Deniz Gezmişlerin yoldaşı, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nden Abu Ahmed Fuad, 1970'lerde Filistin'e giden Türkiye solundan isimlerin yıllar sonra karşısına gazeteci ya da yazar olarak çıktıklarını anlattı:
"O yıllarda en çok Türkiyeli yoldaşlarımla içi içe yaşadım. Özellikle 1970'lerde ve 1980'lerde Türkiye'den gelen bütün yoldaşları çok iyi tanıyorum ama kod adlarıyla. Gerçek isimlerini çok sonradan öğrendim. Arşivimizde fotoğrafları da var. Artık bazılarını gerçek isimleriyle biliyorum. Aralarında gazeteciler, yazarlar, akademisyenler de var.
"Solun boşluğunu İslami hareketler doldurdu, ama..."
Fuad, bianet'e son dönemde yükselen İslami hareketlerin Filistin coğrafyasındaki etkilerini de anlattı:
"İslami hareketlerin yükselişinin dönemsel olduğunu düşünüyorum. Sol geri çekilmek durumunda bırakıldı ve arkasında büyük bir boşluk bıraktı ve o boşluğu politik İslam doldurdu. Ancak dünyaya elbette yine sol hareketler egemen olacaktır. Biz Halk Kurtuluş Örgütü olarak 10 yıl öncesinden daha güçlü ve daha kararlıyız. Çünkü 1990'lı yıllar boyunca politik İslam bütün Filistin sahasını aldı. Ama sonra halk seçimini yeniden değerlendirdi."
"İsrail Filistinlileri Filistinlilere vurduruyor"
İsrail'de yaşayan Filistinlilerin durumuna ilişkin ise Fuad şu bilgileri verdi:
"1948 yılından önce şimdi İsrail denilen bölgelerde yaşayan, işgal sonrasında da orada kalmayı başarabilen ve '48 Arapları' diye bilinen Filistinliler, mecburi askerlik hizmetine tabi tutuluyorlar. Ve zorunlu olarak İsrail pasaportunu almak durumunda kaldılar. İsrail hükümeti altında yaşayan Filistinlilerin çoğu, bu askerlik hizmetini yapmamak konusunda kararlı oldu ve şu ana kadar İsrail vatandaşı olan Filistinlilerin yüzde 95'i bu askerlik hizmetini reddetti. İsrail'in politikası zaten bu; Filistinlileri Filistinlilere vurdurmak."
"Türkiye solunun desteğini bekliyoruz"
İHH tarafından yapılan yardımın desteğini de mücadeleleri için önemli olduğunu ancak Türkiye solunun desteğinı daha çok beklediklerini ifade eden Fuad, "1980'lerin ortasına kadar 30 yıl boyunca yalnızca solcular kızıl bayraklarıyla bizi destekledi, yüzlercesi öldüler bizim topraklarımızda. Neden böyle İslami örgütler Filistin meselesinden nemalanıyor da solcular bunu yapmıyor? Türkiye solundan bu alanı boş bırakmamalarını bekliyoruz. Türkiye'nin FHKC ile ilişkisi var ama buna paralel olarak Hamas ile de ilişkisi var. Çünkü Hamas ile AKP arasında ideolojik bir paralellik var. Bizler elbette Türkiye'deki iktidarın örgütler arasında bir ayrım yapmaması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
"Filistin'de laik rejim şart"
Fuad, İsrail ve Filistin arasında olası bir barışın ardından kurulacak yeni düzende Hamas'ın önderliğinde bir İslami rejimin yerleşmesi durumunda ise nasıl bir yol izleyeceklerine dair şunları söyledi:
"Bundan sonra şeriatçı bir İslami devletin varolabileceğini düşünmüyorum. Bu çağın toplumlarını dini bir vurguyla yönetebilmek mümkün değildir. Artık dünya laik rejimler kurduğu müddetçe ilerleyebiliyor ve dünyaya hükmedebiliyorlar. Din ve devlet işleri arasındaki ayrım net bir şekilde kurulmalı. Türkiye için de bunun olmasını istemem. Ama Filistin'de böyle bir şey gerçekleşirse sol olarak yine mücadele edeceğiz. Türkiye ile birlikte mücedele edeceğiz hep beraber..." (BT/TK)