Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'ndan Yıldız Önen: "Dünyanın 600 yerindeki milyonlarca insan Forum sayesinde harekete geçti."
Bütün görkemine karşın, Dünya Sosyal Forumu'nun büyük bir buluşmanın ötesine geçemediğine dair eleştiriler de var. Ayşe Berktay ve Yıldız Önen'e, Forum'un pratikte neler getirdiğini, kazanımların ülkelere aktarılıp aktarılamadığını sorduk.
Ayşe Berktay
(Irak Dünya Mahkemesi Türkiye Platformu'ndan)
Dünya Sosyal Forumu'nu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünya sosyal forumu, adı üstünde bir forum. Çok önemli bir buluşma alanı olarak görüyorum. Çok çeşitli alanlarda ve çok çeşitli perspektiflerle bir şey yapmaya çalışan insanların, grupların ve örgütlerin bir araya geldiği, harmanlandığı, birbirlerine istedikleri kadar değdikleri bir alan. İnsanlar birbirlerinin yaptıklarından etkilenme ve haberdar olma fırsatı buluyorlar."Dünya Sosyal Forumu, daha örgütsel bir yapıya bürünmeli mi, bürünmemeli mi" tartışmasında, ben forumun daha esnek bir alan olarak kalması gerektiğini düşünüyorum. Katı bir örgütsel yapının açılım yapamayacağını düşünüyorum.Örgütlü bir yapıya da ihtiyaç varsa, bu da ayrı bir şeydir. Dünyada her ikisine de gerek var.
Forum toplumsal mücadelenin geleceğine nasıl bir vizyon kazandırdı?
Hem vizyon hem heyecan kazandırdı. Dünyanın farklı farklı yerlerindeki insanların bir araya gelmesinde büyük bir enerji var. Bu da insanlara ayrı ayrı enerji kazandırıyor. Bir yandan da farklı kollardan yürüyüp yürüyerek ne kadar çok şey yapılabileceğini gösterdi. Çok değerli adımlar atmamızı sağlayacağına dair bana umut verdi, bakış kazandırdı.
Forum'a katılanlar kazanımlarını kendi ülkelerine taşıyabiliyor mu?
Toplantılar bence yararlı oluyor. Şu açıdan; "Başka bir dünya mümkün" herkesi toparlayan bir söz. Bu sözün altı her toplantıda başka başka şekillerde dolduruluyor. Bunları söyleyenlerle bire bir iletişim kurma imkanına sahip oluyorsunuz. Bir ilişkiyi başlatıp sürdürme şansı da tanıyor. Artık İnternet sayesinde birbirini ulaşmasına karşın halen birbirini bulamayan var. İnsanların yüz yüze görüşmelerinin yeri başka ve hep başka kalacak.
Bu toplantılarından genel öneriler çıkacak. "Bu sene mücadelede şöyle bir stratejimiz olacak" diye bir sonuç çıkmıyor. Sadece öneriler alt alta diziliyor ve insanlar bunlara göre kendi yerlerini ve gidişlerin belirliyorlar.
Oraya kimileri bir yerin temsilcisi olarak, kimileri kişisel olarak gidiyor. Ülkelerin resmi delegasyonunun gitmesi gibi durum yok. Biz Mumbai'deki Forum'a katılımımızı, döndüğümüzde aktardık, ama bütün Türkiye'yi etkileyen bir iş yapabildiğimizi düşünmüyorum. Diğer taraftan, neyi Türkiye'ye aktarabiliyoruz? Kendi alanlarımızda aktarabiliyoruz ama Türkiye'ye ne kadar aktarabiliyoruz, o soru işareti.
Forum'un Irak Dünya Mahkemesi'ne nasıl bir katkısı oldu?
Forum'un Irak Dünya Mahkemesi'ne önemli bir katkısı oldu. Orada, Forum sayesinde yaptıklarımızı insanlara anlatabilme fırsatı bulduk. Dünya Savaş Karşıtları Toplantısı'nda bu mahkemeyi anlattık. Desteklenen, önde gelen projelerden biri olarak kabul edildi. Bundan sonra dünyanın çeşitli ülkelerindeki örgütlerle ilişki kurduğumuzda, mahkemeyi tekrar tekrar anlatmak zorunda kalmadık.
Duyurular dağıtılıyordu. Irak savaşı ve dünya halklarının Irak savaşıyla ilgili değerlendirme ve yargılama hakkı üzerine bir toplantı olduğuna dair bir duyuru gördük. Gittiğimizde gördük ki hukukçular ve aydınlar böyle bir mahkemenin gerekliliğini konuşuyorlar. Gittik ve dedik ki, biz böyle bir şey yapıyoruz . Bu sayede, İtalya'daki Leliobaso Vakfı'nın halklar hukuku programı, bu ırak Dünya Mahkemesi çalışması içine katıldı.İtalya'daki gruplar bu ay içerisinde medyanın Irak savaşında oynadığı rol ve dezenformasyon politikaları üzerine bir oturum düzenliyor. Keza, Japonya'daki, Kore'deki barışçılarla tanıştık. Onlar Türkiye'ye geldiler. Orada tanıştığımız Koreliler bu mahkemenin bir oturumunu geçen ay kendi ülkelerinde yaptılar.
Yıldız Önen
(Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu Yürütme Kurulu Üyesi)
1999 yılında Seattle'da başlayan antikapitalist hareketi oluşturan çeşitli örgütlerin, kurumların, bireylerin tartışma platformu olarak ortaya çıkan forum, bu hareketin genişleşmesinde ve ilerlemesinde önemli bir dönüm noktası. Daha önce yapılan 4 sosyal forumda, yüzlerce ülkeden on binlerce insan, farklılıklarını anlatmayı, bu farklılıklardan ortak sonuçlar çıkarmayı başardı. Bu yılki Forum'dan da bu tür bir sonuç alınacağından umutluyuz.
Geçen yıl Hindistan'da yapılan 4.Forum'a katıldım. Asya'dan, Uzakdoğu'dan gelen katılımcılarla oldukça canlı tartışmalar yaşanmış olmasına karşın, geçen sene yapılan tüm antikapitalist ve küreselleşme karşıtı eylemlerde, bu Sosyal Forum'da yapılan tartışmaların ve alınan karaların çok büyük etkisi oldu. 20 Mart 2004 tarihinde, ABD'den Filipinler'e kadar tüm dünyada savaş karşıtı eylemlerin olmasını, bu sosyal formda alınan karar sağladı. Bu seneki Sosyal Forum'da da içinde bulunduğumuz durum tartışılacak ve buna uygun eylem önerileri alınacak.
Katılan binlerce aktivistin, antikapitalist ve küreselleşme karşıtı hareketin bu kadar yaygınlaşmasında etkisi olmuştur. 15 Şubat 2003'te, dünyanın 600 yerinde, milyonlarca insanın sokağa çıkmasında, Dünya Sosyal Forumu'nun oldukça önemli bir etkisi olmuştur. Dünya Sosyal Forumu'na katılan herkesin bu süreçten oldukça olumlu anlamda etkilendiğini düşünüyorum. İnsanlar yalnız olmadıklarını, "Başka bir dünya mümkün" diyen ve bunu inşa etmek için mücadele eden binlerce insan olduğunu görüyorlar. Birbirleriyle deneyimlerini paylaşıyorlar. Ve ortaklaşa bir eylem takvimi çıkarıp öyle dağılıyorlar.(KÖ/TK)