İsrail’in Filistin’e başlattığı salıdırların birinci yılında Filistin Eylem Komitesi İstanbul'da protesto düzenledi. Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde toplanan yüzlerce kişi Filistin’e destek amacıyla Dolmabahçe’ye kadar sloganlarla yürüdü.
Yürüyüş sırasında "Filistin direnişi kazanacak, soykırımcı İsrail ve suç ortakları yenilecek" yazılı pankart açan yüzlerce kişi, “Denizlerin’in izinde Filistin’in yanında” “Filistin’den Rojava’ya direnen halklar kazanacak”, “Her yer Filistin her yer direniş”, “Soykırımcı İsrail hesap verecek” ve “Nehir’den Deniz’e özgür Filistin” sloganları attı.
Yürüyüş sırasında İsrail’in saldırısında öldürülen barış aktivisti Ayşenur Ezgi Eygi ve Deniz Gezmiş için de özel olarak sloganlar atıldı.
Almanya'ya Protesto
Yürüyüş, Almanya Konsolosluğu önünde kısa bir duraklamayla devam etti. Almanca sloganların yer aldığı pankart Almanya Konsolosluğu’nun karşısındaki ağaca asıldı.
Burada okunan kısa açıklamada, Almanya’nın İsrail’e verdiği silah desteği ve Filistin’e yönelik saldırılar karşısındaki duruşu eleştirildi: "Nazi geçmişinizin kefareti olarak İsrail’e silah desteği sağlamanız tarihinize yeni bir kara leke olarak geçecektir."
“Filistin halkının meşru direnişini selamlıyoruz”
Dolmabahçe’de ise Filistin Eylem Komitesi adına basına açıklamayı avukat Gülyeter Aktepe okudu. Şöyle dedi:
Emperyalist güçlerin Filistin toprağına yerleştirdiği ırkçı siyonist bir rejim olan İsrail devleti eliyle Filistin halkı on yıllardır topraklarından sürülüyor, öldürülüyor, kaynakları yağmalanıyor. 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen Aksa Tufanı eylemi bu halkın yüzyıldır sürdürdüğü varoluş mücadelesinde işgal rejimini şaşkına çeviren ve onun sömürgeci emellerini sarsan bir hamle oldu. Bizler Filistin halkının işgal rejimine karşı meşru direnişini selamlıyoruz.
İnsanlar açlıkla mücadele ediyor
ABD ve Batı Avrupa emperyalist ülke hükumetleri İsrail’e bugün sürdürdüğü soykırıma varan saldırılarında doğrudan askeri ve siyasi destek sunuyor. Dünyanın en yüksek teknolojisiyle donatılmış İsrail ordusu sömürü ve abluka altında yaşayan halkların direnişini kıramadığı her gün daha da vahşileşiyor, Filistin’in her bölgesinde, Lübnan’da, Yemen’de, Suriye’de, İran’da kan dökmeye devam ediyor. On binlerce insan emperyalist güçler bölgemizde kalıcı hale gelsin diye öldürülüyor, milyonlarca insan her gün ölüm ve yaralanma tehdidi altında yaşıyor, kuşatılarak açlığa mahkum ediliyor, evlerini terk etmeye zorlanıyor.
Bu pervasız saldırganlığa on yıllardır göğüs geren Filistin halkının mücadelesi bugün dünyanın her yerinde yankılanıyor! Sömürgeciliğe karşı çıkan tüm dünya halkları olarak bugün bizlere düşen görev, bulunduğumuz her yerde soykırımcı İsrail’i tecrit etmek, ona güç veren her türlü mekanizmayı engellemektir. Türkiye’deki siyasal iktidar da, bu soykırım sürecinin en şiddetli dönemi olan ilk yedi ayı boyunca, ölüm saçan işgal devletine gerekli olan tüm hammaddeleri; çeliği, kimyasal maddeleri, yakıtı doğrudan temin etti. Bu suç ortaklığını bitirmek isteyen kitleler sokağa çıktı ve Filistin davasını sahte destek söylemiyle istismar eden iktidar geri adım atmak zorunda kaldı. Ancak bugün yine İsrail’e petrol Türkiye üzerinden, elektrik ise Türkiye sermayesi tarafından sağlanmaya devam ediyor, işgal devletine lojistik destek dolaylı biçimde sürüyor. Bu utanç yetmiyor, Türkiye hala kendi topraklarındaki askeri üsler yoluyla işgal devletine istihbarat desteği veriyor, savunma sanayii alanında Türkiyeli şirketler işgal devletiyle ortaklık kurmayı sürdürüyor.
Tüm bunlara karşılık bizler Türkiye’nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik tüm ilişkilerin kesilmesi için, işgal ve soykırımdan para kazanan şirketlerden hesap sorulması için yürüttüğümüz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Soykırımcı İsrail’i kınamak ve hamaset dolu nutuklar atmak yetmez; bugün Filistin halkına verilebilecek en önemli destek;
-İsrail’le tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve askeri ambargo uygulanması
-Serbest Ticaret Anlaşması’nın feshedilmesi ve tüm ticaret yollarının siyonist rejime kapatılması
-Diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi
-İşgal devleti İsrail’deki tüm yatırımların geri çekilmesi ve
- İşgal devletini tecrit etmekten geçiyor.
Filistin direnişinden aldığımız ilhamla, Filistin ‘nehirden denize özgür olana dek’ mücadelemize devam edeceğiz. Zafer Filistin halkının, özgürlük Filistin toprağının olacaktır.
Eylem, İngilizce ve Arapça yapılan açıklamaların ardından sona erdi.
(EMK)