"Ekonomik kriz ihracatı öğretti"
Yıldırım, ekonominin geldiği nokta ve Türkiye'nin geleceği hakkında şu bilgileri verdi:
Ekonomik krizin etkileri aşılmaya başlandı ve siyasette de tek parti iktidarı var. İstanbul ekonomik olarak yeniden canlanıyor mu, bunun göstergeleri neler?
Türk ekonomisi, 1990'dan itibaren, özellikle Sovyet Rusya'nın dağılmasıyla birlikte, hem Balkanlar'da hem de Kafkaslar'da önemli bir şans yakalamıştır. Fakat Türkiye, o dönem içinde koalisyon hükümetlerine mahkum olduğu bir 10 yıl yaşadı. Ve, 10 yılda 10 hükümetle çalışmak zorunda kaldık.
Aslında Türkiye'de büyük bir potansiyel ve girişimci güç var. Yurtdışında görüyoruz ki, birçok ülke, bu kadar çok girişimcisi olan Türkiye'ye gıpta ile bakıyor. Buna karşılık Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde insanların müteşebbis olma isteklerinin gittikçe kırıldığını, yeni yatırımlardan çok, finans ağırlıklı yaklaşımın, parayı kullanma eğiliminin hakim olduğunu görüyoruz.
Ekonomik kriz, sanayici ve tüccarlara ihracatın önemini öğretti ve ihracatı geliştirme fırsatı verdi diyebilir miyiz?
Evet, kriz döneminde, ihracatı olmayan sanayicinin de, tüccarın da yaşama şansının azaldığı ve dünya ile rekabet edemeyince sadece iç piyasaya dönük çalışmalarla neticeye gitme olanağı olmadığı görüldü.
Diğer yandan, Türk ekonomisinin öncülüğünü tabii ki İstanbul yapıyor. Ama İstanbul'daki tüccar da, Türk ekonomisini sadece iç lokal piyasa olarak görmekten çok, uluslararası boyutta görmeye başladı. Onun için İstanbul, Türkiye'nin dünyaya açılan bir kapısı konumunda. Biz İTO olarak son beş yıldır önemli bir görev üstleniyoruz, yılda 15'in üzerinde yurtdışında fuar açıyoruz...
2003 yılına ilişkin bakışınız ve beklentileriniz neler?
2003'e çok iyimser bakıyorum. Türkiye ekonomisi için, 2003 yılında yüzde 7 kalkınma, 40 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. Bunları tutturabilmek, özel sektörün önündeki engellerin kaldırılmasıyla mümkün. Türkiye'nin geçmiş yıllardan kalan, ertelenmiş bir sürü sorunu var. Özel sektörün devletle olan münasebetlerine girdiğiniz zaman büyük bir bürokrasiyle karşılaşıyorsunuz. Artık dünyada insanlar, çok çabuk iletişim kurabiliyor ve ekonomide günlük yaşıyorlar. Biz karar verip karşı tarafa teyit verdiğimiz andan itibaren saat çalışmaya başlıyor. Eğer biz saate ayak uyduramazsak, sözünü yerine getirememiş bir tüccar durumuna düşüyoruz, malı zamanında üretme imkanına sahip olamıyoruz.
Peki sizce 2003 yılında en hızlı büyümeyi hangi sektör gerçekleştirecek?
Türkiye'yi harekete geçirecek sektörlerin başında inşaat geliyor. Bunu harekete geçirmek için hükümete önerilerimiz var; "Hazine, arsalarını kat karşılığı versin ve böylece inşaat sektörü bir yol alsın" diyoruz. Bununla birlikte ihracat sektörü de çok önemli. Hangi alanda olursa olsun, artık iç pazara güvenerek mal üretmemek gerekiyor.
Ayrıca, turizme çok önem veriyoruz. Çünkü turizm de 30'un üzerinde sektörü çok yakından ilgilendiriyor. 2002'de biz, 12 milyon turisti yakaladık. Hedefimiz, bunu 15 milyona çıkarmak. Biz yaz ve deniz turizminin yanında şehir turizmine ağırlık veriyoruz.
Genel olarak toplum ve ekonomi için "oda"ların önemi nedir?
İstanbul Ticaret Odası'nın 310 bin üyesi var ve sayısal bakımdan dünyada ilk 3 oda içinde. Biz sadece üyelerimize değil, tüm Türkiye'nin sorunlarına yönelik çalışmanın içinde olduk. İstanbul'u dünyaya şöyle ilan ediyoruz; İstanbul turizm, kültür, finans, fuar ve kongre merkezidir ve İstanbul artık üretimden daha çok, "bir ticaret ve turizm merkezi olmalıdır" diyoruz. O nedenle de, İstanbul'a iş için kimsenin gelmemesi ve üretimin İstanbul dışına çıkması gerektiğini düşünüyoruz.
"Savaşa biz bulaşmayalım"
Formula - 1 yarışlarının bir ayağı da, 2005 yılında İstanbul Kurtköy'de yapılacak. Bu konudaki çalışmalarınız şu an ne aşamada?
Formula 1, dünyada, bir ülkenin ve bir şehrin tanıtımı açısından büyük önem taşıyor. Formula 1 de bizi tanıdıktan sonra, bu işin bizimle birlikte yapılabileceğini ifade etti. Hızlı bir şekilde Ocak ayı içinde proje çalışmalarının yasal altyapısının tamamlanacağını, nisada da temeli atılıp, zamanında yetiştirebileceğimizi hükümete bildirdik. Tahmin ediyorum ki, takviminde aksama olmadan projeyi yürüteceğiz.
Önümüzdeki dönem için yine böyle bir proje ya da yatırımlarınız var mı gündemde?
Eminönü, Fatih ve Beyoğlu'nun turizm alanı ilan edilmesi projemiz var. Buralarda, vakıfların ve devletin otele dönüştürülebilecek, tarihi değeri olan çeşitli gayrimenkulleri var; örneğin 4. Vakıf Han gibi. Dünyaca ünlü bir Alman mimarın eseri olan bu han, birkaç senedir metruk bina olarak duruyor. Burayı Palas Otele dönüştürmek istiyoruz. Şu anda, bu tarz hangi binaların olduğu, nerede bulundukları ve nasıl bir çalışma yapılması gerektiği konularındaki çalışmalarımız tamamlandı
Hükümetten beklentilerinizi bir de toplu halde başlıklar halinde aktarabilir misiniz?
Her şeyden önce, bürokrasinin olabilirlikleri olmalı. Yabancı ve yerli sermayeyi yıldıran bürokrasiye son verilmeli. İstanbul'un yüzde 65'i kaçak yapılaşma, yüzde 90'ı da iskansız. Bunlara hemen bir kolaylık yapılmalı. Yani imar planları ve projeleri yapılana kadar bunları bir kere kullanma imkanı vermek lazım.
Ayrıca tekno - tarım projemizi de hükümete anlattık. Proje, tarım üretimimizi 10 - 15'e katlıyor. Tüm bu projelerimizi ana hatları ile anlattık. İlgilendikleri zaman, Odamızın Etüt Müdürlüğü'nün, Araştırma Müdürlüğü'nün de onlarla birlikte çalışacaklarını ifade ettik.
Irak savaşı konusunda hükümetin tavrını nasıl buluyorsunuz?
Hükümetin tavrından çok, ABD'nin tavrı önemli. Bush, babasından kalan mirası devam ettiriyor. Türkiye'nin bu işe bulaşmaması lazım diye düşünüyorum. Ve eğer Amerika daha önce yine Körfez'den yaptığı müdahale şeklinde bunu yapabiliyorsa yapsın, ama Amerika'ya, Türkiye'nin askerini kullanma gibi bir şans tanınmamalı.
Mehmet Yıldırım Kimdir?
1943 yılında Rize'de doğdu.
Haydarpaşa Lisesi'nden mezun olduktan sonra inşaat sektörüne yöneldi. İnşaat sektöründe çeşitli firmaların sahibi olan Yıldırım, 1987 yılı Aralık ayında yapılan seçimle İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyeliği'ne, 1992 Mart ayında Oda Yönetim Kurulu Üyeliği'ne ve 1993 Nisanı'nda da Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği'ne seçildi.
1995 yılı Aralık ayından bu yana, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.(NK/BB)