* Fotoğraf: Julien Mattia / Anadolu Ajansı (AA)
Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, yeni "emeklilik reformu" kapsamında emeklilik yaşının 64'e çıkaracaklarını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un seçim vaatleri arasında yer alan düzenlemenin içeriği hakkında bilgi veren Borne, emekliliğe ayrılma yaşının 62 olduğu ülkede 1 Eylül'den itibaren yasal emeklilik yaşının kademeli olarak her yıl 3 ay yükseltilerek 2030'da 64'e ulaşacağını aktardı.
Hükümetin planı, muhalefetin tepkisiyle karşılaştı.
2022'deki seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olan Boyun Eğmeyen Fransa partili Jean-Luc Melenchon, Twitter hesabından, hükümetin duyurduğu emeklilik reformunu "ciddi sosyal gerileme" olarak değerlendirdi.
Aşırı sağcı Ulusal Birlik vekili Marine Le Pen de Twitter'da, "Fransızlar, bu haksız reformu engellemek için tüm kararlılığımıza güvenebilirler" yazdı.
Peki, Fransa halkı bu "reform" için ne diyor?
Avrupa basını, reformun halk direnişiyle karşılaşacağı görüşünde.
Fransa'dan Belçika'ya, Almanya'dan Hırvatistan'a Avrupa basınından öne çıkan değerlendirmeleri euro|topics'ten aktarıyoruz...
"Reform, nihayet uygulamaya geçiyor"
Fransa'nın L'Opinion gazetesi, "Macron'un asıl kampanya vaadine bakılacak olursa, talihsiz bir geri adım bu" diyor:
"Sonunda! Sayısız başarısız girişim ve gecikmelerin ardından emeklilik reformu nihayet uygulamaya geçti.
"Fransa nihayet karşılaştırılabilir bir sosyal sistem modeline sahip olan ve hepsi de emeklilik yaşını aşağı yukarı 65'in üzerine çıkarmış bulunan büyük Avrupa ülkelerine yetişebilecek. Ancak bu konuda pek de acele edilmiyor: Yasal emeklilik yaşı tam olarak 2032'de yükseltilecek ve 65 değil, 64 olacak. Macron'un asıl kampanya vaadine bakılacak olursa, talihsiz bir geri adım bu."
"Hakikat saati gelip çatmış oldu"
Belçika'nın Le Soir gazetesi, "emeklilik reformu için riskli bir an seçildiği" değerlendirmesinde bulunuyor:
"Fransa bir yanardağın üzerinde otururken, Emmanuel Macron riskli bir emeklilik reformunu hayata geçirmek için tam da bu anı seçti.
"Bu girişimiyle birlikte, Macron'un beş yıllık görev süresi için de hakikat saati gelip çatmış oldu. (...) Halkın zaten olumsuz olan görüşünü tersine çevirmek ve kararların en zayıf olanlar pahasına alınmayacağına halkı ikna etmek muazzam bir beceri gerektirecek.
"Zira, emeklilik yaşının yükseltilmesi herkesi eşit şekilde etkilemeyecek: Reformun yönetici pozisyonundakiler üzerindeki etkisi, eğitim düzeyi düşük olanlar ve ağır fiziksel işler yapanlardan farklı olacak."
"Zamanlama yanlış"
Almanya'nın Frankfurter Rundschau gazetesinin Paris'teki ekonomi muhabiri Stefan Brändle, "Cumhurbaşkanı'nın meselede haklı olsa da iletişim sürecini iyi yönetemediğini bir kez daha kanıtladığını" yazıyor:
"Fransızlar bunu, yalnızca kendi kişisel başarısını umursayan ve reforma karşı çıkan halkın yüzde 68'ine kulak asmayan bir liderin dikkafalılığı olarak görüyor.
"Uygun bir dille emeklilik maaşlarının finansmanının risk altında bulunduğunu açıklamak yerine, yurttaşların 'daha fazla çalışması' gerektiğini anlatıp duruyor. Bu aynı kapıya çıkıyor olabilir, ancak ülkedeki ücretlerin enflasyon dolayısıyla eridiği bir dönemde zamanlaması yanlış."
"Çoğunluk buna karşı"
Almanya'nın Libération gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dov Alfon, "farklı kesimlerden protestoların yükseleceğine" inanıyor:
"Önerilen değişikliklerden ilk zarar görecekler kaçınılmaz olarak çalışanlar olacak. Mesela bugün 62 yaşında olanlar ve daha da önemlisi azami emeklilik haklarını elde etseler de 64 yaşına kadar çalışmaya devam etmek zorunda kalanlar.
"Yıllar boyu çalışıp durduktan sonra, o yaşta ciddi sağlık sorunları yaşayacak olan milyonlarca çalışanı da buna eklemek lazım. Yani pek çok Fransız, bu öneriler dolayısıyla kendilerini tehdit altında hissedecek.
"Çalışanlar arasındaki, değişikliklerden daha az etkilenmelerine rağmen emeklilik yaşının 64'e yükseltilmesine karşı çıkan büyük çoğunluğa hiç değinmiyorum bile."
"Yalnızca Fransa'nın sorunu değil"
Hırvatistan'ın Večernji list gazetesi, "emeklilik reformlarının direnişle karşılaştığı başka ülkeler de olduğuna" değiniyor:
"Emeklilik yaşının yükseltilmesi, siyasetteki en tartışmalı meselelerden biri. Bu sebepten ötürü, Rusya'dan Şili'ye, İspanya'dan Yunanistan'a, Hırvatistan'a ve hatta Çin'e kadar birbirinden farklı ülkelerde büyük protesto gösterileri düzenlendi.
"Daha yüksek emeklilik yaşına karşı direniş, türlü ülkelerden protestocuların, kendilerine solcu ya da sağcı demelerinden bağımsız olarak üzerinde hemfikir oldukları ender konulardan biri. Beş yıl önce düzenlenen büyük gösteriler, kısa süreliğine de olsa Rusya Devlet Başkanı Putin'in rejiminin popülaritesini sarsmıştı.
"İspanyollar 2010'da, Yunanlar 2015'te, İsviçreliler ise geçtiğimiz eylülde sokaklara dökülmüştü." (SD)