Nobel Barış Ödüllü Maria Ressa'nın Rappler haber sitesi, Filipinler'deki gazeteci ölümlerine ilişkin güncel verileri paylaştı.
Rappler'ın Filipinler Ulusal Gazeteciler Birliği'nin (NUJP) verilerinden aktardığına göre, 1965'te iktidara gelen diktatör Ferdinand Marcos'un bir halk hareketi ile iktidardan devrildiği 1986 yılından bu yana Güneydoğu Asya ülkesi Filipinler'de en az 195 gazeteci öldürüldü.
Söz konusu haber, Marcos'un oğlu "Bongbong" Marcos'un 30 Haziran'da devlet başkanı olarak resmen göreve başlamasının ardından geldi.
TIKLAYIN - "Filipinler'de yalanlar üzerine kurulu bir başkanlık olacak"
Bu bağlamda NUJP'nin verilerini değerlendiren gazeteci Jairo Bolledo, "Filipinler, her zaman gazeteciler için güvenli bir ülke olmadı" diyerek "Marcos'un diktatörlüğünün ardından bile baskı ve cezasızlığın medya çalışanlarına musallat olmaya devam ettiğini" yazdı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde de Filipinler 180 ülke arasında 147'nci sırada bulunuyor.
2009 yılında ülkenin güneyindeki illerden Maguindanao'da öldürülen 32 haberciye atıfta bulunan RSF, "Filipinler'in dünyanın gazeteciler için en ölümcül ülkelerinden biri olduğunu ve gazetecilere yönelik bu suçlarda cezasızlığın neredeyse mutlak olduğunu" söylüyor:
Konuyu ele almak amacıyla 2016 yılında Devlet Başkanlığı'na bağlı Medya Güvenliği Görev Gücü kuruldu. Fakat bu bakanlıklararası birimin gazetecilerin karşı karşıya olduğu şiddet kısır döngüsünü durduramayacağı görüldü.
Duterte döneminde 23 cinayet
Bu bağlamda Filipinler'de öldürülen gazetecilerin verilerini grafikler yardımıyla kamuoyuyla paylaşan gazeteci Bolledo, Diktatör Marcos'un iktidardan devrildiği 1986'dan bu yana en az 195 gazetecinin gazetecilik faaliyetleri dolayısıyla öldürüldüğünü söyledi.
Bolledo ayrıca öldürülen gazetecilerin sayısını iktidardaki devlet başkanı ve yıllara göre gösteren iki grafik de paylaştı.
Buna göre, "uyuşturucu ile savaşı" ile bilinen önceki Devlet Başkanı Rodrigo Duterte döneminde de 23 gazeteci öldürülmüştü.
TIKLAYIN - Filipinler'in sağ popülist 'sosyalist' liderinin ardından
En fazla gazetecinin (103) öldürüldüğü dönem ise Maguindanao'daki katliamın gerçekleştirildiği dönemde iktidarda olan Devlet Başkanı Gloria Macapagal Arroyo (2001-2010) dönemiydi:
Yıllara göre paylaşılan veriler de en fazla gazeteci cinayetinin Maguindanao'daki olayın yaşandığı 2009 yılında olduğunu gösteriyor. 2009'u ise 13 gazetecinin öldürüldüğü 2004 ve 2006 yılları izliyor.
Marcos ve Duterte dönemlerinden kısa kısa...Eylül 2021'de Murat Utku'ya konuşan ve Marcos iktidarının sonunu getiren haberlerin sahiplerinden olan Filipinli gazeteci Ellen Tordesillas, basına karşı Rodrigo Duterte'nin de Ferdinand Marcos'a benzer saldırgan tavrı sürdürdüğünü, demokratik geçiş dönemi olarak nitelenen Cory yönetiminin düzeltmeye çabaladığı özgürlükleri tırpanladığını söylemişti. "'Marcos'tan geriye, olağanüstü hâl, işkenceler, hukuksuzluk ve büyük yolsuzlukların simgesi haline gelen eşi Imelda Marcos'un yüzlerce çift ayakkabısı kaldı' diyen Utku, kısaca şu değerlendirmelerde bulunmuştu: "Devlet başkanı Duterte bugün, Marcos diktatörlüğünü aratmayan bir sertlikle ülkeyi yönetiyor. Tıpkı eskiden olduğu gibi hukuksuzluk, yolsuzluklar, liyakatsiz kadroların bürokrasideki hakimiyeti, giderek daha derin bir krize dönüşen insan hakları ihlalleri bugün de Filipinler'i yaşanması zor bir ülke haline getiriyor. "Filipinler'de bugün hüküm süren siyasi sistem ve yapı, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu demokrasiden giderek uzaklaşan otoriter yapılardakine benzer özellikler taşıyor. Tordesillas ülkedeki bu durumun sorumluluğunun biraz da seçmende olduğunu vurgulamadan edemiyor. "Kıdemli gazeteci Tordesillas, Marcos sonrasında başarıya ulaşamayan yapısal reformlar ve yetersiz ve bir derde deva olmayan demokratik adımlar sonrasında bir kısım halk kitlesinin 'Bu kadar demokrasi fazla, bu ülkeye güçlü adam lazım' demeye başladığını ve otoriter Duterte'nin böylece iktidara geldiğini anlatıyor. "Tordesillas, halkın bu yöneliminde, Marcos'tan sonra idareyi ele alıp, beklentileri karşılayamayan yöneticilerin de payı olduğunu vurguluyor." |
(SD)