İlk intifadadan bu yana Filistin'e birçok kez giden ve olayları yakından takip eden gazeteci Mete Çubukçu, haberlerine sığdıramadığı İntifadayı kitabının girişinde böyle tanımlıyor.
Bu ayın başında Metis Yayınları Siyah Beyaz dizisinden çıkan kitabın adı Çubukçu'nun Filistin işgaline karşı tutumunu da anlatıyor: Bizim Filistin/Bir direnişin tarihçesi.
Objektivizm ve vicdan
İkinci intifada döneminde yaşananları hem Filistin ve İsrail önderleri ve halkının gözünden hem de yüz yıllık bir tarihin dönüm noktalarını atlamadan kitaba sığdıran Çubukçu, Filistin işgaline bakışını önsözde şöyle tanımlıyor:
"Filistinli çocuklar öldürülürken bir gazeteci olarak nasıl 'objektif' olunabilir ki... Sonuna kadar Filistinlilerin yanında olduğumu yazmaktan beis duymuyorum. Sadece sosyalist olduğum için değil, dünyada hala mazlumların yanında olmanın doğruluğuna ve 'vicdan' denen duygunun doğruluğuna inandığım için. Ancak mazlum kimliklerin, egemenliği elde ettiğinde başka kimliklere karşı tahakkümcü olabileceği ihtimalini de saklı tutuyorum."
Çubukçu kitabında İsrail işgalini yalnız intihar saldırılarına bağlamadan, iki tarafında politikalarını da değerlendirerek anlatıyor.
Kitapta Arafat, HAMAS Lideri Şeyh Ahmet Yasin, El Fetih liderlerinden Mervan Barhuti, intihar bombacısı Musa Ziyada ve İsrail kesin nişancı askeri ve iki tarafın halkıyla yapılan röportajlarda, Filistin sorununda çözüm önerilerinin, karmaşık görüşlere cevap verecek nitelikte olması gerektiği öne çıkıyor.
100 yıllık tarih ve bugün
Bir gazetecinin gözünden, bölgede görev yapan gazetecilerin İntifada sırasında yaşadıklarıyla da karşılaşıyoruz. İkinci İntifadadan bu yana 2 gazeteci öldürülürken, 100'den fazlası da yaralandı.
İşgali Filistin yanlısı bir tutumla yansıtan CNN muhabiri görevden alınırken, Ramallah'ta iki İsrail askerinin linç edilmesini görüntüleyen İtalyan muhabir İsrail ve Filistin tarafından kara listeye alınıyor.
Filistin ve İsrail'e yönelik demografik bilgiler, Filistin yönetim yapısı, İsrail'in parlamenter sistemi, 100 yıllık Filistin tarihi kronolojisinin ek olarak yer aldığı 183 sayfalık kitabın ana başlıkları şunlar:
İntifada günleri, İlk İntifadadan Oslo Barışına, Oslo'dan ikinci İntifada'ya, Kutsal toprakların gerçeği HAMAS, İsrail, Türkiye-İsrail ilişkileri ve Filistin devletini beklerken.
Sözlükle Filistin sorunu
Kitabın sonundaki Filistin sözlüğü bölgeden yansıtılan haberleri daha iyi anlamamızı sağlıyor:
* Kontrol noktası:Filistinlilerin kendi topraklarında İsrail askerleri tarafından durduruldukları, aşağılandıkları ve sorgulandıkları yer.
* Güvenlik: Öldürülen Filistinliler için İsrail'in gerekçesi.
* Yanlışlık: İsrail askerlerinin bir Filistinliyi vurduğu an.
* Diplomasi:Silahları ateşlemeye hazırlayıp görüşmeler yapma isteği.
" Bana cennet vaat edilmişti"
Kitabın 126. sayfasında yer alan "İntihar Bombacısı: İslam adına şehit olacaktım" başlıklı söyleşiden bir bölüm yayımlıyoruz.
Musa Ziyada intihar saldırısı yapamadan yakalanan 16 yaşında bir Filistinli. HAMAS'tan aldığı eğitimi, saldırıya hazırlanmadan "ölüme alışmak için" nasıl toprak altında bir çukurda "dayanıklılık" ya da "ölüme hazırlanma" testine tabi tutulduğunu anlatıyor.
Çubukçu "tutuklanmasaydım saldırıyı gerçekleştirmeye kararlı mıydın" diye soruyor:
"Tutuklanmasaydım... Son gün beni ölmek ve öldürmek için götüreceklerdi. Tabii ki ben de gidecektim. Çünkü İsrail ile savaşırken ölenlerin aslında ölmeyip cennete gideceğine inanmıştım. Bana cennet vaat edilmişti. Ayrıca ben değil ailem de kutsal bir iş yapacaktı. Bir miktar para da ödenecekti aileme"
Öldürülen çocuklar ve İsrail'in nokta vuruşları
Kitapta İsrail'in sivillere yönelik uzun süreli hedef alma politikalarında öldürülen çocuklar "öyküleriyle" karşımıza çıkıyor. Babasıyla birlikte Ürdün'e tedavi için gide 12 yaşındaki Muhammed'in bir duvarın dibinde babasıyla İsrail ateşine tutulmaları gibi.
Karşı tarafı, İsrailli keskin nişancı bir askerin Ha'aretz gazetesine verdiği röportajı da aktarıyor Çubukçu.
Genç asker İsrail'in nokta vuruşlarını İsrail'in intikam için yapıp yapmadığını bilmiyor: "Özellikle önemli olaylardan sonra bu olanların tamamının politik bir şey olduğunu hissedebiliyorsunuz. Mesela ne zaman İsrail güvenlik kuvvetlerinde olup bitenler hakkında yazılanlar artsa, sezi daha çok ateş etmeniz için izin veriliyor. Aynı günün gecesi bir önceki geceye nazaran daha çok ateş ediyorum."
Hamas lideri Şeyh Yasin intifadayı hem İsrail'e hem de Arafat'a karşı sürdürdüklerini söylüyor röportajında. Bulabildikleri tüm silahlarla da sürpriz saldırıları düzenleyeceklerini ekliyor.
Özetle, "Bizim Filistin" hem bir başvuru kitabı, hem de bir gazetecinin gözüyle iki taraf halkının bakış açısını aktarıyor.
Mete Çubukçu kimdir?
1962'de Gebze'de doğdu. Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirdi. 1981 Şubat'ına kadar Kara Harp Okulu'nda okudu. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik bölümünü bitirdi. Aynı üniversitenin İletişim Fakültesinde yüksek lisans yapıyor.
Gazeteciliğe 1987'da Karacan Yayınları'nda başladı. Nokta, Cönk dergileriyle Kanal 6 ve ATV'de çalıştı. Bosna, Filistin, Afganistan, Çeçenistan, Kuzey Irak, Kosova gibi bölgelerde görev yaptı. Halen Star TV'de muhabirlik yapıyor. Birikim dergisinde ve İnternet sitelerinde yazıları yayımlandı. Televizyon haberciliği ve muhabirliği konusunda ders veriyor. (ÖG/NM)