Rapor, medya sahipliği ve çıkarları, sendikal haklar, basın özgürlüğünün durumu ve oto sansür mekanizmaları konusunda tespit ve değerlendirmeler içeriyor.
"Kendi çıkarlarıyla çeliştiği zaman..."
Merkezi Brüksel'de bulunan örgütlerin oluşturduğu bir heyetin, Türkiye Gazeteciler Sendikası 'nın (TGS) organizasyonuyla Türkiye'de gerçekleştirdiği incelemelerin ardından hazırlanan, "Türkiye'nin Gazetecilik ve İnsan Hakları Mücadelesi: Sendikal Haklar ve Basın Özgürlüğünün Gündeme Alınması" başlıklı rapor yayımlandı.
Raporda işverenleri de eleştiren FİJ ve EFJ, "Medya sahipleri, Türkiye'de demokrasi istediklerini (özellikle AB'ye giriş olasılığından dolayı) iddia etmekle birlikte; kendi ticari çıkarlarıyla çeliştiği zaman bu hevesleri süratle yok olmaktadır" dedi.
Baskıyla sendikadan istifa
TGS'nin, Türkiye'de gazeteciler adına toplu sözleşme görüşmesi yapmaya yetkili tek sendika olduğuna işaret edilen Raporda, sendikanın üyeliğini geliştirme potansiyelinin çeşitli yasal kısıtlamalarla sınırlı olduğu kaydedildi.
1990'lı yıllara kadar TGS'nin büyük gazetelerin çoğu ile toplu sözleşme görüşmesi yapabildiği hatırlatılan Raporda, "Ancak 1990'ların başında, iki büyük gazete olan Hürriyet ve Milliyet'te çalışanlar, işverenin (Aydın Doğan) baskısıyla sendikadan istifa ettiler" denildi.
"Engelsiz sendikalı" oranı yüzde 5
Raporda, "Türkiye'de sendikal haklara gerçekten engelsiz olarak kavuşabilen gazeteci sayısının sektörde çalışan toplam gazeteci sayısının yüzde 5'ini güçlükle bulduğu" kaydedildi.
Kriz bahanesi ve baskılar
2001 yılında sayıları 4800'e varan gazeteci ve medya çalışanının işini kaybettiğinin tahmin edildiği belirtilen raporda, "Çok sayıda medya işvereninin, ekonomideki kötü gidişi, personel çıkarmanın bir gerekçesi olarak kullandığına" dikkat çekildi.
Raporun, "Basın Özgürlüğü ve Mesleki Haklar" başlıklı bölümünde, Türkiye'de basın özgürlüğünün, haber verme hakkının, ifade özgürlüğünün ve temel insan haklarının kullanılmasını kısıtlayan çok çeşitli yasal hükümler olduğu, ayrıca alıkoyma ve tutuklamaya ilaveten, taciz ve gözaltı, yayın ve dağıtımın durdurulması gibi örneklerin de bulunduğu belirtildi.
Şirket haberleri yapmak güç
"Yasal kısıtlamalar kadar, bazı medya yöneticileri de medya sahipleri lehine haberlerin veriliş biçimini süzgeçten geçirmekte, şirketin ticari çıkarlarıyla çelişebilen herhangi bir haberin yazılışında gazetecileri güçsüzleştirmektedir" denilen raporda yine de, birçok gazete ve dergi ile radyo ve televizyon istasyonunun Türkiye'de bağımsız gazetecilik yaptığı belirtildi.
Hükümetin önlemleri yetersiz
Bu sorunlar ışığında FİJ ve EFJ, Türkiye'nin AB adaylığı sürecinde şu tespiti yaptı : "Avrupa Birliği üyeliği başvurusunun desteğiyle üstlendiği taahhütleri karşılayabilmesini garanti etmek için yetersizdir. Hükümetlerin, basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü ve temel insan haklarını güçlendirmek için, Anayasa ve yasalarda yaptığı değişiklikler de dahil, şimdiye kadar aldığı önlemler yetersizdir".(EÖ)