İstanbul otogarında toplanarak Avrupa’ya gitmek isteyen Suriyeli mültecilerin Edirne girişinde ve otogarda bekleyişleri sürüyor.
Yaklaşık sekiz yüz mülteci dün akşam Edirne gişeler girişinde jandarma tarafından durduruldu. Yol kenarında ağaç altlarında bekleyişleri sürüyor. Birçoğu fotoğraflarının çekilmesini ve isimlerinin yazılmasını istemiyor.
Edirne otogarında ise 600 kadar mülteci üç gündür bekleyişte.
Mülteciler Avrupa’ya gidene dek bekleyeceklerini söylüyor ancak yetkililer sınırın kapalı olduğunu geçişlere izin vermeyeceklerini belirtiyor.
İstanbul'daki otogarlarda mültecilerin bekleyişi de sürerken İstanbul’dan Edirne’ye yürüyerek ilerleyen mülteciler de görülüyor.
Edirne yolunda bekleyiş
Edirne girişinde bekleyen mülteciler, Almanya’nın çok sayıda mülteci alacağına dair söylentiler üzerine sosyal medya üzerinden haberleştiklerini anlattılar. Çevrede jandarma araçları, İHH'nın araçları, Edirne Belediyesi'ne ait su tankeri var.
İstanbul otogarlarında toplanarak Edirne üzerinden Yunanistan’a gitmeyi planlayan mülteciler biletleri olmasına rağmen otobüslerin kendilerini kabul etmediğini söyledi.
Otobüslerin Edirne gişelere yaklaşmadan kendilerini indirdiğini ve yürüyerek devam ettiklerini ya da şahsi araçlar ya da taksilerle geldiklerini anlatanlar da var.
Edirne gişeleri girişinde dün akşam durdurulan mülteciler yol kenarında çadırlarda, ağaç altında, battaniyelerle sağladıkları gölgelerde bekliyor.
Aralarında çok sayıda çocuk var.
“Ailemi almak için döndüm”
Konuştuğumuz mülteciler içinde üç yıldır Türkiye’de olanlar da var Suriye’den yeni gelenler de. Hepsi Avrupa’ya gitmek istediğini anlatıyor, ortak gerekçe Türkiye’de geçimlerini sağlayamamaları.
31 yaşındaki Halil, deniz yoluyla Danimarka’ya oradan Almanya’ya gitmiş. Bir sene Almanya’da kaldıktan sonra ailesini almak için geri dönmüş. Beş çocuğu var.
Bodrum’da botun batmasıyla kıyıya bedeni vuran üç yaşındaki Aylan’ı hatırlatarak denizden gitmek istemediklerini ancak İstanbul’a dönmeyeceklerini anlatıyor.
“Kavga etmeyeceğiz, kapılar açılsın”
Ailenin diğer fertleri iki yıldır İstanbul’da. 21 yaşındaki Aslan, uzun saatlere az maaşa çalıştıklarını, ev kirasının yüksek olduğunu, geçinemediklerini anlatıyor.
Diğer gençler de sohbete katılıyor. “Avrupa, hükümet bizi görsün. Erdoğan, Davutoğlu, hepimiz Müslümanız, kavga etmeyeceğiz, kapılar açılsın.”
“Ekmek, su lazım değil, kapı açılsın”
Bir ay önce Suriye’den İstanbul’a gelen altı kişilik aile ağaçların altında bekliyor. Genç erkek çocukları aracılığıyla konuşuyoruz. Elektrik mühendisliği okuduğunu ancak son senesinde savaş nedeniyle bitiremediğini söylüyor. Kız kardeşi ise bilgisayar mühendisi. İş bulamadıklarını gülerek anlatıyorlar.
Anneleri “Avrupa’ya gideceğiz, başka yolu yok” diyor.
“Ekmek, su, battaniye lazım değil. İhtiyacımız olan tek şey kapının açılması.”
“Erkekler deniz yoluyla gitti”
Bir başka gölgelikte Halep’ten gelen 10 kişilik iki aileden kadınlar ve çocuklar var. Erkeklerin deniz yoluyla Avrupa’ya gittiklerini söylüyorlar.
İstanbul’da çocuklar lokantada çalışıp mendil satarken, kadınlar da uzun mesailere az ücrete çalışarak geçinmeye çalışmışlar.
Çocukların okula gidemediğini anlatan kadın Avrupa’ya eşinin yanına gitmek istediklerini söylüyor.
“Burada hayat zor”
20’li yaşlarında üç genç dokuz ay önce Şam’dan İstanbul’a gelmiş. Yanlarında Humus’tan Ankara’ya gelen arkadaşları var. Aileleri hala Suriye’de.
İstanbul’da sanayide çalışmışlar, hedefleri Avrupa.
“Ayda 700-800 lira alıyorduk. Kira 300 lira. İki odalı evde 18 kişi kalıyorduk. Avrupa daha iyi. Burada hayat çok zor. Sabahtan geceye dek çalışıyoruz. Tatil yok. Geri dönmek yok, İstanbul’a gitmek yok. Avrupa’ya geçene dek buradayız.”
“Üniversitede hocaydım, burada iş bulamadım”
Yol kenarında bekleyen aracın içinde genç bir kadın ve kucağında bebeği var. Şam Üniversitesi’nde İngilizce öğretmeni olduğunu anlatıyor.
“Dokuz ay önce İstanbul’a geldik. Kuzenim, kız kardeşim, kız kardeşimin eşi ve yeğenlerimle birlikte 12 kişiyiz.
“İstanbul çok pahalı, geçimimizi sağlayacak işler bulamadık. Kız kardeşimin eşi mühendis terzide çalıştı. Çalışma saatleri çok uzun, maaşlar düşük.
“Hayallerimiz var. Avrupa’ya gitmek istiyoruz. Geçişe izin vermezlerse ne yapacağımızı bilmiyoruz.”
“Açlık grevindeyiz”
İnsani Yardım Vakfı (İHH) yiyecek dağıtmak için hazırlanınca grup yol kenarında toplandı.
Mülteciler, önce kendilerinin yemek yemeyeceğini, yalnızca çocukların yiyeceğini söyledi.
Sıraya giren çocuklar yemekleri öpüp başlarına koyarak geri çekildi.
Grup, alkışlarla yol kenarında sınır açılana dek açlık grevi yapacaklarını söyledi. 21 yaşındaki Ahmet, Yunanistan’ın sınırı açtığını duyduklarını anlattı.
“Avrupa”, “Almanya”, “Şükür Türkiye”, “Erdoğan” sloganları ve alkışlara bir süre devam eden mülteciler daha sonra tekrar bekleyişe geçti.
Otogarda bekleyiş
Edirne otogarında da 600 kadar mülteci bekleyişte. Üç gün önce geldiklerini anlatıyorlar. İlerlemelerine izin verilmemiş, devletin yemek yardımı yaptığını söylüyorlar.
Şehir içindeki mültecilerin toplanarak otogara getirildiğini, sınırların açık olmadığını belirten yetkililerin ikna ettiklerini otobüslerle başka illere gönderdiğini öğreniyoruz.
Ancak konuştuğumuz mülteciler Avrupa’ya gitmekten başka bir şey istemediklerini anlatıyor. Otogarda çocuklar oyun oynarken, bekleyiş sürüyor. (BK)