Beşiktaş Spor Kulübü'nün 33. başkanı Fikret Orman seçildi. Orman'ın başkan seçilmesini gazeteci Rıdvan Akar, eski Beşiktaş yöneticisi İbrahim Altınsay, spor yazarı Erkan Goloğlu ve Bağış Erten'le konuştuk.
Erkan Goloğlu, eski Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'e atıfta bulunarak "Hiçbir şarap bundan kötü olamaz" değerlendirmesini yaptı ve Fikret Orman'ın öncelikli olarak İnönü Stadı'nın yıkılması ve yeniden yapılması projesini durdurması gerektiğini söyledi.
Rıdvan Akar ise Demirören'in yönetime geldiğinde kulübün 22 milyon lira borcu olduğunu hatırlatarak bugün Fikret Orman yönetiminin 697 milyon borcu devraldığını vurguladı.
Eski Beşiktaş yöneticisi İbrahim Altınsay, yeni bir yapılanma için sekiz yıllık Demirören yönetimi süresince yaşanan olumsuzluklardan hesap sorulması gerektiğini ifade etti ve Beşiktaş'ın tekrar herkesin sempati duyduğu bir kulüp olması gerektiğini söyledi.
Bağış Erten ise Fikret Orman'ın son 15 yılda kaybedilen "Beşiktaşlılık ruhunu" yeniden yakalamayı hedeflediğini ifade ederek "Geçmişe dönemezsiniz ama geçmişin değerlerini bugün güncelleyebilmeniz için yepyeni bir yapı kurabilirsiniz" dedi.
Akar: Beşiktaş değerlerine sahip çıkmalı
Beşiktaş'ta iki önemli yapısal sorun var. Bir tanesi maddi durum. Demirören başkanlığa geldiğinde kulübü 22 milyon lira borçla devraldı. Fikret Orman ise kulübü 697 milyon lira borçla devraldı.
Bunun bir izahı yok. Bu tamamen Beşiktaş'ın kaynaklarının son derece olumsuz şekilde kullanıldığının kanıtı.
Bir yanda bu var. Bu tablo ciddi bir sorun ve Orman'a ciddi anlamda iş düşüyor.
İkincisi Fenerbahçelileşen ve aşınan Beşiktaş değerleri. Fikret Orman gayet dürüst ve objektif olarak "Size kan ve gözyaşı vaat ediyorum" dedi. Beşiktaş'ın artık dışarıdan ünlü futbolcu getirip sportif başarıya ulaşması çok mümkün değil.
Bu saatten sonra Orman'a düşecek olan en önemli görevlerden bir tanesi Beşiktaş değerlerine sahip çıkmaktır. Beşiktaş değerlerinden kastımız öncelikle alt yapıdır, kolejli bir futbol takımı havasıdır. Beşiktaş değerlerini içselleştirmiş genç kuşağın takımda top oynamasıdır. Bunları gerçekleştirirse biz de Fikret Orman'ı destekleriz.
Altınsay: Yanlışların hesabı sorulmalı
Beşiktaş'ın durumu ortada. Bu durumda Orman büyük cesaret gösterdi. Yönetimin kulübü mali açıdan işler hale getirmesi lazım. Bunu başarırlarsa çok büyük bir mucize gerçekleştirmiş olacaklar.
Sekiz yıllık dönemden sonra, yeniden yapılanma için olumsuzlukların hesabının sorulması lazım. Zihniyetin değişmesi için bu şart.
İkincisi tüzük değişikliğine giderek genel kurul kapılarını gerçek taraftara açmak lazım. Yani her Beşiktaşlı yüksek üyelik ücretleri ödemeden üye olabilmeli ve oy hakkına sahip olabilmeli.
Üçüncüsü, yine tüzük değişikliğine giderek yönetimlerin hesap görür ve hesap sorulabilir hale getirilmesidir. Yönetim dönemlerinde kulübün zararlarını arttırmışlarsa bu zarardan kişisel olarak sorumlu tutulmaları gerekir.
Dördüncüsü, Beşiktaş öyle veya böyle şike soruşturmasına dahil oldu. Halbuki Beşiktaş temizlik simgesiydi ve herkesin örnek aldığı, Beşiktaşlı olmayanların da ikinci kulübüydü. Yeniden bir arınmayla herkesin sempatiyle baktığı bir kulüp haline gelmesi lazım.
Son olarak, Beşiktaş'ın kimsenin parasına ve vesayetine muhtaç olmadan kendi gücüne dayanarak ayağa kalkması lazım.
Bu adımlar çerçevesinde yönetime destek olmamız gerekiyor. Bu adımlar atılır ve herkes desteklerse Demirören döneminde karşılaşılan olumsuzluklar temizlenebilir.
Erten: Beşiktaş'ın ayağı yere basmalı
Beşiktaş tarihinin en sıkıntılı kongrelerinden birini izledik. Başkanlık yarışından ziyade "pirinçteki taşları ayıklayacak" doğru kişiyi bulma çabasıydı.
Bulabildiler mi, bunu uygulamalar ve zaman gösterecek ama kesin olan, Beşiktaş sıradan kararlarla veya durumu idare edecek çözümlerle idare edilecek durumdan çıktı. Ciddi, radikal kararlar alınması gerekiyor. Üstelik bu sadece mali yapıyla da sınırlı değil.
Beşiktaş'ta 15 yıldır algı kayması var. Fikret Orman'ın söyleminden de kendisinin 15 yıl önceki ruhu çağırdığını görüyoruz. Beşiktaşlılık denilen şeyin tanımı son 15 yılda bozulmuştu. Orman da eski güzel günlere referans veriyor ama gelecek günler eski güzel günlerin tekrarı olmayacağı için, bundan ibaret olamayacağı için kendi yolunu ve kendi söylemini bulmak zorunda.
Bu da inisiyatif gerektiren bir şey. Geçmişe dönemezsiniz ama geçmişin değerlerini bugün güncelleyebilmeniz için yepyeni bir yapı kurabilirsiniz.
Fikret Orman'ın "Size şampiyonluklar, süslü transferler vaat etmiyorum" gibi söylemleri heyecan verici ve olumlu açıklamalar. Beşiktaş'ın ayağını yere basması en büyük beklenti.
Goloğlu: İnönü Stadı'na dokunmasın
Fikret Orman ilk teşekkür konuşmasında kişilere bağlı olmayan kurumsallaşmış bir yapıya vurgu yaptı. Önceki dönem aday olduğunda da böyle bir şeyin üstünde duruyordu. Beşiktaş Demirören'le o kadar kötü yönetildi ki, adeta "hiçbir şarap bundan kötü olamaz" noktasına geldik. Dolayısıyla güzel günler Beşiktaş'ı bekliyor. Ama bunun ne kadar güzel olacağını göreceğiz. Orman, Seba'dan da Demirören'den de daha geniş bir vizyona sahip.
Fikret Orman bir inşaatçı ve inşaatçının en iyi yaptığı şey inşaatsa, kalkıp İnönü Stadı'nı yıkıp yenisini yapmamalı. Orası sadece stat değil, aynı zamanda bir kültür varlığı. İnönü gibi bir stat sadece Beşiktaş'ın değil tüm İstanbulluların bir değeri.
Bu eserin siluetiyle oynamamak lazım. Kendisinden ilk beklentimiz bu.
Beşiktaş yıllardır şampiyonluk görmemiş bir takım. Herkes şampiyon olmak ister ama bazıları fair play içinde ister şampiyonluğu. Eğer Fikret Orman bunu başarabilirse seviniriz.
Borçlarla ilgili olarak işi çok zor. Öncelikle bir yapılandırmaya gidilmesi şart. Demirören, Beşiktaş'ı kendi çiftliği olarak gördü ve yönettiği sürece de kendisine borçlandırdı. Bu borçlar nedeniyle kendisi gitmediği sürece onu oradan götürebilecek biri de yoktu.
Şimdi bu borçlar yapılandırılır ve bağımsız yönetim anlayışı sağlanırsa bu borçlar zaman içinde eritilebilir; yeter ki başkan olarak o çiftliğin kahyası, ağası olmayın.
Orman'ı elini taşın altına soktuğu için kutlamak lazım. Ama aynı yöntemi kendisi de yürütecekse hem Beşiktaş'a hem Türkiye futbola yazık olur. (EKN)