Yasa meclisten geçtiği takdirde, Ermeni Soykırımı'nı tanımamak 5 yıla kadar hapis ve 45 bin avroya kadar para cezasıyla cezalandırılabilecek.
Berktay: Yasa özgür, bilimsel tartışmanın önünü kesiyor
Fransız Le Monde gazetesi, görüşmeler dolayısıyla bugün, Türkiye'de soykırım iddialarını ilk savunan tarihçilerden olan Halil Berktay'la yaptıkları söyleşiye yer verdi.
Söyleşide Berktay, yasa tasarısının demokratik, bilimsel bir tartışma ortamına zarar vereceği gibi Türkiye'deki hükümetin de "Ermeni soykırımını tanımanın yasaklandığı, cezalandırıldığı bir karşı-yasa" girişiminde bulunması gibi sonuçlar doğurmasından endişe edilebileceğine dikkat çekiyor.
Berktay, Eylül 2005'te gerçekleştirilen 'Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Ermeniler' konulu konferansa şu ifadelerle değindi:
"Ulusalcı yönetici çevrelere, geçen 5 yılda Türkiye'nin entelektüel ortamında önemli bir değişiklik olduğu gerçeğini gösterdi. Bu konferansa katılanlar bir grup marjinal değildi; resmi ve yarı-resmi söylemin aksi düşünen geniş bir akademisyen kesimi ve en tanınmış gazeteciler buradaydı."
"Hala normal bir tartışmanın koşullarını yaratmaya çalışıyoruz"
Berktay, röportajda "Türkiye'nin bu geçmişe yönelik kolektif hafıza kaybı nasıl açıklanabilir?" sorusunu şöyle yanıtlıyor:
"Yüzyıllar boyunca empoze edilmiş bir bastırma politikasının ardından, bu geçmişe dair dünyanın bildikleriyle, Türkiye toplumunun genelinin, tüm içtenliğiyle, bildiğini sandıkları arasında büyük bir uçurum oluştu. Asala'nın (Ermenistan'ın Bağımsızlığı için Gizli Ordu) 1970 ve 1980'li yıllarda Türk diplomatları hedef alan saldırılarının ardından bu sessizlik politikası, inkar politikasına dönüştü."
Berktay, buna karşı yapılabilecek tek misillemenin "konuşmak ve sesini duyurmaya çalışmak" olduğunu belirtiyor ve "yukarıdan gelecek, otoriter bir kararın" çözüm getirmeyeceğini vurguluyor.
Bu konu tartışılırken sürekli yinelenen ikiyüzlü klişelerin büyük oranda azaldığını belirten Berktay, "Hala aşama aşama linç tehdidi, psikolojik terör, histeri olmaksızın normal bir tartışmanın koşullarını oluşturmaya çalışıyoruz." diyor.
"Eğer Fransa yasayı kabul ederse, Türkiye'deki gelişmelere destekleyecek bir baskı aracından kendisini mahrum bırakmış olacak."
Fransa'da meclis ikiye bölünmüş durumda
Mecliste mutlak çoğunluğu elinde bulunduran Jacques Chirac'ın başkanlığındaki iktidar partisi Halk Hareketi Birliği UMP, tasarıya karşı olmasına rağmen üyelerini oylama konusunda serbest bırakıyor. Yasa tasarısı, hem tasarıyı meclise sunan Sosyalist Parti'yi hem de UMP'yi karşıtlar ve destekçiler olarak ikiye bölmüş durumda.
Yasa tasarısının Türkiye'nin öfkesini çekeceğinin düşünülmesi de yasa karşıtlarının argümanlarından.
Ankara, görüşmeler öncesinde "yasa tasarısının oylanmasının ikili Fransız-Türk ilişkileri üzerinde vahim yansımaları olacağı" konusunda Fransa'ya uyarıda bulunmuştu.
Ayrıca Jacques Chirac ve Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Viyana'da gerçekleştirilen Latin Amerika-Avrupa Birliği zirvesinde bir araya gelerek konu hakkında görüşmüşlerdi.
AB üyeliği için "soykırımı" tanıma önkoşulu
Ermeni meselesi ayrıca Türkiye'nin Ekim 2005'te başlayan Avrupa Birliği üyelik süreci açısından da bir engel olarak görülüyor. Fransız parlamentosu tarafından oylanmış zorlayıcı olmayan bir karara göre, Türkiye'den birliğe katılmayı talep ederken Ermeni soykırımını tanıması istenmişti.
Fransa Ermeni Soykırımı'nı resmi olarak Ocak 2001'de tanımıştı. Ayrıca Fransa, Avrupa'nın en kalabalık Ermeni nüfusunu barındıran ülkesi. Ülkede yaklaşık 400 bin Ermeni yaşıyor. (AGS/KÖ)