Seçimlerde yaşanan tartışmanın "mafya mı, siyaset mi kazansın" meselesine indirgendiğini düşünen Kılıç'a göre, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), mafyayı, "yolsuzluğu temizleyeceğiz" iddiasıyla futbolu kontrol altına almaya çalışıyor.
Gazeteci Kılıç, mafyanın futboldaki temsilcilerinin de, "futbola siyaset bulaştırılıyor" diye yaygara kopararak ellerindeki rantı kaptırmamaya çalıştıklarını düşünüyor.
Kılıç, Türkiye futbolunun kirliliklerden temizlenmesi için en üst kurum olan federasyonun hem mafyadan hem de siyasetten kurtarılması gerektiğini belirtiyor.
Ulusoy:109, Bermek:102
Türkiye Futbol Federasyonu'nun dün Ankara'da gerçekleşen Olağanüstü Genel Kurulu'nda federasyon başkanlığına Haluk Ulusoy seçildi.
Daha önce iki dönem (1997-2004) ve toplam 7.5 yıl federasyon başkanlığı yapan Ulusoy, Ankara'da toplanan TFF Olağanüstü Genel Kurulu'nda 223 delegeden 109'unun oyunu alırken, diğer aday Ayhan Bermek 102 oyda kaldı .
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ulusoy'un Futbol Federasyonu Başkanı seçilmesi üzerine, "Görevden alma yetkim yok, ancak Genel Kurul'u olağanüstü kongreye çağıracağım" dedi.
Kılıç: Mafya futbolda iktidara karşı tek vücut
"Kirli Kramponlar" adlı kitabıyla futbol mafya siyaset bağlantısını belgeleriyle ortaya koyan gazeteci Ecevit Kılıç, Haluk Ulusoy'u 1.5 yıl aradan sonra yeniden başkanlığa taşıyan, hükümetinde taraf olduğu Futbol Federasyonu seçimlerini bianet'e değerlendirdi.
Federasyon seçimlerini ve yaşanan tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dün yapılan ve Haluk Ulusoy'un kazandığı seçim Türkiye futbol tarihinde daha önce görülmemiş bir mücadeleye sahne oldu. Mafya ve siyaset kıran kırana mücadele etti.
Son dönemde birçok futbol kulübünü denetimine alan AKP'nin amacı futbolu tamamen kontrol altına almak. Bunun için hedef futbolun en üst kurumu olan Futbol Federasyonu. Bir önceki seçimde yasa değişikliyle önünü kapatılan Haluk Ulusoy, yasa maddesinin iptal edilmesiyle yeniden aday oldu. AKP ise Ayhan Bermek'i aday yaptı. Seçimi de Ulusoy kazandı.
Bu seçimin önceki seçimlerden farkı ne?
Bundan önceki Futbol Federasyonu seçimlerine genellikle mafya damgasını vururdu. Yarış da mafya grupları arasında yaşanırdı. Alattin Çakıcı'nın desteklediği aday kaybeder, Korkut Eken'in desteklediği aday kazanırdı. Bunun son örneği 1997 seçimlerinde yaşandı. Ulusoy'u Susurluk çetesi, Mustafa Kefeli'yi ise Sedat Peker ve Alaattin Çakıcı desteklemişti. Seçimi Ulusoy yani Susurluk çetesi kazandı.
Bu seçimde AKP'ye karşı tüm mafya grupları Ulusoy'u destekledi. Ulusoy'un kazanmasındaki en büyük güç mafyadır. Çünkü, mafyanın en iyi örgütlendiği alanlarda biri futboldur. Başka Karadeniz olmak üzere hatta Doğu ve Güneydoğu Anadolu delegeleri üzerinde ülkücü çete liderleri Sedat Peker ve Alaattin Çakıcı'nın büyük bir etkinliği var.
Hükümetin desteklediği Bermek neden kazanamadı?
AKP, Trabzonspor, Karyserispor, Erciyesspor, Malatyaspor, Ankaraspor ve Sivaspor'un başına istedikleri isimleri getirdi. Ancak, mafyadan federasyonu alamadı.
Aslında AKP, mafyanın bu gücünün farkındaydı. Bunun önünü kesmek için çalıştı. Bunun için Başbakan Erdoğan, 3 gün önce İstanbul'daki evinde Davut Dişli'yle baş başa görüştü. Yeraltı dünyasının futboldaki temsilcisi olarak bilinen Dişli, daha önce Sedat Peker operasyonunda gözaltına alınmıştı.
AKP'nin adayı Ayhan Bermek'in kaybetmesinin ikinci nedeni ise partinin futboldaki temsilcilerinin ikiye bölünmesiydi. Başbakan ve Bakan Mehmet Ali Şahin'in Bermek'i desteklemesine karşın İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun oğlu Murat Aksu ve Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak Ulusoy'u destekledi.
AKP'nin kaybetmesinin üçüncü bir neden daha var: CHP'nin de Haluk Ulusoy'u desteklemesi. CHP'li belediye başkanları ve yerel örgütler, sırf iktidara muhalefet adına Ulusoy'a çalıştı. (KÖ/EÖ)