Türkiye solunun halk mücadelesini Filistin'e bakarak tanıdığını söyleyen Bulut, "Ama burada örgütler Filistin'deki gibi birleşemedi ve dengeyi kuramadı" dedi.
Bulut, Arafat'ı "Ortadoğu'nun son 50 yılda yetiştirdiği en büyük siyasetçi, diplomat ve örgüt lideri" olarak tanımladı.
Arafat sonrası Filistin mücadelesini de değerlendiren Bulut, "Şimdi örgütler arasında boşluk olacak ama Filistin'in badirelerden kurtulma dinamiği güçlü. Uluslararası konjonktür de etkili olacak" dedi.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nden (ÖDP) Hakan Tahmaz "Filistin mücadelesinin 12 Eylül zulmünden kaçan devrimcilere kucak açtığını" söyledi.
Genel Başkan Hayri Kozanoğlu da "Arafat'ın ölümü Filistin halkının direnişini zayıflatmayacak, Filistinlilerin bağımsız Filistin devleti için mücadelelerinde yeni ve güçlü bir dönemi başlatacaktır" dedi.
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Başkanı Aydemir Güler de Türkiye'deki yöneticilerin Arafat'a sahip çıkan açıklamalar yapmasını eleştirerek "Bu, ikiyüzlülüktür. Türkiye İsrail'in yanında yer alıyor" dedi.
Filistin mücadelesinin son yıllarda dünya gündeminden düştüğünü söyleyen Güler, "Umarım bu durum bundan sonra değişir" dedi.
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Başkanı Filiz Koçali de "barış, adalet ve özgürlük yanlılarının Filistin ile enternasyonalist dayanışmasını sürdüreceğini" belirtti.
Bulut: "Türkiye solu Filistin hareketinden çok şey öğrendi"
Araştırmacı yazar Faik Bulut "Filistin mücadelesinin Türkiye'deki sol gruplar üzerindeki etkisi, 68 kuşağı için cazibe merkezi olmasıydı; bir yönüyle de romantik devrimciliğin odağı olarak kabul edildi" dedi.
Bulut, 12 Mart sonrasında ise etkinin olumsuz yöne kaydığını "silahlı mücadeleyi esas alan, asıl mecrayı gözden kaçıran bir anlayışın hakim olduğunu" belirtti.
Bulut, silahlı mücadelenin esas alınması ve öncü mücadele fikrinin ağır basmasıyla solda halkla bütünleşmenin bir kenara konulup halktan kopulduğunu söyledi.
1980 öncesinde sol fraksiyonların birbirleriyle iktidar mücadelesine girdiğini söyleyen Bulut, "Adam kaçırmalar, banka soymalar; bunlar Türkiye'deki sol gruplara bir acelecilik getirdi. Bu, o mücadelenin buraya yansıyan olumsuz yüzüydü" dedi.
Filistin mücadelesi ile Türkiye solunun etkileşiminin olumlu etkisininse "enternasyonalist mücadeleyi göstermesi" olduğunu belirten Bulut, "Türkiye solu, halk savaşı nedir onu tanıdı ve romantizmden çıkıp gerçekçiliğe yöneldi; Filistin hareketinden çok şey öğrendi" dedi.
Bulut, "1980 öncesinde sol gruplara yönelik eleştirilerin ana noktası da kopyacılıktı. Filistin'deki modeli taklit ettiler, sanki bu Türkiye'ye anında uygulanabilirmiş gibi" dedi.
"Filistin'in karşısında somut bir düşman vardı, İsrail. Türkiye'deki sol grupların karşısında ise sanal, değişken bir düşman vardı" diyen Bulut, "Türkiye solu Filistin'den, halkla örgüt ve örgütlerin kendi arasındaki dengeleri öğrenemediler" diye konuştu.
"Filistin'de 13-14 örgüt birleşip Filistin Kurtuluş Örgütü'nü (FKÖ) oluşturdu, Türkiye'de ise gruplar bir şemsiye altında toplanamadı. Sol, ana paydada buluşamadı. Filistin, diğer görüşlere, Çin, Sovyet modellerine angaje olmadı. Filistin'de işgal altındaki toprağın kurtuluşu ve halkın özgürlüğü esastı. Türkiye'de 80 öncesi sol özeleştiri yapmadı".
"Filistin'in geleceğinde ABD, İsrail ve Türkiye'nin tutumu önemli"
Arafat'ın, "Ortadoğu'nun son 50 yılda yetiştirdiği en büyük siyasetçi, diplomat ve örgüt lideri" olduğunu belirten Bulut, "Filistin halkı, onun manevi paltosu altına sığındı. Arafat, dengeleri biliyordu, kırmızı çizgileri vardı" dedi.
"Şimdi örgütler arası boşluk olacak" diye konuşan Bulut "Filistin'in badirelerden kurtulma dinamiği güçlü. Bütün örgütler kenetlenerek, Arafat'ın manevi olmasa da maddi boşluğunu doldurmak üzere pratik bir çözüm bulur" dedi.
Filistin'in geleceği açısından uluslararası konjonktürün; İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye'nin tutumunun önemli olduğunu vurgulayan Bulut, "Filistin kendini toplar ve Şaron yıpratıcı darbeler de vursa başarılı olamaz" dedi.
Kozanoğlu: "Arafat'ın ölümü Filistin halkının direnişini zayıflatmayacak"
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlık Kurulu Üyesi Hakan Tahmaz
Türkiye solunun Filistin'deki mücadeleyle yakın ilişkisi olduğunu; Filistin mücadelesinin, "12 Eylül zulmünden kaçan devrimcilere" kucak açtığını söyledi.
Tahmaz "Filistin'le Türkiye solu bu anlamda dayanışma içinde oldu" dedi; Arafat'ın Filistin'in özgürlük mücadelesinde simge isim olduğunu belirtti.
Arafat'ın Filistin ile özdeşleştiğini söyleyen Tahmaz "Şimdi yeni bir dönem başladı. Simge yitirildi ancak, bence Filistin'in özgürlük mücadelesi için bu yeni bir fırsat olabilir" dedi.
ÖDP Başkanı Hayri Kozanoğlu da "Yaser Arafat'ın ölümüyle bir dönem kapandı. Filistin halkı gerici Arap rejimlerinin sözde desteğinden ve ilerici geçinen totaliter Arap rejimlerinin kendi çıkarları için Filistin davasını kullanmalarından kurtuldu" dedi.
Kozanoğlu, "Arafat'ın ölümü Filistin halkının direnişini zayıflatmayacak, Filistinlilerin bağımsız Filistin devleti için mücadelelerinde yeni ve güçlü bir dönemi başlatacaktır" dedi.
Güler: "Filistin davasına sahip çıkmazken çıkarmış gibi görünmek, riyakarlıktır"
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Başkanı Aydemir Güler, Türkiye'de Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı gibi birçok ismin Filistin davasına sahip çıkan, Arafat'ı öven açıklamalar yaptığını söyleyerek "Bu, riyakarlıktır. Türkiye, Ortadoğu dengesinde İsrail tarafında bir çizgi izledi. Bu çizgiyi açıktan sürdürmek için Arafat'ın ölümünü olanak olarak görüyorlar. Önümüzdeki dönemde Türk halkındaki Filistin sempatisinin azalması için çalışılabilir" dedi.
"FKÖ'de güçlü liderliğin sürdürülmesi zor" diyen Güler, "Filistin son zamanlarda İsrail basıncına karşı sadece varlığını koruma durumunda kaldı, uluslararası platformda geri plana çekildi. Umarım bundan sonra bu durum değişir" dedi.
Tüzel: "Filistin halkı ABD ve İsrail'e karşı kenetlenecektir"
Emeğin Partisi (EMEP) Başkanı Levent Tüzel de "FKÖ'de Arafat'ın önemi büyüktü. Türkiye devrimcileri, sosyalistleri açısından da FKÖ saflarına katılanların gönlünde Filistin ile dayanışma, Filistin'le birlikte mücadele önemli olmuştu" dedi.
"Arafat'ın ölümünden sonra Filistin halkı ABD ve İsrail'e karşı kenetlenecektir. Ama bu mücadeleyi başka yönlere çekmeye çalışanlar da olacaktır" diyen Tüzel, "Arafat'ın barış mücadelesini sürdürmede Filistin halkı belirleyici olacak. Bu anlamda Türkiye de dış politikası konusunda özeleştiri yapmalı" dedi.
Koçali: Filistin davası Arafat'ın bıraktığı yerden zafer ulaşacak
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Başkanı Filiz Koçali de yayınladığı mesajda "Filistin davası Ebu Ammar'ın bıraktığı yerden zafere ulaşacaktır. Türkiyeli sosyalistler dün olduğu gibi bugün de Filistin halkıyla enternasyonal dayanışmasını sürdürecektir" dedi. (NS/EÜ)