İzmir Karabağlar Karakolu'nda polislerin şiddet uyguladığı Fevziye Cengiz'in "polise mukavemet ve hakaret" iddiasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün İzmir 15. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme, olayda tehdit, hakaret ve görevli memura karşı direnme söz konusu olduğuna hükmederek görevsizlik kararı verdi, dosyayı Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bununla birlikte Cengiz hakkında istenen hapis cezası da ağırlaştırıldı.
Avukat Hanife Yıldırım, Cengiz hakkında her bir suçtan istenen cezanın üst sınırı bir buçuk yıl iken yedi yıla çıktığını, bunun da 21 yıla yakın hapis cezasına denk geldiğini söyledi.
Polisler İstanbul'a tayin edildi
Basına yansıyan kamera görüntülerinde Cengiz'e şiddet uyguladığı görünen iki polis memuru ise İstanbul'da bir karakola tayin edildi.
Avukat Yıldırım, buna itiraz ettiklerini ancak memurların tayin edilmiş olmaları ve idari soruşturmaya karşı bir hukuk yolu olmadığı için itirazlarının reddedildiğini söyledi. "Müvekkilimle görüştük ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sürecini başlattık" diye konuştu.
Ayrıca İzmir Tabip Odası da Fevziye Cengiz'in işkence gördüğünü söylemesine rağmen, bu iddiayı raporuna yazmayan doktor hakkında "bulguları rapora yazmakta ihmali olmadığı" gerekçesiyle soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verdi. Avukat Yıldırım, bu karara da itiraz ettiklerini, bu sürecin bitmediğini ve sonucu beklediklerini belirtti.
"Her işkence vakasına karşı bir polise mukavemet dosyası"
Avukat Yıldırım, bir taraftan Cengiz'in polislere açtığı dava işkence nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilirken, polislerin Cengiz'e açtığı davada ise tehdit ve hakaret nedeniyle Cengiz hakkında istenilen hapis cezasının artmasını şöyle değerlendirdi:
"Türkiye'de her işkence vakasının karşına, polise mukavvamet dosyası dikiliyor. Bu hak aramak isteyen, mağdur insanlara ciddi bir ceza tehdidi demek. Bu Türkiye'nin bir gerçeği, ulusal ve uluslararası birçok raporda değinilen bir husus maalesef.
"Sonuçta müvekkil işkenceye uğramış, bu bilirkişi raporlarında ve görüntülerle belirlendi. Buna rağmen müvekkilin böyle bir ceza tehdidine tabi tutulması, hakkını araması önünde büyük bir engel."
Ne olmuştu?
Fevziye Cengiz, 16 Temmuz 2011'de İzmir'de bir gece kulübünde eğlenirken kimliği yanında olmadığı için gözaltına alınmış ve götürüldüğü Karabağlar Polis Merkezi'nde polis tarafından şiddet görmüştü.
Cengiz olayın ardından sabah savcılığa giderek polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve bunun üzerine polisler de Cengiz hakkında "O da bizi tartakladı" diyerek şikâyetçi olmuştu.
9 Aralık 2011'de olayın görüntüleri medyaya yansıyınca, Cengiz'e şiddet uygulayan sivil polisler H.K. ve B.S. ile olayı izleyen Karabağlar Polis Karakolu memuru görevden uzaklaştırıldı.
Fevziye Cengiz'i darp eden polisler için beş yıl dokuz ay hapis cezası istemiyle dava açılırken, Cengiz hakkında ise altı buçuk yıl hapis cezası isteniyor.
2 Şubatta polisler hakkında açılan idari soruşturma tamamlanırken, söz konusu iki polis memuru için, ayda 30 TL'ye denk gelen, 12 ay kıdem tenzili cezası istenmiş ve karakol personeli için disiplin cezasına gerek olmadığı söylenmişti. İdari soruşturmanın tamamlanmasının ardından polis memurları İstanbul'a tayin edilerek göreve döndü.
15 Şubatta görülen polislerin yargılandığı davada, İzmir 17. Sulh Ceza Mahkemesi, dava dosyasında tehdit suçu söz konusu olduğunu söyleyerek görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Nisan ayı başında çıkan bilirkişi raporu Cengiz'in işkence gördüğünü ortaya koydu.
9 Mayısta görülen davada ise İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesi polislerin "işkence suçundan yargılanması gerektiğini" söyleyerek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. (ÇT)