Futbolda şike iddianamesinde adı geçen futbolcu ve yöneticilerin statlara girişi yasaklandı. Dün akşam (4 Aralık) İstanbul Büyükşehir Belediyespor (İBB) ile Kayserispor arasında oynanacak maç öncesi İBB'li futbolcu Can Arat ısınma sırasında sahadan çıkarılırken Eskişehirsporlu Mehmet Yıldız ve Bursasporlu Gökçek Vederson da takım kadrolarından çıkarıldı.
"Bunun bedelini kim ödeyecek?"
Haklarında herhangi bir hüküm olmadan, sadece "şüpheli" oldukları gerekçesiyle futbolcuların mesleklerini yapmalarının engellenmesini bianet'e değerlendiren spor yorumcusu ve aynı zamanda hukukçu olan Bağış Erten, ortada çok ciddi bir hukuki kaos olduğu görüşünde.
Türkiye futbol tarihinin en karanlık noktalarının 6222 sayılı "Sporda şiddetin ve düzensizliğin önlenmesine dair" yasayla çözmeye çalışmanın "saçma" olduğunu ifade eden Erten, bu uygulamaların ekonomik ve hukuki sonuçlarının bedelini kimin ödeyeceğini sordu ve sözlerine şöyle devam etti:
* Geçtim adalet anlayışını, ekonomik rasyonalite açısından çok ciddi sorun yaratacak.
* Futbolcular, maç başına para alıyorlar. Maç başına para alan futbolcuların, alamadıkları paralarını geri isteme hakları doğacak.
* Onları oynatmama iradesi olmayan kulüpler, futbolculara para ödemek zorunda kalacaklar. Kulüpler bunun üstüne zararlarını karşılamak için devlete gidecek ama devlet bir şey yapamayacak.
"Yasa özellikle taraftara karşı acımasız"
Yasanın problemlerinin bu olaylar patlamadan önce de var olduğunu söyleyen Erten, yasanın öncelikle taraftara karşı son derece acımasız olduğunu vurguladı.
Herhangi bir maçta taşkınlık iddiasıyla savcılık soruşturmasına maruz kalan bir kişinin, soruşturma bitene kadar takımının maçı olduğunda karakola gidip imza vermesi gerektiğini üstelik sadece futbol maçlarında değil; basketbol, voleybol hatta takımın kürek takımının yarışı varsa, onda bile imza atması gerektiğine dikkat çeken Erten, yasayı şu sözlerle eleştirdi:
"Mesela Mardin savcısı televizyonda maç seyrediyor ve kamera tribünleri gösterdiğinde birini küfrederken görüyor. Hakkında soruşturma başlatıp, bu insanın üç sene maçlara gitmesini engelleyebilir."
"Kararı savcının vermesi abes"
Herhangi bir suçunuz olmasa, sadece hakkınızda şüphe olsa bile hak mahrumiyetine maruz kalabileceğinizi söyleyen Erten, hakkınızdaki "şüphe" kararını da savcının vermesini "abes" buluyor:
"İdari uzaklaştırma cezasından söz ediyoruz. Bütün kurumlarda ilgili kurum, gerekli gördüğü insanları tedbir amaçlı uzak tutar. Ama bunun savcılık kararıyla gerçekleşiyor olması, masumiyet karinesine bakılmaksızın insanların statlardan uzaklaştırılması çok ciddi problem yaratacak.
"Bu idari bir mesele. Futbol Federasyonu, tedbiren böyle bir karar verebilir. Ancak bunu savcının önüne atmak futbolu kriminal vaka haline getirip adli mahkemelerde bu işi çözmeye çalışmak bu yasanın en garabeti. Bu taraftar için de, oyuncu için de geçerli. (EKN)