Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, şiddet gördüğü kocasını öldürdüğü için 15 yıl hapis cezasına çarptırılan Çilem Doğan’a mektup yazdı.
Çilem Doğan’ın kocasını öldürmesinin meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Yüksekdağ, davanın Yargıtay aşamasında beraatle sonuçlanmasını temenni ederken, kendisine hukuki destek sağlamaya hazır olduklarını da ifade etti.
Yüksekdağ’ın mektubu şöyle:
Sevgili Çilem, Öncelikle adil olmayan, hukuksuz bir biçimde verilen bu cezadan ötürü geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bizlerin ve tüm kamuoyunun beklentisi mahkeme heyetinin yaşamak için, yaşam hakkınızı korumak için gerçekleştirdiğiniz öz savunmayı meşru müdafaa kapsamında değerlendirip beraat kararı vermesi yönündeydi. Fakat verilen karar ile adaletin erkek adaleti olduğu bir kez daha açığa çıkmıştır. Davanızın Yargıtay aşamasında meşru müdafaa kapsamında değerlendirilip beraat ile sonuçlanması en büyük temennimizdir. Bu aşamada başta hukuki destek olmak üzere tüm desteğimizle yanınızda olacağımızı bilmenizi isteriz. Sizin; Fatma, Nevin ve Yasemin gibi dört duvar arasına alınan tüm kadınların orada olması kader veya alın yazısı değil, çürümüş sistemin, erkek egemen zihniyetin ve bu erkek adaletin bir sonucudur. Yaşamın temel dinamiği olan kadınları dışlayan, hayattan kopartan bu zihniyeti mahkûm etmek ve değiştirmek bizim temel mücadelemizdir. Sevgili Çilem, kadınların yaşam hakkı başta olmak üzere diğer tüm temel haklarının ve kazanımlarının yoğun bir saldırı altında olduğu böylesi bir dönemde sizin dik duruşunuz ve bu süreçteki örgütlü kadın mücadelesinin dayanışması; bu saldırıların boşa çıkarılacağı ve kadınların kirpiğinin yere düşmeyeceği umudunu bir kez daha yükseltmiştir. Sizin şahsınızda kadınların meşru müdafaasının kadınların yaşama direnci olduğunu ve direncin kırılamayacağını bir kez daha gördük. Bu onurlu direncin dört duvar arasına hapsedilemeyeceğinin mücadelesini vermek de kadınlar öncülüğünde bize düşmektedir. Sevgili Çilem, size ve sizinle birlikte erkek egemen zihniyetten ötürü dört duvar arasına hapsedilmiş tüm değerli kadınlara saygı, sevgi ve dayanışma dileklerimizi bir kez daha iletiyor, tekrar geçmiş olsun diyoruz. |
Ne olmuştu?
Çilem Doğan, iki buçuk yıllık evliliğinin ilk ayından itibaren şiddet görmeye başladı. Çilem Doğan, kocasını defalarca karakola şikayet etti, 9 kere koruma koruma kararı çıkarttı. Kocası Hasan Karabulut hakkında , eşine yönelik tehdit, yaralama suçlarından asliye ceza mahkemelerinde altı ayrı dava açıldı.
Çilem Doğan, mahkemeye, eşinin akrabalarıyla birlikte çek senet çetesi kurduğunu, eşini polise ihbar ettiğini, polisin eşinin tüm hareketlerinin kendilerine bildirilmesini istediğini söyledi.
8 Temmuz 2015’te Çilem Doğan kendisine şiddet uygulayan ve seks işçiliği yapmaya zorlayan kocası Hasan Karabulut’u, yatak odalarında kocasının silahıyla öldürdü. Ardından polise teslim oldu.
Çilem Karabulut’un polisler tarafından götürülürken “Hep kadınlar mı ölecek?” demesi ve tişörtündeki “Dear Past: Thanks for all the lessons. Dear Future: I am ready” (Sevgili geçmişim, tüm derslerin için teşekkürler. Sevgili geleceğim, ben hazırım) yazısı da kamuoyunda yankı uyandırdı. Dava sonra duruşmalarda, tişörtün olay günü Doğan’ın üzerinde olmadığı, teslim olduktan sonra annesinin bir polis memuruyla birlikte tesadüfen bu tişörtü aldığı anlatıldı.
Çilem Doğan’ın avukatları, mahkemeye “örselenmiş kadın sendromu” konusunda bir rapor sundu ve olay günü hiçbir şey olmasaydı dahi, o güne kadar yaşadığı şiddet nedeniyle gerçekleşen eylemin meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söylediklerini aktardı.
6 Mayıs 2016’da görülen duruşmada, Çilem Doğan için avukatları meşru müdafaadan beraat talep ederken, Adana Cumhuriyet Savcısı Ahmet Çam, ağır haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis istedi. Savcılık mütalaasında, “ailesine sığınmadığı, kimliğini değiştirme, estetik ve benzeri koruma tedbirlerinden yararlanmadığı, kocasıyla aynı evde yaşamaya devam ettiği, bazı şikayetlerini geri aldığı” gerekçeleriyle meşru müdafaa uygulanmamasını istedi.
8 Haziran 2016’da, Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi Çilem Doğan’ı "eşini kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı, ardından cezayı haksız tahrik indirimi ve iyi hal indirimleriyle 15 yıla indirdi. (ÇT)