Haberin İngilizcesi için tıklayın
Özgür Üniversite’nin bağlı olduğu Türkiye ve Ortadoğu Forumu Vakfı Başkanı ve kurucusu, yazar Fikret Başkaya’nın üç yıl önceki bir yazısı nedeniyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme Başkaya'nın beraatına karar verdi.
Başkaya’nın avukatı Levent Kanat bianet’e yaptığı açıklamada, “Bu karar umarım düşünce özgürlüğüne karşı yeni davaların açılmasının, yargı baskısı ve ceza tehditlerinin önünde de engel olur. Bu tür davalar düşünce özgürlüğünün önünde büyük bir ayıptır” dedi.
TIKLAYIN - Fikret Başkaya İddianamesinden: Düşünmek Biyolojik, Yayılması Yasaklanabilir
Geçen duruşmada mütalaa veren savcı, Başkaya’nın iddianamede de belirtildiği üzere Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2. maddesi uyarınca “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti.
"Muhalifleri etkisizleştirmenin bir yolu"
Bugünkü duruşmada söz alan Fikret Başkaya, şunları söyledi:
“Terörle mücadele bir kötülüğü defetmekten çok, sınırlı hak ve özgürlükleri yok etmenin, siyasi muhalifleri şeytanlaştırmanın, etkisizleştirmenin bir yoludur. Terör örgütü peydahlayıp onunla mücadele üzerinden başka amaçlar gerçekleştirmek emperyalist pratiğidir.
“Yakın zamanda hal esnafı bile terörist ilan edildi. Türkiye’de terörle mücadele adı altında ifade özgürlüğü ihlâlleri gerçekleşiyor. Terörle Mücadele Kanununun adını ifade özgürlüğü ile mücadele olarak değiştirmek önerilebilir.
“Benim yazımda atılı suçların tanımına uyan özellikler yok, suç propagandası ya da suça teşvik yok. Bu ülkede geçerli bağnaz ideoloji, düşünce özgürlüğünü neden yasaklıyor? Egemen sınıfın çıkarlarını korumak için. Sonuç olarak özgür düşünceyi, ifade özgürlüğünü yasaklayan bir rejim çürür ve çöker.
“Şeylerin gerçeğine nüfuz etmenin yolu onları sorgulamaktan, adlarıyla çağırmaktan geçer. Entelektüelin varlık nedeni sorgulamaktır. Sınıflı toplumlarda her zaman gerçeği söylemenin bir bedeli vardır ve bu bedeli de entelektüeller öder.”
“Cımbızlama ile örgüt propagandası çıkarılmış”
Başkaya’nın avukatı Levent Kanat da soruşturma ve kovuşturma sürecindeki hukuksuzlukların iddia makamı tarafından önemsenmediğini söyledi.
Avukat Kanat, iddianameye konu suçlamadan bağımsız olarak Başkaya’nın siyasi görüşlerine yönelik suçlamalar olduğunu, davaya konu olan yazının Türkiye Cumhuriyeti devletine yönelik bir yazı olmadığını, yazının genel olarak devlet kavramıyla ilgili olduğunu söyledi:
“Yazıdan cımbızlama ile terör örgütü propagandası çıkarılmıştır. Çıplak bir propaganda var mı, örgütün şiddet eylemleri övülüyor mu? Hayır. İddia makamı sübjektif siyasal anlayışını yargı pratiğine taşıyarak yazıda adı bile geçmeyen bir örgütün propagandasını çıkarıyor. Düşünce özgürlüğünü koruyan bir karar almanızı talep ediyorum.”
Ardından kararını açıklayan mahkeme, Başkaya'nın beraatına karar verildiğini ifade etti.
Ne olmuştu?
Fikret Başkaya hakkında, 7 Kasım 2016 tarihinde ozguruniversite.org sayfasında yayınlanan “Asıl Terör Devlet Terörüdür” başlıklı yazısı ve ev aramasında bulunan fotoğraflar ile köşe yazıları delil gösterilerek, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2. maddesi uyarınca “terör örgütü propagandası” yapmak suçlamasıyla dava açılmıştı.
Fikret Başkaya hakkında
1940 Denizli doğumlu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi iktisat ve maliye bölümlerini bitirdi. Paris ve Poitiers üniversitelerinde doktora öğrenimini tamamladı. Yurtdışında bulunduğu süre boyunca; azgelişmişlik, emperyalizm ve kapitalizmden sosyalizme geçiş sorunları üzerine birçok araştırma yaptı.
Türkiye'ye döndükten sonra zorunlu askerlik yaptığı Yedek Subay Okulu'nda “sakıncalı er” sayılarak Erzurum'un Oltu ilçesine sürgün edildi. Askerlik sonrası değişik kuruluşlarda araştırmacı olarak çalıştı. Bir süre Sosyal Hizmetler Akademisi'nde iktisat dersleri verdi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi iktisat bölümü öğretim üyesi iken Paradigmanın İflası adlı kitabından ötürü Terörle Mücadele Yasası'na muhalefetten 20 ay hapis cezasına çarptırıldı. Haymana Kapalı Cezaevi'nde yattı.
2004'te, 1994 yılında Gündem gazetesinde yayımlanan ve hiçbir adli işleme konu olmayan makalelerine "Akıntıya Karşı Yazılar" adlı kitabında yer veren Doç. Dr. Fikret Başkaya'nın, "devletin manevi şahsiyetine hakaret ettiği" gerekçesiyle üç yıl hapsi istendi. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Başkaya'nın 'eleştiri sınırları içinde kaldığı'na hükmedilerek hakkında beraat kararı verildi (2005).
2006’da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başkaya'nın “Paradigmanın İflası” adlı kitabına sesli kitap projesinde yer verdi.
77 yaşındaki Başkaya, 2007'den bu yana kurucusu olduğu Özgür Üniversite'de ders veriyor. (AS)