Fotoğraf: Kudüs'teki saldırı sonrası olay yeri/youtube
Cuma gecesi silahlı bir saldırganın Kudüs'teki bir sinagogun dışında ateş açması sonucu en az yedi kişi öldü ve üçü yaralandı.
Kudüs'teki son yılların en ölümcül saldırısı Perşembe günü dokuz Filistinlinin ölümüne neden olan saldırının ardından gerçekleşti.
7 kişi öldürüldü, 3 kişi yaralandı
İsrailli yetkililer, 21 yaşındaki saldırganın, Doğu Kudüs'te yaşayan sabıkasız Filistinli Hayre Alkam olduğunu açıkladı. Alkam'ın yerel saatle 20.15'te Doğu Kudüs'ün Yahudi mahallelerinden Neve Ya'akov'daki Ateret Avraham sinagogu yakınlarında insanlara ateş açtığı belirtildi.
İsrail'in Magen David Adom acil servisi, yedi ölünün yanı sıra silahlı saldırganın aralarında 70 yaşında bir kadının olduğu üç kişiyi de yaraladığını söyledi. Kadının durumunun kritik olduğu bildirildi.
Saldırıyı üstlenen olmadı
Kudüs Emniyet Müdürü Doron Turgeman, Alkam'ın bir araçla olay yerinden kaçarken polise ateş ettiğini, ardından aracından çıkıp koşarak kaçmaya çalıştığını, ancak polis tarafından kovalandığını ve öldürüldüğünü söyledi.
Turgeman, olayı "çok ciddi bir terör saldırısı" olarak niteledi.
Olay yerine gelen Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir "Araplara ölüm" ve "solculara ölüm" sloganları atan olay yerindeki Yahudi topluluğa bunun yerine "teröristlere ölüm" sloganları atmalarını söyledi. Bakan basına demeç vermedi.
Kudüs'teki saldırının sorumluluğunu hiçbir Filistinli militan grup üstlenmedi, ancak hem Hamas hem de İslami Cihad ölümcül saldırıyı "kahramanca bir operasyon" olarak övdü.
Sianagog saldırısının ardından Gazze'de sokaklara dökülen Filistinliler intikamı kutladı
Hamas sözcüsü Hazem Kasım, "Kudüs'teki operasyon[un], işgalcilerin Cenin'de işledikleri suça doğal bir yanıt olduğunu" söyledi.
Kudüs'teki saldırı, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Pazartesi günü İsrail ve Filistin topraklarına yapacağı ziyaretten hemen önce gerçekleşti.
ABD "şiddet eylemi"ni kınadı
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vedant Patel "bir şiddet eylemi" olarak kınadığı "saldırının ışığında" düşüncelerinin "İsrail halkıyla birlikte" olduğunu açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price Perşembe günü yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Blinken'ın İsrailli ve Filistinli liderlerle "çok fazla masum hayata mal olan şiddet döngüsüne son vermek için" gerginliği azaltmanın yollarını tartışacağını söylemişti.
Arka plan
Mart ve Mayıs 2022 arasında Filistinliler ve İsrailli Araplarca düzenlenen bir dizi saldırının İsrail'de 19 kişinin ölümüne yol açmasından bu yana İsrailliler ile Filistinliler arasındaki gerilim yükseldi. İsrail ordusu, saldırılara, militan hücreleri çökertmek üzere Filistin'e yönelik baskınlarını artırdığı Dalgakıran Operasyonu'nu başlatarak yanıt vermişti.
Cenin'deki İsrail operasyonu sırasında habercileri tehdit eden bir asker (youtube)
İsrailli insan hakları grubu B'Tselem'e göre, 2022'de işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te İsrail güvenlik güçlerince en az 146 Filistinli öldürüldü. Bu 2004'ten bu yana en yüksek ölüm sayısı. Wall Street Journal'ın yayınladığı bir çeteleye göre, yılbaşından bu yana da 30 Filistinli öldürüldü.
Uluslararası Kriz Grubu yorumcularından Tahani Mustafa, Cenin saldırısı sonrasında şiddetin tırmanacağı öngörüsünde bulunmuştu. Yorumcu, yinelenen İsrail saldırılarının Filsitinlileri öfkelendirdiğini ve çoğunca İsrail'in piyonu olarak görülen Filistin Yönetimi'nden duyulan umutsuzluğu artıracağını söylemişti.
Perşembe günü Cenin'e İsrail ordusunun saldırısından sonra Filistin Yönetimi 2020'den bu yana ilk kez, İsrail ile güvenlik işbirliğini durduracağını açıkladı.
ABD'nin Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf, Perşembe günü gazetecilerle yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'li yetkililerin Filistin liderliğinin bu kararı tersine çevirmesini sağlamaya çalıştıklarını söyledi.
"Tarafların güvenlik işbirliğini durdurmalarını değil, güvenlik koordinasyonunu gerçekten geliştirmelerini istiyoruz. Gerekirse bu konuda yardıma hazırız" dedi.
(AEK)