Almanya'nın Köln kentindeki Ludwig Müzesi'nin Arter işbirliğiyle düzenlediği Füsun Onur retrospektifi, 16 Eylül'de ziyarete açılacak.
Küratörlüğünü Barbara Engelbach (Ludwig Müzesi) ile Emre Baykal'ın (Arter) birlikte yürüttükleri sergi, sanatçının altmış yıla uzanan pratiğine toplu bir bakış sunuyor.
28 Ocak'a kadar açık kalacak sergi, sanatçının 1960'lardan günümüze uzanan kesintisiz pratiğine kapsayıcı bir bakış sağlıyor.
Bazıları büyük ölçekli mekânsal yerleştirmeler olmak üzere sanatçının farklı dönemlerden yaklaşık doksan yapıtını bir araya getiren sergi için Onur, izleyiciyle ilk kez buluşacak yeni bir eser de üretiyor.
Barbara Engelbach ile Emre Baykal'ın eşküratörlüğünü üstlendiği sergideki eserlerin önemli bir bölümü, Arter Koleksiyonu'ndan ödünç verilen ve en eskisi "Beyaz Kağıt Üzerinde Alan Ayırmak" (1965-66) adlı serideki çizimleri de kapsıyor.
Sanatçının bu sergi için özel olarak geliştirdiği "A Room with a Muse / Perili Oda" (2023) adlı yerleştirmesi de izlenebilecek. Bu yerleştirmenin müziğini, sanatçının daveti üzerine Begüm Çalımlı besteleyip icra etti.
Füsun Onur'un yalısı, sanatçılar için misafir evine dönüştürülecekFüsun Onur ve 2022'de ölen ablası İlhan Onur, doğup büyüdükleri ve sanatçının halen yaşamakta olduğu Kuzguncuk'taki Hayri Onur Yalısı'nı, ileride müze-ev olarak ziyarete açılması ve içeriğini Arter'in oluşturacağı misafir sanatçı programlarına ev sahipliği yapması için Vehbi Koç Vakfı'na bağışlamıştı. Füsun Onur'un tüm sanatsal üretimine tanıklık eden yalının, iki kardeşin yaşam alanları olan giriş katı olduğu gibi korunurken, bir üst katının farklı disiplinlerden sanatçılar için bir misafir evine dönüştürülmesi planlanıyor. Sanatçının en alt kattaki atölyesi ise konuk sanatçıların kullanımına açık hâle getirilecek. | |
Füsun Onur kimdir?
Türkiye'nin öncü çağdaş sanatçılarından. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü'ndeki eğitiminin ardından, 1962'de yüksek lisans için Fulbright bursu kazanarak gittiği American University, Washington D.C.'de, ardından Maryland College of Art'ta heykel üzerine çalışmalarını sürdürdü.
Çalışmalarında, anlatısal ve dolaylı otobiyografik referanslarla yüklü, basit, gündelik malzemelerin doğasında bulunan mekân, zaman, ritim ve biçim potansiyellerini ele almayı seçti. 1970'lerin başında Türkiye'de avangardı güncel sanat kanonuna dahil etmek için çalıştı.
1967'de İstanbul'a döndükten sonra da çalışmalarına şekil vermeye devam etti. İlk kişisel sergisini 1970'te Taksim Sanat Galerisi'nde açtı.
Sanatçının eserleri, Staatliche Kunsthalle Baden-Baden (2001), ZKM, Karlsruhe (2004) ve Van Abbemuseum, Eindhoven'daki (2005) karma sergilerin yanı sıra İstanbul Bienalleri (1987, 1995, 1999, 2011, 2015), 2. Moskova Bienali (2007) ve dOCUMENTA(13), Kassel'de (2012) sergilendi. Sanatçının 2022 yılında düzenlenen Venedik Bienali 59. Uluslararası Sanat Sergisi için hazırladığı "Evvel Zaman İçinde..." adlı yerleştirmesi ise Bige Örer küratörlüğünde Arsenale'deki Türkiye Pavyonu'nda sergilendi.
İstanbul'da yaşıyor ve üretiyor.
(AÖ)