bianet'in görüştüğü hukukçular, Ergenekon iddianamesinde yer alan ve Özel Kuvvetler'in İstanbul'da 914 kişi ve kuruluşu fişlediğini gösteren belgelerin ardından, fişlenenlerin İçişleri Bakanlığı'na ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) tazminat davası açabileceğini söylüyor.
İstanbul Barosu avukatlarından Deniz Tuna, fişlemenin özel hayatın gizliliğini ihlal olduğunu, ayrıca devletin özel hayatın korunmasıyla ilgili sorumluluğunun yerine getirilmemesi olduğunu saptadı.
Avukat Fikret İlkiz, fişlendiğinden kuşkulananların bilgi edinme hakkından yararlanarak hakkında böyle bir kayıt olup olmadığını öğrenmek için İçişleri Bakanlığı'na ve TSK'ye soru sorabileceğini söyledi.
Kişiler haklarındaki fişleme niteliğindeki istihbarat raporlarının yok edilmesi için İçişleri Bakanlığı'na başvurabiliyor. 2005'te Danıştay, Sivas'ta bir yurttaşın hakkındaki bilgi fişinin arşivden silinmesini onaylamıştı.
Ergenekon iddianamesine göre, sanıklardan emekli binbaşı Fikret Emek, 1999-2000 yıllarına ait fişlemenin "Özel Kuvvetler'in rutin işi" olduğunu söylüyor. İstanbul’un alfabetik sıraya göre dizilmiş olan her semtinde yaşayan mekan sahiplerinin isimlerinin karşılığında, "PKK, DHKP-C, TİKKO, MLKP, aşırı sol, irtica, Nurculuk, Süleymancı, Nakşibendi" gibi değerlendirmeler var.
Öndül: Asker de, polis de, derin devlet de hak ihlal ediyor
İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Hüsnü Öndül, devletin yurttaşları izleyip fişlemesinin sadece bu olaya özgü olmadığını, "vahametin çok daha geniş" olduğunu söyleyerek Emniyet İstihbarat Dairesi'nin 2007'de Türkiye'deki bütün elektronik iletişimi izlemek için mahkemeye başvurmasını ve mahkemenin de bu izni verdiğini anımsatıyor.
Meclis araştırma komisyonu kurmalı
Demokratik bir ülkede bu tür hukuk dışı uygulamaların sonuna kadar soruşturulacağını, sorumluların görevden alınacağını söyleyen Öndül, Meclis'in bu konuyla ilgili araştırma komisyonu kurması gerektiğini de ekledi.
"Askerler de soruşturma başlatmalı"
Öndül fişleme uygulamasının Askeri Ceza Kanunu'na göre de suç olduğunu, askerlerin de bu olayla ilgili soruşturma başlatması gerektiğini söylüyor. Ama "Bu suçun faillerinin yargılanması da askeri mahkemelerin keyfiyetinde" dedikten sonra, bu konuda umutsuz olduğunu ifade ediyor.
1999'da Özel Kuvvetler Büyükanıt'a bağlıydı
Emek'in evinde ele geçirilen 1999-2000'e ait. O dönemde Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Engin Alan'dı.
Özel Kuvvetler Komutanlığı, o dönemde Genelkurmay Harekat Başkanlığı'na bağlıydı. Bu koltukta oturan kişiyse, görevini ağustos sonunda bırakacak olan şimdiki Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'tı.
Büyükanıt Ağustos 2000'deki Yüksek Askeri Şura'da Genelkurmay 2. Başkanı oldu ve Ağustos 2004'e kadar bu görevde kaldı. Özel Kuvvetler 2003'ten sonra Genelkurmay 2. Başkanlığı'na bağlandı. (TK/EZÖ)