İstanbul’un ortasında, Feriköy’de bir futbol sahasındayız. Irak’tan, Gürcistan’dan, Adıyaman’dan, Almanya’dan gelen kadınlar ve queerler burada futbol oynuyorlar.
Etraflarındaki tellerin ardından onları izleyen erkekler, kendilerince “taktik” veriyorlar. Ancak bir süre sonra erkekler sahadan ayrılıyor, kadınlar ve queerler futbola devam ediyor.
Sahadaki enerji, dayanışma ve özgürlük duygusu belirgin. Bu yıl Discover Football, futbolu birleştirici bir güç olarak kullanan festivalini İstanbul’a taşıdı.
Festival, 14-15 Kasım tarihlerinde Feriköy Spor Salonu’nda düzenlendi. Discover Football, kadın futbolu aracılığıyla toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan bir organizasyon olarak, futbol sahasını ayrımcılığa karşı mücadele edenler için bir platform haline getiriyor.
Organizasyonun hikayesi 2006 yılında, İran kadın milli takımı ile düzenlenen tarihi dostluk maçıyla başladı. O günden bugüne ulusal ve kültürel sınırları aşan pek çok etkinlik düzenleyen Discover Football, bu kez İstanbul’daki kadınlar ve queerlerle bir aradaydı.
Sahadaki kadınlar, queerler ve organizatörlerin anlatımları, bu etkinliğin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
İlayda: Özgürlüleşiyoruz, yeniden inşa ediyoruz
Ankara’dan festivale katılan İlayda, ilk futbol maçını oynadığı bu etkinlikte özgürleştiğini hissettiğini söylüyor:
“Burada olmak bana kendimi özgürleştirmiş hissettiriyor. İlk defa futbolla ilgilendim ve burada futbol, sadece gol atmanın değil, paslaşmanın ve birlikte hareket etmenin değer kazandığı bir oyun. Sistemin dayattığı kazanma stresinden uzak, oyundan zevk alarak hareket ediyoruz. Burası, hem bedenimizle hem de ruhumuzla özgürleştiğimiz bir alan. Düzenli buluşmalar ve spor yapabilmek bizim için çok kıymetli. Normalde spor salonlarına gitmek bize pek uygun gelmiyor, ama burada tamamen farklı bir deneyim yaşıyoruz.”
Gökyüzü Şutlayıcıları: Depremden dayanışmaya”
Adıyaman’dan festivale katılan Gökyüzü Şutlayıcıları, deprem sonrası dayanışmayla bir araya gelen kadınlardan oluşuyor.
Takımın kaptanlarından Kader Çetintaş, bu süreci şöyle anlatıyor:
“Deprem sahasında nefes alacak bir alan yaratmamız gerekiyordu. Kadınlar arasında bir dayanışma kurduk ve futbolla bir araya geldik. Adıyaman’ın görünmeyen yerlerinden birinde dayanışmayı büyütmek istiyoruz. Yerel kadınlar bu süreci sahipleniyor. Gökyüzünden başka bir yerimiz yoktu; o yüzden Gökyüzü Şutlayıcıları adını aldık. Dayanışmamız ve futbol sevgimizle kendimizi var ediyoruz.”
Bir diğer takım üyesi, Nursel Sarıkaya ise sahada bu kadar kadınla bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ediyor: “Burada olmak inanılmaz bir duygu. Bu kadar kadını bir arada görmek güç verici.”
Irak’tan Tiba: Futbol hayattır
Irak’tan gelen Tiba, futbolun onun hayatındaki yerini anlatırken heyecanını gizleyemiyor:
“Futbol benim için hayat demek. Irak’ta kadınlar ve LGBTİ+’lar için futbol oynamak çok zor. Ailem beni desteklediği için şanslıyım. Tutkum var ve ailem ışığımın parlamasına izin veriyor. En büyük hayalim Irak kadın futbol takımında oynamak.”
“Dayanışma hikâyeleri bizi güçlendiriyor”
Festivali organize eden Kurinden United topluluğundan Simru, organizasyonun hem sahadaki görünürlük hem de dayanışma açısından ne kadar önemli olduğunu şu sözlerle anlatıyor:
“Berlin’de benzer bir etkinliğe katıldık ve bunu Türkiye’de de yapabilir miyiz diye düşündük. Burada olmak, sahada kadın ve queer görünürlüğü açısından çok önemli. Adıyaman’dan gelen kadınların dayanışma hikayeleri gibi pek çok hikaye, birbirimizi güçlendirmemizi sağlıyor.”
FemSport’tan İrem Sarıkulak ise bu etkinliğin futbolun ötesine geçen bir anlam taşıdığını belirtiyor:
“Buradaki kadınların amacı sadece futbol oynamak değil, aynı zamanda politik bir meseleyi görünür kılmak. Bu organizasyonun bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum. İnsanların hikayelerini öğrenmek ve birbirimizi güçlendirmek için bu alanlar çok önemli.”
Almanya’dan katılımcılar: Ortak mücadele
Almanya’dan festivale katılan bir sporcu ise sahadaki farklı ülkelerden gelen insanların ortak mücadelelerini anlatıyor:
“Burada olmak harika bir his. Almanya’da da kadın futbolu halen erkek futbolunun gerisinde. Dünya Kupası’na kadınların katılımı bile erkek futboluna göre ikinci planda kalıyor. Homofobi ve transfobi sahada hala büyük bir sorun. Ancak burada gördüğümüz dayanışma, bizi daha güçlü kılıyor.”
Feriköy’deki bu saha, sadece futbol oynanan bir alan değil, kadınların ve queerlerin özgürleştiği ve dayanışmanın örüldüğü bir mekân oldu.
Dünyanın farklı yerlerinden gelen bu insanlar, birbirlerinden güç alarak sadece futbol değil, toplumsal eşitlik mücadelesini de sahada yeniden inşa ediyorlar. Bu festival, sahadaki her bir katılımcının sesiyle “futbolun başka bir dünya mümkün” mesajını haykırdığı bir dayanışma örneği olarak hafızalarda kalacak.
(EMK/HA)