Kürdistan Halk Kongresi'nin (KONGRA-GEL) Türkiye'de tek taraflı ilan ettiği ateşkesi bugün sona erdireceğini açıklamasını değerlendiren Ümit Fırat, "Türkiye'deki hükümetten, savaşan her iki tarafın 'şahin' kanatları rahatsız. Yeni bir çatışma ortamı, son 6-7 yıllık görece huzurlu ortamı önleyer ve reform sürecini erteleyecek bir yığın argümanı da gündeme getirir" diye konuştu.
Fırat, ateşkesin kalkmasını yeni bir senaryo olarak değerlendirdi; "Çatışma süreci askerilerin ülke siyasetinde yeniden ağırlık kazanmak istediği bir süreç olacak," dedi.
Ateşkes süreci
Ateşkesin uluslararası savaş kurallarına göre olmamasından dolayı savaşın bir tarafında olan PKK/KONGRA-GEL tarafından ilan edildiğini vurgulayan Ümit Fırat, öncelikle süreci özetliyor:
* 1988 Eylülünden bu yana, henüz Abdullah Öcalan Bekaa'dayken ilk kez ateşkes ilan edilmişti. Son 1.5 yıllık sürede, önce 2003 yılı Şubat'ında, sonra 2003 sonbaharında uzatıldı ve bugüne geldik.
* Bu süreler de tamamen İmralı'daki avukat diyaloglarıyla ifade edildi. Yani 'görülmüştür' damgası taşıyan bir mesajdır. Ancak şimdi ateşkesin bitmesi gibi bir senaryonun gündeme gelmesi, yaklaşık 7 yıl önce PKK'ya gösterilen sempati gibi karşılanmayacaktır.
Savaşsız yaşama tercihi
"İnsanlar geçtiğimiz 6-7 yılda önceki yıllardan daha huzurlu bir ortamda hayatlarını geliştirdiler. Yeniden koruculuk sisteminin geliştirilmesine, yeniden faili meçhul cinayetlere, köy boşaltmalarına, Olağanüstü Hal uygulamalarına ve yeni 'Mehmet Ağar'lara insanlar artık kolayca tahammül göstermezler," diyen Fırat Kürt halkının çatışma ortamından uzak yaşamayı ve sorunların daha çok hukuki yollardan çözülmesini istediğini söylüyor.
Fırat, "insanların bu tercihi yani savaşsız yaşama tercihi daha önce savaş ilan edenin propaganda malzemesiydi," diyerek PKK'nın birkaç yıl önceki politikalarına gönderme yapıyor:
"Bir genel af çıkması halinde silahlarını teslim edebileceklerini söylediler. 1999 yaz aylarında Avrupa'dan 'barış 1.heyeti' ve 'barış 2 heyeti' silah teslimine geldi ve şimdi cezaevinde yatıyorlar."
'Şahin' kanatlar hükümetten rahatsız
Sözlerini "Türkiye'de hükümet heriki tarafın da 'şahin' kanadını rahatsız etmektedir. Savaş isteyen kanatları rahatsız ediyor," diye sürdüren Ümit Fırat, bu saptamanın Kürtler açısından nedenlerini şöyle açıklıyor:
* Çünkü bir tarafta askeri bir hiyerarşiyle itibar ve güç kazanan, etkinliğini sürdüren bir yapı var. Bu yapı ne kadar sivil platformlarda kendini ifade etmeye çalışsa da arkasında bir askeri güç var. Bu askeri güç toplumun sivil platformlara yönelmesiyle birlikte zayıflıyor.
* T.C. tarafından da bakıldığında, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) mecliste çoğunluğu ele geçirip hükümet kurması, ardından uluslararası platformlarda demokratikleşme yolunda attığı adımlar Türkiye'nin askeri/militarist çevrelerini rahatsız ediyor.
Askerlerin güç kaybı
* Genel Kurmay açısından da barış sürecinin getirdiği bir huzursuzluk var. Ordunun bütçesinde şu anda olmayan 8 - 10 milyar dolarlık bir bütçe kısıntısı söz konusu. 10 yıl önce borçlarla harcanan şimdi harcanmayan bir para. Bu askeri çevrelerin hegemonyasını azalttı.
* "Türkiye'de birtakım reform yapılanmaları söz konusudur. Dünya ile entegrasyona gitme söz konusudur. Bugün Türkiye'nin önünde reformların uygulanması yönünde kısıtlayıcı hiçbir argüman yok, ama bir çatışma ile birlikte reformları önleyecek, erteleyecek bir yığın argüman gündeme gelecek.
* Sonuç olarak böylesi bir çatışma, yalnızca bu ateşkesi bozan grubun, KONGRA-GEL'in değil Türkiye Genelkurmayı'nın da bir süredir etkinliğini kaybetmiş veya zayıflamış yapısı nedeniyle istediği, arzuladığı bir şeydir. Ateşkesin kalkması askerilerin ülke siyasetinde yeniden ağırlık kazanmak istediği bir süreç olacak.
Pahalı bir senaryo
Ümit Fırat, yeni bir savaş nereye gider sorusunu "Savaş ve çatışma ortamı tamamen Türkiye Genel Kurmayının inisiyatifinde gelişir," diye yanıtlıyor:
"T.C. Genel Kurmayı istediği anda bu savaşı bitirebilir, istediği anda tırmandırabilir. Çıkacak bir savaş tamamen hükümetin yıprandırılmasına yönelik bir savaştır."
"Ateşkes konusunun bir senaryo olarak sahneye konduğu düşüncesindeyim," diyen Ümit Fırat çatışma ortamına ilişkin endişelerini şöyle dile getiriyor:
"Belki Diyarbakır'da yeniden Olağanüstü Hal söz konusu olacak. Kürtlerin yaşamakta olduğu pek çok hak, hukuki kazanımlar, ilişkiler kısıtlanacak. Pek çok belediye başkanı görevinden alınacak ve etkisiz kılınacak. Kürt aydınları yeniden susturulmak durumunda kalacak."
Bir çatışmanın halk arasında eski desteğini bulmayacağını düşünen Ümit Fırat sözlerini şöyle noktalıyor:
"Bir çatışma çok pahalıya mal olacak; pek çok silah patlayacak. Türklerin de, Kürtlerin de demokrasiyi öğrenmeleri için böyle pahalı operasyonlara gerek yok. 1984-99 arası insanlara pek çok şey öğretti, ama çok da pahalıya mal oldu."(YS/BB)