Fotoğraf: Gazze Şeridi'nde Filistinliler, cenazelerinin alıkonulmasına karşı eylem yaptı / AA
Filistinli kadınlar Diyala Acluni (24), Emel Acluni (21) ve Z.A. (17), İsrail İnsan Hakları Enformasyon Merkezi'ne (B’Tselem) 10 Temmuz'da gözaltında alındıklarında yaşadıklarını anlattı.
B’Tselem’in raporuna göre kadınlar, İsrail askerlerinin El Halil’deki evlerine baskın düzenlediğini, kadın askerlerin kendilerini “köpeklerle tehdit ederek” çıplak halde üst aramasına zorladığını söyledi.
“Yaşadıklarımı unutamıyorum”
AA Kudüs’ten Abdurrauf Arnavut’un haberine göre, raporda ifadelerine yer verilen Emel Acluni, köpeklerle birlikte evlerine baskın düzenleyen maskeli İsrail askerlerinin, kendisinden kıyafetlerini çıkarmasını istediğini aktardı.
Acluni, olay günü yaşananları şöyle anlattı:
“Namaz giysilerimi ve kolyemi çıkardım. Köpeği yanıma yaklaştırdı. Neredeyse bana dokunacakken çığlık attım. Benim ve çocukların köpekten korktuğunu söyledim. Çocuklarımın önünde giysilerimi çıkarmaya zorladı, yalvardım. İç çamaşırlarımı çıkarmam için hiçbir gerekçe yoktu.
Ancak köpekleri üzerimize salmakla tehdit ettiler. Ağlayarak kıyafetlerimi çıkardım. Önlerinde sağa sola dönmemi istediler. Çocuklarım korkudan titremeye, hüngür hüngür ağlamaya başladı. İki kadın askerin önünde aşağılanmak… Çocuklarımın önünde hissettiğim çaresizlik ve utanç. Yaşadıklarımı unutamıyorum.”
“Çok küçük düşürücü bir durumdu”
Diyala Acluni de maskeli iki kadın askerin çok büyük bir köpekle yanına yaklaştığını, korkudan kapıya tutunarak çıkmaya çalıştığını ve bağırarak kendisine engel olduklarını ifade etti.
Köpekten korktuğunu söylediğini ancak giysilerinin tamamını çıkarmaya zorladıklarını dile getiren Acluni, “Ben kabul etmeyince köpeği üzerime salmakla tehdit etti. Başka seçeneğim yoktu, ağlamaya başladım ve üzerimi çıkarmak zorunda kaldım. Önünde dönmemi istedi ve yaptım. Çok aşağılayıcı bir durumdu” dedi.
17 yaşındaki Z.A. da kadın askerlerin kendisinden tamamen soyunmasını istediğini ve kabul etmeyince köpekleri üzerine salmakla tehdit ettiklerini dile getirdi:
“İçeriden Diyala'nın sesini duydum. Askerin dediğini yapmamı söyledi. Üst kıyafetlerimi çıkardım ancak iç çamaşırlarımı da çıkarmaya zorladılar. Ağlayarak dediklerini yapmak zorunda kaldım. Yaşadığımız çok küçük düşürücü bir durumdu.”
Aynı aileden 26 kişi
B’Tselem’in raporunda, “10 Temmuz gecesi 01.30 civarında çok sayıda askerin köpeklerle birlikte El Halil şehrinin Halle Kubbe Mahallesi’ndeki Acluni ailesinin evine baskın düzenlediği, askerlerin aynı aileden 26 kişiyi silah zoruyla bir apartmana götürdükleri, 17 yaşında bir genç dahil 3 kişiyi kelepçeleyip götürdüğü” kaydedildi.
Rapora göre, kadın ve çocukları erkeklerden ayıran İsrail askerleri, onları evin salonuna götürerek arama yaptı. Kadınlardan birini çocuklarının bulunduğu odaya götüren iki maskeli İsrail askeri, çocuklarının önünde bulunan kadını “soyunmadığı takdirde köpekleri üstlerine salmakla” tehdit etti.
İsrail askerleri, kadının elbiselerini giymesinin ardından çocukları salona götürürken, birisi 17 yaşındaki 3 kadına da çıplak arama yaptı.
75 günlük gözaltı
İsrail askerleri yerel saatle sabaha karşı 05.30’da evi terk ederken, ailenin iki oğlu dairelerden birinde elleri ve gözleri bağlı şekilde bulundu.
Eşi Harbi Acluni’yi evde bulamayan Diyala Acluni, İsrail askerlerinin onu gözaltına alarak Ofer Hapishanesi’ne götürdüğünü öğrendi. Önce 35 gün alıkonulan Harbi Acluni’nin gözaltı süresi daha sonra 40 gün daha uzatıldı.
İsrail askerlerinin Filistinli ailenin evine baskın sırasında 150 gram altın takıyı ve 2000 şekel (yaklaşık 520 dolar) nakit parayı çaldığı belirtildi. El Halil şehri yakınlarındaki Yahudi yerleşim birimi Kiryat Arba’daki polis karakoluna şikayette bulunan Filistinli aile, ertesi gün çalınan eşyalarını geri alabildi.
“Çocukları korkutmak, vandallıktır”
İsrail ordusunun “Acluni ailesinin evinde bir silah bulunduğu” açıklamasını aktaran B’Tselem'in raporunda baskına ilişkin şu bilgiler yer aldı:
“Bu iddiaya ilişkin hiçbir şey, askerlerin o gece uyguladığı şiddeti, kadınlara yönelik zararı, çocukların ve evin diğer sakinlerinin yaşadığı dehşeti en ufak bir şekilde bile haklı gösteremez. Gecenin geç saatlerinde askerlerin köpeklerle Filistinlilerin evlerine baskın yapması, bölge sakinlerini özellikle de çocukları korkutmak, vandallıktır.”
İsrail makamları rapora ilişkin bir açıklama yapmadı.
Filistin’den kınama
Haberin Haaretz gazetesinde yayımlanmasının ardından Filistin’in resmi ve sivil kurumlarından çok sayıda tepki ve kınama açıklamaları geldi.
Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye yayımladığı yazılı açıklamada, İsrailli insan hakları örgütlerince ortaya çıkarılan, İsrail askerlerinin ihlallerini kınadı.
İştiyye, dünya kamuoyuna utanç verici bu ihlalleri kınaması ve faillerin uluslararası adalete teslim edilmesi çağrısı yaptı.
Eski Mossad Başkanı: Apartheid sistemi uygulanıyor |
Eski Mossad Başkanı Tamir Pardo, Associated Press'e yaptığı açıklamada, ülkesinin ırk ayrımına dayalı uygulamalarının olduğunu söyledi, “İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da bir apartheid sistemi uyguladığını ve bu görüşünün gerçeklere dayandığını” belirtti. Pardoı, “Burada bir apartheid devleti var. İki kişinin iki hukuk sisteminde yargılandığı bir ülke, apartheid devletidir” dedi. Hareket özgürlüğüne değinen Pardo, İsrail vatandaşlarının abluka altındaki Gazze Şeridi dışında arabalarıyla istedikleri yere gidebildiklerini ancak Filistinlilerin bunu yapamadığını hatırlattı. 2011-2016 yıllarında Mossad Başkanlığı yapan Pardo, görev süresinde birçok kez Netanyahu'yu İsrail'in sınırlarını belirlemesi veya devletin yıkılma tehlikesini göze alması gerektiği konusunda uyardığını aktardı. Pardo, ülkesinin Filistinliler ile arasına bir sınır koymaması durumunda İsrail'in bir Yahudi devleti olarak kalmasının tehlikeye gireceğinin altını çizdi. |
Batı Şeria üç bölgeye ayrıldı
Filistin topraklarındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs, 1967'den beri İsrail işgali altında.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan İkinci Oslo Anlaşması çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrıldı.
Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakıldı. (AS)