Bu haber hızla geçiştirildi. Fakat bu olayın etkisi daha uzun bir zaman içerisinde etkisini gösterecek. Bandung'dan sonra, bu kez Brezilya Dış İşleri Bakanı Celson Amorim, Güney Afrika Dışişleri Bakanı Nkosazana Dlamini Zuma ve Hindistan Diş İşleri Bakanı Yashwant Sinha Brezilya'da G-3'ü yaratmak için toplandılar.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz İnacio Lula da Sliva için bu durum üçüncü dünya ülkelerinin bir güç oluşturması için stratejik bir öneme sahipti. Nesnel olarak G-3 , uluslararası bir ticaret ağı yaratılması ve uluslarası toplantılarda bir güç odağı oluşturulması düşüncesini yansıtıyor. Embriyo halinde olsa da bu G-3 birliği Güney Amerika Serbest Ticaret Birliği (MERCOSUR) ve Afrika- Avusturalya birliği ile Çin ve Rusya'yı da içine alarak 5'li bir blok oluşturmayı hedefliyor.
Özel bir kulüp değil, güç birliği
Celso Amorim, "Özel bir klüp oluşturmayı düşünmüyoruz" ve "çok kültürlü, çok kutuplu bir organizmanın içerisinden konuşmak istiyoruz" diyor. Yıl sonuna kadar G-3'ü oluşturmak için devlet başkanları bir araya gelme kararı aldı. En son Paraguay'ın başkenti Asuncion'daki MERCOSUR toplantısına Hindistan bir temsilci gönderdi bununla birlikte MERCOSUR'un Güney Afrika ile 1998'den beri süregelen ilişkilerinin olduğunu da hesaba katmak gerekir. Öte yandan birliği oluşturacak ülkeler güvenlik ve ulusal konuları da tartışmak için karar aldı.
Söylenenler şunu gösteriyor ki, Sovyet bloğunun çöküşünden sonra Washington'a karşı diplomatik anlamda güçsüzleşen diğer ülkeler için bu blok yeni bir dünyanın oluşturulması için önemli.
Yeni çoğulculuk
Yarım yüzyıl aradan sonra periferideki ülkeler yeni bir birlik oluşturmak için bir araya geliyor. Nisan 1955'de Bandung'da yani esi Endonezya'nın merkezinde bağımsız bir güç oluşturmak için bir araya gelmişlerdi.
Bandung'daki konferansın üzerinden Kore ve Hindiçin'de savaşlar yaşandı, Dien Bien Phu'da Fransızlar tarihsel bir yenilgiye uğradı. Eski kolonyal alışkanlıklarla birlikte yeni emperyalist Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin ve Kore topraklarında yenilgiyle tanıştı.
Sonuçta, Bandung'la birlikte uluslararası siyasetin yeni aktörleri kendini göstermeye başlıyor. Vietnam'da ve Cezayir'deki savaşlardan sonra üçüncü dünya ülkelerinin kendi kaderlerini çizmek için buluştukları yer de burası olmuştu. 1962'de ise Belgrad'ta toplanan bağlantısızların arasında Jawaharial Nehru, Cemal Abdul Nasır, Ahmed Sukarno, Kwame Nkrumah ve Josip Broz Tito gibi temsilciler vardı.
Zamanla Bandung ve Belgrad'dea bir araya gelen ülkeler kendi yollarını ulusal kalkınma ya da sosyalizm yolunda çizdiler.
Aradan geçen yarım yüzyıl sonrasında dünyanın sorunları şüphesiz farklılaştı. Çok kutuplu dünya giderek tek kutuplulaştı, bu anlamıyla G-3 Güney ülkelerinin yeniden varolması açısından önem kazandı.
Brezilya'da sınıf çatışmalarının keskinleşmesi ve Cardosa hükümetinden sonra Lula'nın işbaşına gelmesi bu noktada önem kazandı. Çin 2 yıl içerisinde Brezilya ile ticari ilişkilerini geliştirdi. Aynı dönem içerisinde Brezilya ile Güney Afrika, Hindistan ve Senegal arasındaki karşılıklı ticari ilişkilerin arttığını görüyoruz.
Brezilya'nın açtığı bu yol aslında Latin Amerika ülkeleri için yeni bir umuttur. Peru, Venezuella, Meksika ve Küba'yı da içine alan güçlü bir MERCOSUR aynı zamanda ABD'ye karşı güçlü olmanın da yolunu açacaktır. Bugün Brezilya'da yeni gelişmekte olan burjuvazi ile Güney Afrika'nın yeni siyah elitlerinin işbirliği, bunun yanısıra Hindistan yeni burjuvazisinin beklentileri örtüşmektedir.(NK)
* Uruguaylı gazeteci Zibechi'nin Rebelion.org'da yayınlanan yazısını çeviren Nuh Köklü