Kaos Kültür Merkezi'nde, 4-5 Ocak'ta düzenlenen toplantıların amacı, "erkek egemen sistem karşısında kadınlarla aynı ezilme biçimleriyle yüz yüze olduğunu düşünen eşcinsellerin bir araya gelmesi ve fikir alışverişi yapabilecekleri bir sohbet ortamının yaratılması"ydı.
Kadın kuruluşlarının ilgisi
Kaos GL'li lezbiyenler olarak, oluşumları içinde yer aldığımız, Ankara'da "Barış İçin Sürekli Kadın Platformu" ve Türkiye'nin birçok ilinden kadının ulaklığı ile gerçekleştirilen "Kadınlar Birbirlerine Doğru Yürüyor" kampanyası katılımcısı kadınları toplantılara özel olarak davet ettik. Toplantıların duyurularını, ulaşabildiğimiz kadın çalışmaları kuruluşlarına da internet aracılığı ile ilettik.
Ancak her iki toplantıda da, özel olarak davet edilen kadınlar dahil olmak üzere, kadın katılımı düşüktü.
Ankara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nden (KASAUM) Aksu Bora, Kadınlar Birbirlerine Doğru Yürüyor Kampanyası Ankara Ulaklarından Alanur Cavlin Bozbeyoğlu ve Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Yüksek lisans öğrencisi Tuğba Özkan toplantılarımıza katıldı. Eşcinsel kadınlarla yan yana olduğunu düşündüğümüz birçok kadın ise yanımızda değildi.
Heteroseksüel ilişki "biricik" mi?
Toplantılarda, ataerkil sistemin kurduğu toplumsal cinsiyetlerin sorgulanmasını sağlayan kadın hareketinin, eşcinsel hareketi de beslediği; iki hareketin birbirine paralel mücadeleler verdikleri konuşuldu.
Feministlerin tanımladığı cinsiyetçilik ve eşcinsellerin tanımladığı heteroseksizm (karşıcinselcilik) gösteriyor ki; toplumsal kadınlık ve erkeklik üzerinden kadınlara uygulanan ayrımcılık ile "heteroseksüel ilişkinin biricik kabul edilmesi", erkek egemen sistemin bu iki süreci ile birlikte mücadeleyi gerektiriyor.
"Birlikte hareket etmek önemli"
Bu anlamda Kaos GL'li geyler, Kaos GL'li kadınların heteroseksüel kadınlarla birlikte kadın hareketi içinde yer almalarını gönülden desteklediklerini ama eşcinsel erkekler olarak etkileşime geçememenin eksikliğini duyduklarını belirttiler.
İki hareketin bileşenlerini bir araya getirecek toplantılar düzenlenmesi; karşılıklı bilinçlendirme ve fikir alışverişleri ile birlikte mücadele alanlarının görülmesinin önemi vurgulandı.
Medeni kanun ve sistemin baskı aracı olarak aile kurumu gibi konularda ortak hareket edilebileceği de konuşuldu.
"Yeniden arkadaş olmalıyız"
Aksu Bora, toplantı sonrası sohbetinde, feministlerin eskiden arkadaş da olarak politika yaptığını, şu sıralarda ise arkadaşlık ilişkisinden uzak politik çalışmalar götürüldüğünü vurguladı; "Bunun yerine heteroseksüel, eşcinsel hep birlikte yeniden arkadaş olmamız ve yeniden hayaller kurmamız gerekir" dedi. (BB/NK)