Ulusal Meclis, erkekler ile kadınlar arasında “gerçek ekonomik ve profesyonel eşitlik” sağlanmasını öngören Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi LREM (La Republique En Marche) tarafından sunulan bir yasa tasarısını kabul etti.
“Tarihi adım”
esitlikadaletkadin.org'dan Gamze Düşmez’in RFİ’den derlediği habere göre, Meclise sunulan yasa teklifinde, 1000’den fazla personel çalıştıran şirketler, 2027 yılına kadar “üst düzey yöneticiler ve yönetim organları üyeleri” arasında en az yüzde 30, 2030 yılına kadar yüzde 40 kadın bulundurmak zorunda kalacak.
Şirketler ilkin, üst yönetim düzeyinde kadın ile erkekler arasındaki “muhtemel temsil boşluklarına” ilişkin yıllık verileri yayınlamak zorunda kalacaklar. Bu hedeflere ulaşılamaması durumunda kurumlar para cezalarıyla karşı karşıya kalabilecek.
Fransa’nın cinsiyet eşitliği Bakanı Elisabeth Moreno, oylamayı “ülke için tarihi bir adım” olarak nitelendirdi.
Bu teklif, şirketlerin 2020 yılına kadar yönetim kurullarında en az yüzde 40 kadın bulundurmasını gerektiren Copé-Zimmermann yasasından on yıl sonra yapıldı. Kotalar işe yaradı ve şu anda şirket yönetim kurullarındaki koltukların yüzde 44’ü artık kadınlara ait. Bununla birlikte kadınların yönetici kadrodaki temsili sadece yüzde 22 ile düşük bir seviyede kalıyor.
"Toplum ataerkil"
Etik ve Kurullar Enstitüsü’ne göre, Fransa 33 yıl daha eşitlik sağlayamayacak. Moreno ise, kotaların getirilmesinin bu süreci hızlandıracağını öne sürüyor.
Moreno yasa teklifi konusunda mecliste yaptığı konuşmada, “kota bazen endişelere yol açsa da zihniyetlerde derinden kök salmış eşitsizliklerle ilgili bu gecikmeyi telafi etmenin gerektiğini” belirterek, toplumun birçok açıdan “ataerkil, cinsiyetçi ve ayrımcı” olmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Cam tavanı kırmak
Yasa teklifi, siyasi görüşe bakılmaksızın meclisteki oylamada hazır bulunan 61 milletvekilinin oybirliğiyle kabul edildi.
Sosyalist milletvekili Marie-Noëlle Battistel, teklif konusunda “daha hızlı ve daha ileri gitmeyi” istediğini ve aşırı sol France Unbowed’den Mathilde Panot ise bu konuda “daha iddialı” bir metni tercih ettiğini belirtmelerine rağmen teklife destek verdiler.
Cumhuriyetçilerden Laurence Trastour-Isnart, teklif metninin “kadın-erkek eşitliği üzerinde çalışmaya devam edilmesini sağladığını” vurguladı.
Partiler arasında bu konudaki destekten cesaret alan meclisin kadın hakları delegasyonu başkanı ve tasarıyı meclise getiren LREM’den Marie-Pierre Rixain, konuyla ilgili şunları söyledi: “Cam tavan bir gerçek olmaya devam ediyor. Kadınlar kendi başlarına ekonomik varlıklar olarak tanınmalıdır.”
Gereksiz müdahale
İş dünyasından bazıları ise bu teklifle ilgili çekincelerini dile getirdi.
Fransız iş dünyasını temsil eden işverenler sendikası Medef Başkanı Geoffroy Roux de Bézieux, 2011 yasasına ekleme yapılmasına gerek olmadığını söyledi.
Başkan, geçen hafta gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bugün Fransa’daki şirketlerin çoğunluğunu temsil eden bir SAS’ta (basitleştirilmiş anonim şirket) bir icra komitesine sahip olmak zorunda değilsiniz” diyerek, herkesin istediğini yapabileceğini ve şirketin elinde olan yönetim organının tanımına müdahale ettiklerini söyledi.
Herhangi bir mali yaptırıma karşı olduğunu da söyleyen De Bézieux, “Kotalar yayınlandığında ayrı tutulacak büyük şirketler için zaten isim ve utanç fazlasıyla yeterli” diyerek görüşünü dile getirdi.
Teklife göre, yasanın 2030’da yürürlüğe girmesini takiben iki yıl içinde yüzde 40 kuralına uymayan şirketler, ücret faturalarının yüzde 1’i kadar para cezası ile karşı karşıya kalıyor.
Yıl sonund yürürlüğe girecek
Yasa tasarısı, kotalara ek olarak, yüksek öğretim kurumlarında daha karma jürilerle birlikte bir “eşitlik endeksi” getirilmesi gibi toplumsal cinsiyet ayrımcılığıyla mücadeleye yönelik tedbirler içeriyor. Bu yasa ayrıca, kadınların BpiFrance kamu bankasından kredi almalarını da kolaylaştıracak.
Kadınların kendi banka hesaplarına sahip olma hakkını kazanmasından elli beş yıl sonra bile mevzuat, ücret ve sosyal yardımların “çalışanının sahibi veya müşterek sahibi olduğu” bir banka hesabına ödenmesi zorunluluğunu içeriyor.
Diğer bir önlemde, Fransa’da yüzde 85 oranındaki çocuklu yalnız anneleri ilgilendiren çocuk yuvalarında eğitim ve yer imkânı sağlanması konusu da ele alınıyor. Ayrıca tüm kadınların hamileliklerinin sonunda uzaktan çalışmaları da daha kolaylaşacak.
Hükümet, şimdi Senato’ya gidecek tasarının yıl sonuna kadar yürürlüğe girmesini umuyor.
Bazı rakamlar
Dünyada yönetim kurullarında cinsiyet çeşitliliği açısından, Fransa yüzde 46 kadın ile ilk sırada yer alırken, onu yüzde 39 ile Hollanda ve yüzde 37 ile Norveç izliyor.
SBF 120’de (120 halka açık şirket endeksi) sadece 12 şirketin başkanı bir kadın.
Kadınlar, SBF 120 şirketlerinin yürütme veya yönetim komitelerindeki pozisyonların yüzde 22’sini elinde tutuyor. Fransa bu listede, Norveç (yüzde 28), İsveç (yüzde 26) ve ABD’nin (yüzde 25) arkasından 6. sırada yer alıyor.
SBF 120 şirketlerinin yüzde kırk üçünde icra kurullarında yüzde 20’den az kadın varken, yüzde 11’inde hiç kadın bulunmuyor.
(EMK)