Sönmez, İletişim Yayınları'ndan çıkan kitabında, medyada 2001 krizinden sonra artan cepheleşmeyi ve nedenlerini anlatıyor.
Aydın Doğan Grubu ile karşı cephede yer alan Çukurova-Ciner-Sabah ittifakının oluşumunu inceleyen Sönmez, bu cephelerde yer alan grupların medyadan finansa uzanan çıkar kavgalarında medyayı silah olarak kullanmalarının sonuçlarını da ele alıyor.
"Fillerin savaşında çimenler eziliyor"
Büyük holdingleri ve onların çıkar kavgalarını "fillerin tepişmesi"ne benzeten Sönmez, "Filler tabii ki, birer okuyucu, tüketici ve daha önemlisi çalışan ya da iş bekleyen 'çimenler'in üzerinde tepişiyorlar.
Onlar kaynakları hortumladıkça, birbirinin pazarına göz diktikçe, birikim çarkları anarşik işleyişle tekledikçe, ceremesini, işsiz kalarak, ücreti düşürülerek, birbirine düşman edilip insanlıktan çıkarılarak, çimenler çekiyor. Filler tepiştikçe, çimenler eziliyor" diyor.
Sönmez, "Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) - Batık Patronlar Flörtü", "Medya: Kâr mı, Silah mı?", "Medyalı Finansta Yaprak Dökümü", "Aydın Doğan'ın Yükseliş Öyküsü", "Doğan-Toprak Düellosu", "Ezeli Rekabet: Doğan, Bilgin ve Ciner", "Doğan-Çukurova Çekişmesi", "Doğan-Uzan: Bitmeyen Kavga", "Doğan-İlhan Selçuk Polemiği" bölümlerinden oluşan kitabında, temiz medyaya ulaşmanın olanaklarını sorguluyor.
"Medya artık kendi başına değil"
Kitabının ön sözünde medyayı "entegre bir yapının bir parçası, bir hegemonya aracı, bir iktidar alanı" olarak tanımlayan Sönmez, "filler savaşında medya ile finansta olanları içiçe süreçler olarak analiz etmesinin" gerekçesini açıklıyor:
"Medya, özellikle son 20 yıldır, kendi başına değil. O, artık, sanayisi, finansı ve diğer sektörleri ile sinerjik bir alışverişte bulunan, entegre bir yapının parçası. Ama aynı zamanda, tekil bir grubun mülkiyetinde olsa da, yıllık 1 milyar dolarlık reklam desteği de veren büyük sermaye fraksiyonları adına da kullanılan bir hegemonya aracı, bir iktidar alanı. O nedenle medyayı mercek altına almak, aslında, farklı sermaye fraksiyonlarını ve onların farklılaşmış beklentilerini, programlarını mercek altına almak demek.
Son yıllarda birçok sermaye grubunun, özellikle kolay birikim sağlayan finans sektörüne yatırım yapanların, hemen kendilerine bir medya şirketi kurup bir gazete, bir TV edinmek istemeleri, "medya ile silahlanmak" refleksinden başka bir şey değildi. Finansta 2001'de yaşanan yaprak dökümü medya mevzilerinin düşmesi ile paralel yaşandı. Bu mevzileri kaybetmek istemeyenlerin direnirken medya silahına sarılmaları, cephanelerini birleştirip ittifaklarını medyadan başlatmaları da boşuna değil."
Filleri nasıl eğitiyorlarmış?
Ve Sönmez, son söz niyetine, "fil savaşının çimenler üstünden yapılmasına karşı yapılabilecekleri" tartışıyor:
"Lafımızı, işe yarar mı bilmem ama, fil eğitimi ile ilgili bir bilgiyle bağlayalım. Filleri nasıl eğitiyorlarmış biliyor musunuz?
Hiç düşündünüz mü, güçlü kuvvetli hayvanlar nasıl oluyor da güçlerini kendileri için sınırlanan alanın dışına taşırmadan, yıkıp dökmeden yaşıyorlar?" (BB)
* Mustafa Sönmez, Filler ve Çimenler, Medya ve Finans Sektöründe Doğan/Anti-Doğan Savaşı, İletişim Yayınları, 267 sayfa; 9.500.000 lira