Fransadan Sonra Belçika da Genel Grevde

Belçikadaki kamu ve özel sektör çalışanları, Genel İş Konfederasyonunun çağrısıyla genel greve gitti. 13 yıldır ilk kez yapılan grev, sosyal sigorta ve emeklilik sistemi ile ilgili şartların ağırlaştırılmasına yönelik hazırlıklar üzerine yapıldı.

Brüksel

Hafta başında Fransa'da yaşandığı gibi Belçika'da özel ve kamu sektöründeki ücretliler de, sosyal sigorta, emeklilik sistemi ve iş güvenceleri için bugün (7 Ekim Cuma) genel greve gitti.

Sosyalist sendika Belçika Genel İş Konfederasyonu'nun (FGTB) çağrısıyla başlatılan bu grev, 13 yıldır Belçika'da gidilen ilk genel grev.

Sosyal sigorta ve emeklilik sisteminin ele alınacağı görüşmelerin arifesinde gidilen 24 saatlik grev, kamu sektöründe olduğu kadar özel sektörde de ilgiyle karşılandı.

Genel grev Brüksel yollarını kapattı

Bu ilgiyi FGTB Sendikası Wallon Bölgesi Genel Sekreteri Jean-Claude Vandermeeren, "Grev, umduğumuzun çok üstünde, büyük bir ilgiyle karşılandı. Siyasi çevreler mesajı anlamadılarsa, bu vahim demektir" dedi.

Sabah saatlerinde sisin hakim olduğu, toplu taşıma ve sanayi ile ekonomik etkinliğin neredeyse durduğu Brüksel'de, hizmetle büyük aksamalarla işledi.

Sendika üyeleri, sabahın erken saatlerinden itibaren başkent Brüksel'e giden yolları ve ana arterleri trafiğe kapatarak, otobanlarda trafiğin birikmesine yol açtılar.

Ülkede demiryolları ise, Thalys ve Eurostas demiryolu ağları da dahil olmak üzere, tam anlamıyla durdu. Brüksel Havaalanı'nın normal şekilde işlediği açıklanırken, daha çok Ryanair uçaklarının kullandığı Charleroi Havaalanı hizmete tamamıyla kapandı.

Emeklilik ve sigorta haklarını korumak

Grevle çalışanların temel hedefi, hükümetin reforma gitmeye çalıştığı emeklilik ve sosyal sigortalar sistemini korumak. Belçika Federal Planlama Bürosu'na göre, yaşlanan nüfus, gelecek yıllarda emeklilik bütçesinin ciddi şekilde etkilenmesine yol açıyor. Bu kurum, özellikle bu alana ayrılan konutların ve sağlık harcamalarının maliyetinin yükseleceğine dikkat çekiyor.

Ülkede istihdamın artırmaya çalışan liberal-sosyalist hükümet, bu alandan elde edeceği kaynakları, yaşlanan nüfusuna çare yaratacak şekilde kullanmayı hedefliyor.

15-64 yaşları arasındaki Belçikalıların sadece yüzde 60.3'ünün 2004'te bir işi vardı. Belçika'da istihdam, bu yönüyle Avrupa Birliği ortalamasının altında. AB ülkeleri ortalaması, yüzde 63,3. Hükümet de, emekliliğe yaklaşan işçilere, ayırdığı yardımı, 58 yaşından 60 yaşına geciktirmek istiyor.

Kariyer sonu iş yaşamı endişe yaratıyor

Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt ise grev öncesinde, "Bu tür grevlerle yıldırılamayacağını" açıklasa da, 13 yılda bir ilk olan bu grev, hükümeti için bir test. Başbakan, reformlarını mümkün olursa sendikalarla, gerekirse de onlarsız yürüteceğini açıkladı.

Hükümet aslında geçen hafta başladığı görüşmelerde sendikaları teskin etmeye çalışıyor. Ülke dışında yaşayan Belçikalılara ait 500 milyon avroluk banka gelirlerinin güvenceye kavuşturulmasını öneren hükümet, sendikaları tatmin etmiş değil.

FGTB sendikasının bir yöneticisi, çalışanların kariyer sonlarıyla ilgili endişeleri şöyle açıklıyor : "14 yaşında iş hayatına atılan ve 35 yıllık kariyerden sonra işsiz kalan bir işçi, statü endişesine kapılmayacakları farklı bir kategoriye geçmeli." (EÖ)

(*) lemonde.fr sitesinde AFP Ajansı'na dayanılarak yayımlanan haberi Erol Önderoğlu Türkçeleştirdi.