Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi.
Avukat Fikret İlkiz, OHO 2015 katılımcısı, genç gazeteci adaylarına gazetecilerin hakları ve internet ortamı hakkında bilgiler verdi.
IPS İletişim Vakfı'nın düzenlediği, Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleştirilen Okuldan Haber Odasına (OHO) 2015 programının ikinci gününde, avukat Fikret İlkiz "Habercinin Hakları ve İnternet" adlı sunum gerçekleştirdi.
İlkiz, genç gazeteci adaylarına, ilk olarak gazetecilerin çalışma koşulları ve özlük hakları hakkında hukuki bilgi verdi.
Basın kanuna değinen İlkiz, "Basın-İş kanunu basın mesleğinde çalışanlarla, çalıştıralar arasındaki kanundur. Herhangi bir gazetede, ajansta ya da haftalık dergilerde çalışacaksınız, fikir ve sanat üreteceksiniz. Örneğin, basın kuruluşunda, üç ayı doldurdunuz. Sizi, kadroya alacağız derlerse 212'ye uygun sözleşme yapacaklardır. Kıdem tazminatı, normal çalışan işçiler için 1 yıl, gazetecilik mesleğinde ise 5 yıl çalışılmak zorunludur. Gazeteci, 5 yıl içerisinde dört hafta izne tabiidir. On yılı geçmiş gazetecisi ise, altı hafta yıllık izni vardır. Ücretiniz peşin ödenir. Net olarak, herhangi bir gazetede çalışmaya başladığınız zamandan itibaren kadroya alınmak sizinle Basın-iş kanuna göre sözleşme yapılması demektir."
Gazeteci olarak haklarınız var
İlkiz, Basın-iş Kanunu hakkında bir dizi açıklamalarda bulunduktan sonra, internet hakkında konuştu. İlkiz, "İnternet dünyanın en iyi iletişim ortamlarından birisi ve ifade özgürlüğünün en serbest kurulabildiği alanlardandır. Gazeteci olarak haklarınız var. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü gibi hakkınız var. Siz bir web sayfasında haber yaptığınız zaman, internet ortamında yayın yapıyorsunuz demektir. Bu bir basın faaliyetidir. 5651 olarak bildiğiniz kanunun adı internet ortamında işlenen suçlarla mücadele kanunudur. 2004 yılında kabul edilen Avrupa Konseyi'nin, internette iletişim özgürlüğü deklarasyonu var. Net olarak koruduğu, ifade özgürlüğü, bilgi edinme ve görüş edinme hakkıdır."
İnternet ve basın
İnternet vasıtasıyla yapılan haberciliğin, bir basın faaliyeti olduğunu vurgulayan İlkiz, 'web' denilen yapının üç ana unsur olduğunu söyledi.
"Bu unsurlardan birincisi, içerik sağlayıcısıdır. İkincisi, erişim sağlayıcısı, üçüncüsü ise, yer sağlayıcısıdır. Bu teknolojik sistemde acaba yer sağlayıcı kimdir? Kim sayfadaki, haberleri değiştirip silip, düzeltebiliyorsa o içerik sağlayıcısıdır. Bu anlamda kanunlarla başı en çok derde girecek kişidir. Bu, en rahat anlaşılacağı üzere haberi sayfaya koyan kişidir. Bütün haberlerden dolayı kanunlar çerçevesinde sorumlu olandır. Erişim sağlayıcı, gerçek ya da tüzel kişidir. İnternete ulaşmamızı sağlar. Yer sağlayıcısı, size yer sağlayan, bütün bilgilerinizi, yazdıklarınıza yer veren gerçek ya da tüzel kişidir." (UŞ/HK)