Sanatçı Ferhat Tunç dün, "terör propagandası" suçlamasıyla hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığında ifade verdi.
Yaklaşık 60 sayfadan oluşan ve yüzden fazla twit nedeniyle ifadesi alınan Tunç verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. Savcılığa verdiği ifadesinde şu sözlere yer verdi.
"Sanat hayatımın 35 yılına sığdırdığım 24 albümle milyonlarca insana ulaştırdığım mesajım, hep adalet, barış ve kardeşlik olmuştur.
"Sanatçı kimliğimin yanı sıra, politik duruşu olan ve yıllardır düşüncelerini yazarak ta kendisini ifade eden biriyim. Türkiye'de eksiksiz bir demokrasi ve en önemlisi de kalıcı bir barışın sağlanması için çırpındım hep. Zira 35 yıllık sanat hayatım, bu topraklarda savaşın yarattığı derin tahribatların tanıklığıyla geçti.
"Kürt coğrafyasında 90'lı yılların o kahredici zulmüne karşı, bir insan olarak durmayı görev bildim. Kürtlerin özgürlük taleplerine savaş ve şiddet politikalarıyla yanıt veren iktidarların karşısında durdum, bugün de durmaya devam ediyorum".
Eleştiri hakkı
Ferhat Tunç hükümete ve cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile ilgili olarak "Geçmiş hükümetler döneminde olduğu gibi mevcut iktidarın yanlış bulduğum icraatlarını da elbette eleştiriyorum. Yaptığım eleştirilerin hakaret olarak algılanmasını anlayamıyorum. Sadece Türkiye'nin değil hangi ülkenin cumhurbaşkanı olursa olsun, yanlış yapıyorsa elbette eleştirilir. Hiç kimse eleştirilmez değildir bu dünyada" ifadelerini kullandı.
Savcılık ifadesinin ardından adliye çıkışında yaptığı açıklamada da eleştiri hakkını vurguladı.
"Son iki yıldır yaşatılan kabusun yakın tanıklarından biri olarak, hükümeti ve cumhurbaşkanını eleştirme hakkımın olduğunu düşünüyorum.
“Sur, Cizre, Nusaybin, Şırnak ve daha birçok yerde ortaya çıkan tahribatın yakın tanığıyım. Ne acıdır ki Sur'da yaşanan dramı, bir televizyon programında dile getirdiği için hapis cezası alan Ayşe Çelik öğretmen ile ilgili yaptığım paylaşımlar da, soruşturma kapsamında suç olarak gösterilmiş."
"Siyaset yapmak yasak hale geldi"
Türkiye'de demokratik siyaset kanalının tıkandığını ve siyaset yapmanın yasaklı hale geldiğini belirten Tunç, “Bu durumu görmezden gelemeyiz” diyerek şunları söyledi.
"Siyaset yapmanın yasak hale getirildiği bir dönem yaşanıyor. Ana muhalefet partisinin öncülüğünde başlatılan "Adalet Yürüyüşü" bugün 6. gününde. Adaletsizliklerin girdabında mutsuz bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız.
“Bu ülkenin sanatçıları ve aydınları olarak elbette bu karanlığın bir parçası olmayacağız. Bu gidişatın bir akıl tutulması haliyle açıklanabileceği gerçeğini söylemek suç değildir."
Düşüncelerini paylaşmaktan ötürü soruşturmaya tabi tutulmayı büyük bir talihsizlik olarak karşıladığını belirten Tunç, "Bu ülkede onurlu ve insanca bir yaşam için düşünmeye, yazmaya ve şarkı söylemeye ve sokaklarda, alanlarda olmaya devam edeceğim" dedi. (YY)