İkinci intifada (2000-2004) sırasında yaşanan sivillere yönelik bombalı saldırıların sonrasında İsrail, Batı Şeria duvarını inşa etti ve Filistinlilerin İsrail’e geçişleri sıkı güvenlik kontrolleriyle ancak kontrol noktalarından sağlanmaya başlandı. Birçok Filistinli işçinin tek geliri İsrail’deki işlerinden gelen maaşları olduğu için ve İsrail’de ücretler Batı Şeria’dakilerden yüksek olduğu için işe gidip gelmenin zorluklarına karşın, İsrail’de çalışmayı sürdürüyorlar.
İsrailliler tarafından Batı Şeria’da ve İsrail’de ve işe alınan ve Batı Şeria’da yaşayan Filistinli işçiler etnik kimlikleri, milliyetleri, çalıştıkları sektörler ve askeri kontrol altında yaşamanın götürüleri nedeniyle çeşitli insan hakları ve işçi hakları ihlallerine maruz kalıyorlar. Birçoğu inşaat, ağır sanayi ve tarım sektörleri gibi iş cinayeti olasılıklarının yüksek olduğu işlerde çalışan Filistinli işçilerin hepsi 35 yaşın üzerinde, 35 yaş altı Filistinliler güvenlik sorunu olarak görülüyorlar.[1] Filistinli işçiler ücretler daha yüksek olduğu için İsrail’de çalışmayı tercih ediyorlar. Genel işçi sömürüsü ve İsrail Ekonomi Bakanlığı ile diğer devlet kurumlarının, İsrail’in Arap vatandaşları, Filistinliler, göçmen işçiler, mülteciler, sığınmacılar, yeni göçmenler ve güvencesiz işçiler söz konusu olduğunda İsrail iş gücü kanununun uygulanması için çaba sarf etmemeleri neticesinde, zaten askeri kontrol altında yaşadıkları ve vatandaş olmadıkları için dezavantajlı olan Batı Şeria’da yaşayan Filistinli işçiler, işverenleri karşısında savunmasız kalıyorlar.
Her gün on binlerceBatı Şeria’da ikamet eden Filistinli işçi, İsrail’deki işlerine yetişebilmek için askeri kontrol noktalarından geçiyorlar. Filistinliler İsrail’de çalışma izinlerini her günün sonunda Batı Şeria’ya dönmek koşuluyla alıyorlar. Dönmezlerse işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıyalar.[2] Kontrol noktalarının kalabalığı, terminal azlığı ve kontrol noktalarındaki kötü koşullar, işçilerin işlerine varmadan yıpranmalarına neden oluyor.
Efraim kontrol noktası Batı Şeria’daki Tulkarem şehrinin kuzeybatısında, Tulkarem, Jenin ve Nablus’tan gelen Filistinli işçilerin ana geçiş noktalarından bir tanesi. Günde 5 bin ila 7 bin Filistinli işçi, iş yerlerine varmak için Efraim kontrol noktasından geçiyor. İşçiler kalabalık, kontrol noktası çalışanlarının kısa mesaileri ve terminal azlığı sebebiyle, Efraim kontrol noktasında günde ortalama 6 saat geçiriyorlar. Kimi işçiler, işlerine zamanında yetişmek ve sırada uzun beklememek için gece 3’te yola koyuluyor.
Filistin kaynakları Ocak 2014’te 59 yaşındaki bir işçinin benzer koşullar sebebiyle hayatını kaybettiğini belirtti[3].
Bati Şeria`da Tulkarem şehrinde ikame eden evli ve beş çocuk babası Ahmed Abdir, İsrail’de işine gitmek üzere beklediği Efraim kontrol noktasındaki uzun bekleyişinin neticesinde bayılıp, hayatını kaybetti. Ahmed Abdir, İsrail’de inşaat sektöründe çalışıyordu.
Her sabah on binlerce Filistinli işçi, Abdir gibi İsrail’deki işlerine gidebilmek için kontrol noktalarında uzun kuyruklarda sıkışıyor ve ölümcül şartlarla yüzleşiyor. Aralık ayında Filistinli işçiler tarafından geçişlerdeki insanlık dışı koşullara itiraz etmek için kontrol noktalarında grev çağrıları yapıldı. 5 bin işçi Efraim kontrol noktasında grev yaptı ve kontrol noktasının “aşağılayıcı” koşullarını protesto etti.
Grevin neticesinde gelen rapora göre geçiş terminallerinin sayısının 2 den 10 a çıkarılmasını öngören bir anlaşmaya varıldı ancak anlaşmaya sadece iki gün bağlı kalındı ve durum tekrar eski haline döndü.
Kav LaOved – İşçi Yardım Hattı’na göre İsrail`de Abdir’in trajik ölümü, İsrail yönetimi için her sabah çalışmak için İsrail’e giden on binlerce Filistinli işçinin hayatını ve güvenliğini korumaları için önemli bir uyarı olmalı. Kav LaOved, İsrail otoritelerini kontrol noktalarındaki mesai saatlerinin artırılması ve aktif terminal sayısının artırılması için acil eyleme çağırıyor. Ayrıca Bati Şeria’dan İsrail’e çalışmaya gelen Filistinli işçilerin sağlık güvenliklerinin garanti altına alınması ile ilgili İsrail Savunma Bakanlığına Kav LaOved tarafından dilekçe yazılması planlanıyor.
* Kav LaOved – Worker’s Hotline (İşçi Yardım Hattı) işçilerin haklarını korumasına ve İsrail’deki her işçinin haklarını korumayı öngören İsrail iş gücü yasasının işçilerin milliyet, din, cinsiyet ve legal statüsü göz önüne alınmaksızın eşit olarak uygulanmasına adanmış kar amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütü. Kav LaOved 1991’deki kuruluşundan beri her sektörden işçiye yardım ediyor. Kav LaOved’in çalışmaları, İsrail’in Arap vatandaşları, Filistinliler, göçmen işçiler, mülteciler, sığınmacılar, yeni göçmenler ve güvencesiz işçiler dahil olmak üzere İsrail’deki en dezavantajlı işçilere yardım etmeyi hedefliyor.
** Fotoğraflar: Daniel Tepper, The Electronic Intifada
*** Bu haber Kav LaOved sitesinde yayınlandı, Güneş Gökgöz tarafından çevrildi ve genişletildi.