmen yasal olmaya yollardan, kısmen vergi ödememek için büyük miktarlarda yer değiştiren, bazen Karayip adalarına, bazen İsviçre'deki bankalara giden, yaklaşık 11 trilyon dolar büyüklüğünde paralar var. Bu paranın üçte birinin İsviçre'de olduğu biliniyor. 'Vergi cenneti' denen bu yerlerle ilgili karar, metne değişerek girdi. Fransa başta olmak üzere, bazı ülkeler bu paralara el koymak, bu bölgeleri afişe etmek gibi yaptırımlar istiyor. Ama Hong Kong da bu bölgelerin içinde. Bu durum Fransa'yla Çin arasında sürtüşme yarattı. Metne bölgelerin adı girmedi.
"Yıllarca kapitalizmin normal addedilen bir parçası, şimdi kriz anında üzerine gidilmesi gereken bir sorun gibi görülüyor; ama üzerinde anlaşma sağlanamıyor."
"Yapılacak belli"
Tonak'a göre krize karşı sistem içinde çözüm, ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde devletin istihdam yaratan yatırımlar yapması. " ABD'nin altyapısı, kentleri, sağlık hizmetleri, eğitimi çökmek üzere. Buralarda hareketlenme istihdam yaratır, toplumun genelinin taleplerine, ihtiyaçlarına cevap verir." (TK)