Adana’da Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'na düzenlenen operasyonda gözaltına alınıp, dün adliyeye sevk edilen 28 kişiden, vakfın kurucu başkanı Alparslan Kuytul'un da aralarında bulunduğu beş kişi bugün tutuklandı.
Gözaltına alınanlardan altısı hakkında ev hapsi ve yurtdışı yasağı verilirken, 17'si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Vakfa kayyum atandı
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, 30 Ocak'ta Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'na operasyon düzenlemişti.
Adana Valiliği, operasyondan bir gün sonra Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'nın geçici olarak faaliyetten men edildiğini açıkladı. Bundan Adana Asliye Hukuk Mahkemesi de Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'na kayyum atandığı duyurdu.
TIKLAYIN - Furkan Vakfı’na Operasyon
“Vakıf faaliyeti adı altında kuruluş amacı dışında anayasal düzene karşı fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek kamu güvenliğine karşı faaliyet yürütme ve suç örgütü kurma” suçlamasıyla Adana merkezli üç ilde gerçekleştirilen operasyonda, kurucu başkan Alparslan Kuytul ile vakıf yöneticileri ve “hocalar” olarak nitelenen kişilerin de aralarında bulunduğu 28 kişi gözaltına alındı.
Adana’nın Seyhan ilçesi Abidinpaşa Caddesi'ndeki vakfın genel merkezinde de arama yapıldı. Bulunan para ve bilgisayarlara el konuldu.
Alpaslan Kuytul ve 27 kişi, Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgularının ardından dokuz gün sonra adliyeye sevk edildi.
Kuytul ile birlikte 25 kişi, savcılık sorgularının ardından, “FETÖ/PDY, PKK/KCK, El Kaide, DAEŞ silahlı terör örgütlerine bilerek ve isteyerek yardım etme”, “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “örgüt faaliyeti çerçevesinde nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik” suçlarından, şüphelilerden İdris Bilal'i bu suçlarla birlikte ayrıca “Müstehcenlik” suçundan tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk edildi.
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Kuytul, Taha Yasin Demir, İdris Birer, Erol Ardıç ve Ali Alagöz’ün tutuklanmasına karar verdi.
Alparslan Kuytul hakkında |
Basında “muhalif İslamcı” olarak adlandırılan Alparslan Kuytul hakkında daha önce “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlarından toplam 7 yıl hapis cezası istemiyle açılan iki ayrı soruşturma da davaya dönüştü. Kuytul'un sosyal paylaşım sitesinde yayınlanan videolarda, “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” ve “15 Temmuz darbe girişimini destekleyen ifadeler kullandığı” iddiasıyla hazırlanan iddianameler Adana 22. ve 2. Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından kabul edildi. Kuytul bu davalardan tutuksuz yargılanıyor. Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki iddianamede, Kuytul’un YouTube video paylaşım sitesinde 1 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanan konuşmasında cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddia ediliyor. Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede de Kuytul’un vakfa ait sosyal paylaşım sitelerine yüklenen video görüntülerinde, “FETÖ’nün darbe girişimini destekler mahiyette açıklamalar yaptığı” ileri sürülüyor. İddianamede, Kuytul’un konuşmalarında darbe girişimi sonrası tutulan demokrasi nöbetlerine de tepki gösterip ,“Demokrasi dediğiniz zaman tüm haramları da kabul etmiş oluyorsunuz. Ben söylüyorum, kim demokrasi için sokaklara çıkarsa gayri İslami bir düzeni savunmuş olur. Bunun da hesabını Allah’a verir” diyerek ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği’ aktarıldı. İslami Analiz isimli internet sitesinin haberine göre, Alparslan Kuytul, “İslami Harekette muhalefetin önemi nedir?” sorusuna şu cevabı vermişti: “İslam muhaliftir; bütün peygamberler gönderildikleri topluma muhalefet etmişlerdir. Hiçbir peygamber, gönderildikleri toplumla uzlaşmaya çalışmamıştır. Yanlışlara muhalefet etmişlerdir. Peygamberler ılımlı olmak ya da uzlaşmak için gönderilmezler. Bâtılı yıkmak için gönderilirler. O yüzden peygamberler aynı zamanda muhalif liderlerdir.” Gazeteci Yıldıray Oğur da Karar gazetesindeki “İhbar et, kapat, yakala, kurtul!” başlıklı yazısında, Kutyul ile ilgili şunları yazmıştı: “…Son örnek El Ezher’de okumuş, radikal fikirleri olan, Adana merkezli bir vakıf etrafında küçük bir cemaat kurmuş Alparslan Kuytul’un başına gelenler. Fikirlerini, Suriye, darbe, iktidar hakkındaki küçük videolarla zaman zaman önümüze düşen siyasi pozisyonlarını eleştirmek, yerden yere vurmak mümkündü. Zaten bu yapılıyordu. “Ama Kuytul’u gözaltına almak, vakfına kilit vurmak, hem de bunu yaparken somut bir delil ortaya koyamayıp, siyasi eleştirilerini gerekçe göstermek, hatta bir muhafazakar gazetenin yazarının yazdığı gibi işi 28 Şubatvari “dini siyasete alet ediyordu” argümanlarına kadar vardırmak, “vakıf kasasından 350 bin tl çıktı” gibi haberlerle linçe kalkmak, ortada konuşacak hiç bir şey bırakmıyor.” Hakan Albayrak da yine Karar gazetesindeki yazısında Kuytul’la ilgili şunları yazmıştı: “Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, AK Parti iktidarına müthiş bir öfke duyuyor. Altından kalkamıyor bu öfkenin. Yerli yersiz demeden öyle laflar ‘çakıyor’ ki iktidara, niyetinin üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu çok belli ediyor. Bidayette böyle değildi aslında. Zaman zaman eleştirmekle beraber, hasım gibi görmezdi / göstermezdi iktidarı…” Danimarka Göç ve Uyum Bakanlığı, Ağustos 2017’de sosyal medyadan Alpaslan Kuytul'un, nefret söylemi yaydığı gerekçesiyle iki yıl süreyle ülkeye girişini yasakladığını duyurmuştu. |
(AS)
* Fotoğraf: Doğan Haber Ajansı