Devlet Tiyatrosu çalışanları, tiyatro meslek örgütleri, özel ve Şehir Tiyatroları çalışanları, Pazartesi günü saat 16.00'da (29 Ağustos) İstanbul, Ankara ve İzmir'de protesto eylemleri yapacaklarını açıkladı.
Nutku ve Cücenoğlu görevden alındı
Sanatçıların tepkileri hafta içinde kimi yazarların eserlerini çekmeleri, kimi üyelerin Bakan Koç'u istifaya davet etmesiyle arttı.Bakan Koç'u istifaya davet edenlerden Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Başkanı Özdemir Nutku ve Edebi Kurul Üyesi Tuncer Cücenoğlu ise çok geçmeden tepkilerinin karşılığını görerek görevlerinden alındılar.
Yerlerine Dinçer Sümer ve Raik Alnıaçık atandı. Nutku da, "Böyle bir Bakan tarafından görevden alınmak benim için bir onurdur. Zaten istifa edecektim" diye konuştu.
DT'de perdeler açılacak mı?
Kültür Bakanı Atilla Koç'un Lemi Bilgin'i görevinden almasının tam da sezon açılışına rastlamasının DT'de perdelerin açılmasını geciktireceği ve bir teamülün daha yıkılacağı yönünde iddialar var.
Yıkılan ilk teamül, DT Genel Müdürlüğü'ne "B kadrosu"yla görev yapan bir ismin atanamayacağına ilişkindi.
Üstelik, Bakan Koç'un "Ben de kadın genel müdür atarım" diyerek bu göreve Mine Acar'ı getirmesi ve Acar'ın yeterliliğinin tartışmalı olması düşündürücüydü.
Mine Acar şu anda dramaturg kadrosunda olduğu için uzman memur olarak anılıyordu ve genel müdür olabilmesi için gerekli şartları yoktu.
Eleştiriciler AKP iktidarının yüzde 30 kota konusuna uzak tavrı ve "kadına kota uygulaması kadını aşağılamaktır" söylemi söz konusuyken, Acar'ın sırf "koltuk sevdasıyla kendisini kullandırması"nı da öne sürüyorlardı.
Ve Koç'un uygulamasını bir kadının ismine dayandırması, yasal gerçekliği unutturmadı.5441 sayıl Devlet Tiyatroları Yasası'nın 4. maddesi bu konuda açık ve netti.
Ne diyordu yasa?
Madde 4- (Değişik: 1310 - 14.7.1970) Devlet Tiyatrolarında;
A) (Değişik: 2833 - 24.5.1983) Genel Müdür, Kültür ve Turizm Bakanının teklifi üzerine, yükseköğretim kurumlarının birinden mezun, özel veya kamu kuruluşlarında veya bunların her ikisinde en az 15 yıl hizmet görmüş; sahne hayatında başarılarıyla tanınmış sanatçılar, tiyatro yazarları, eleştirmenleri, temayüz etmiş tiyatro yönetmenleri ile üniversitelerde tiyatro sanatı dalında görev yapan öğretim elemanları arasından, müşterek kararname ile, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 59 uncu maddesi hükmüne göre,
B) Başrejisör, Genel Müdür yardımcıları ve yabancı uzmanlar Genel Müdürün teklifi üzerine Milli Eğitim Bakanı tarafından,
C) Edebi Heyetin sanat ve edebiyat alanında tanınmış 3 üyesi Milli Eğitim Bakanı tarafından, sanatkâr üyesi ise Devlet Tiyatrosu sanatkârları arasından Genel Müdür tarafından,
D) Devlet Tiyatroları kadrosunda bulunan diğer her çeşit görevliler Genel Müdür tarafından, göreve alınırlar.
Nedense bu yasaya rağmen her gelen Kültür Bakanı Koç'un teamülleri yıkmaya kalkışması, tiyatronun genel geçer değerlerine ve sanat etiğine tosluyor ve giden Kültür Bakanları oluyordu.
Lemi Bilgin'in 3. Bakanı
Atilla Koç'un hiç tiyatro izlemediği, tiyatro bilgisinin noksan olduğu ve Kültür Bakanı olarak da öğrenmeye niyeti olmadığı, kamuoyunda DT camiasıyla sürdürdüğü çekişmeden de anlaşılıyor. Devlet adamından çok, politikacı kimliğiyle öne çıkan Koç'un karşısında ise kamuoyunun da desteğini arkasına alan tiyatro camiası çıkıyor.
Can Dündar, DT'deki olaylar nedeniyle yazdığı yazısında, Atilla Koç'un , Lemi Bilgin'in gördüğü 3. bakan, olduğuna işaret ediyor ve şöyle diyor:.
"Hüseyin Çelik ve Erkan Mumcu DT'ye karışmadılar. Atilla Koç gelince işler değişti. Biri dışında tüm genel müdürlerini değiştiren Bakan, tiyatroya da müdahale etti. Önce baş rejisörlüğe Ensar Kılıç'ın atanmasını istedi. 'Sanatsal yeteneği yok. Tiyatro asla kabul etmez' yanıtını aldı
.
Ardından Sivas Bölge Müdürlüğü'ne milletvekilinden torpilli birini empoze etti, kurum yine ayak diredi.
Üçüncü olarak bir AKP milletvekili, Develi'de sahnelenen bir oyundaki bazı sözleri şikâyet edince devreye girdi. 'Edebi kurul var, onların yetkisinde' yanıtını alınca yine sustu.
Ama bu direnişten, 'Bürokratıma söz geçiremiyorum' sonucunu çıkardı. Hemen bürokrasinin amansız kılıcı devreye girdi. Önce sahte ihbar mektupları geldi, ardından da müfettişler..."
Lemi Bilgin'in görevden alınma nedeni fos çıktı
Lemi Bilgin hakkında soruşturma açılmasına yol açan olay, İş Bankası'nın, sanatçıların maaşlarını yatırmaları karşısında, DT Sanatçıları Vakfına yaptığı bağış oluyor.
Oysa aynı banka, daha önce de maaşların kendi bankalarına yatırılması karşılığında milletvekillerine de lap top dağıtarak, " hatırı sayılır" bir hizmet yapıyordu.
Lap topunu alan Bakan Koç, aylar sonra aynı bankanın Devlet Tiyatroları Vakfı'na yaptığı bağış nedeniyle Lemi Bilgin hakkında soruşturma açtırmaktan kaçınmadı. Bağış tek taraflı bir işlem olduğuna göre. Bankanın eyleminden Genel Müdür nasıl sorumlu tutulacaktı?
Şu varki, tarih hiçbir şeyi affetmezdi. Tekerrür etse de, tarihi yazanlar hep kahramanlar olurdu. Koç'un yaptığı ucuz kahramanlıkların sanattaki karşılığı, sokak tiyatrolarının ciddiyetinden bile uzaktı.
DT çalışanlarının Pazartesi günü Türkiye genelinde başlatacakları imza kampanyası bu nedenle önemli.Sanatçılar, siyasi otoritenin, sanatın üzerinden ellerini çekmesini istiyor ve iki maddede kendilerini ifade ediyorlar:
*Hiçbir koşulda çalışanlar bu siyasi müdahaleyi kabul etmeyecekler, yönetim kadrolarının çalışanların inisiyatifiyle belirlenecek bir düzenlemeye geçilene kadar dirençlerini sürdüreceklerdir.
*Hazırlanacak bir metin kamuoyuna, cumhurbaşkanı, başbakan ve ilgili kurum, kuruluş ve kişilere gönderilmek üzere Türkiye genelinde imzaya açılacaktır."(AD)