İç piyasa, dış piyasa
Üreticiden, kilosu 2 milyon 400 bin liradan antepfıstığı alan Guneydoğubirlik, arz-talep dengesi oluşmadığı için antepfıstığını iç piyasaya satmayı şimdilik düşünmüyor; dış pazarlarda ise istenilen ihracat bağlantılarının kurulamaması sıkıntı yaratıyor.
2000 yılı fiyatı
Gecen yıl Mart ayında kilosu 3 milyon 500 bin lira olan antepfıstığının şu anda 1 milyon 800 bin liradan işlem görmesi, üreticileri karamsarlığa itiyor. Şehitkamil Ziraat Odası (ŞEZO) Meclis Başkanı Zihni Kepken , antepfıstığının gerçek değerini bulması için zamana ihtiyaç olduğunu söyledi.
Rekolte ve İran fıstığı
Rekoltenin yüksek olması, iç ve dış pazarlara istenilen satışın yapılamaması nedeniyle antepfıstığında arz-talep dengesinin oluşamadığını ifade eden Kepken, yurda kaçak yollardan giren ve özellikle son 3 aydan beri girişi hızlanan İran fıstığı da dengenin oluşumuna engel olduk dedi.
Bu yıl üretim az olacak
Kepken, bu yıl antepfıstığı üretiminin çok az olacağını ve fiyat dengesinin Nisan-Mayıs aylarında kurulacağını, buna bağlı olarak da "Yeşil Altın" olarak da tanımlanan bu ürünün gerçek değerini bulacağı görüşünü dile getirdi.
İran fıstığı ve tanıtım
Kepken, ihracat için İran fıstığının Türkiye`ye girişinin kesinlikle önlenmesi ve antepfıstığı tanıtımına ağırlık verilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şu iddiaları gündeme getirdi:
"Kanserojen madde olan afla toksin içeren İran fıstığı , gelişmiş hiçbir ülkenin pazarına giremiyor . Ancak, Türkiye'ye girişine engel olunamıyor . Kalitesiz ve insan sağlığına zararlı olduğu bilinen İran fıstığı ucuz olduğu için alıcı bulup , haksız rekabete neden oluyor.
"Buna engel olunması ve yoğun bir tanıtım faaliyetine girişilmesi zorunlu hale geldi. Bu konuda, Guneydoğubirlik`e büyük görevler düşüyor. Güneydoğubirlik, daha fazla zaman kaybetmeden, hedef ülkeler belirleyip, bu ülkelerde 100`er tonluk depolar yapmalı ve ürünü müşteriye göstererek satmalıdır."
Antepfıstığı üretiminin yüzde 90'ı Gaziantep ve çevresinde gerçekleştiriliyor. (MG/YÖ/NU)