“Hepimize ilham verdi.”
“Hepimizin önünü açtı.”
Filiz Kerestecioğlu ve Melek Özman, hayatını kaybeden feminist aktivist, çevirmen, akademisyen, yazar Şirin Tekeli’yle ilgili böyle dedi.
Tekeli’nin ardından birçok kadın sosyal medyadan da aynı cümleleri dile getirdi.
Filmmor Kadın Kooperatifi kurucusu Melek Özman; Feminist avukat ve Halkların Demokratik Partisi milletvekili Filiz Kerestecioğlu, University of Macedonia Department of Balkan Slavic and Oriental Studies öğretim üyesi Prf. Dr. Neşe Özgen ve Arel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Feryal Saygılıgil, Şirin Tekeli’yi bianet’e anlattı.
Neşe Özgen: Usta değil bilge bir kadın
“Şirin Tekeli üzerine konuşmak, kendimiz hakkında konuşmaktır. Kendi büyümemiz, feminizmle tanışma sürecimiz, ardından elbette akademinin içinde feminizmi yerleştirme ve üniversitede yeni dalga feminizmi tartışabilme, hatta bunun üniversite/akademi dışında olması gerektiğine dair süreçler onun yazdıklarıyla da biçimlendi.
“Feminist bir okumayla başlayan tek bir liste yoktur ki, başlangıç okumaları içine Tekeli’nin yazdıkları girmiş olmasın. Onsuz tek bir yazı, tek bir tartışma yoktur.
“Feminist çalışmaların temel taşlarının kurucularındandır. Siyaseti feminizmin içine yerleştirmedi, siyasetin tamamiyle feminist bir örüntüyle bambaşka bir biçimde yeniden yapılanabilmesinin önünü açtı. Yeni dönem tartışmalar da kavramların zamana yayılmış etkisizleştirilmelerine en yüksek karşı çıkışı yapanlardandı.
“Feminizmin bir egaliberte olarak evrenselliğini hep savundu. Sürekli ayakta tutulan ama hiç bir zaman mutenalaştırılmayan, hep sürekli ayaklanmayı harekete geçiren ama hep koşulsuz olarak bir fazla olanın evrenselliğini yani. Böyle bir tartışmanın da yolunu açabilenlerdendir.
“Bu nedenle usta değil, bilge bir ışığı vardır hep. Işığı yüksek olsun.”
Melek Özman: Kamera onu çok sevdi, biz de onu çok sevdik
“Ben onu 20’li yaşlarımdan beri tanıyorum. İlkinde Özgür Üniversite’ye onu dinlemeye gitmiştik. O gün çok heyecanlıydık Şirin Tekeli ile tanıştığımız için, çıkışta da onu bırakmamıştık.
"İsyan-ı Nisvan belgeseli sırasında yakından tanıdım.
"Her şeyi o kadar heyecanlı anlatıyordu ki. Sonra çok güldük; filmde en çok onun anlatımları vardı. ‘Kamera seni çok sevdi’ dedik. O yılları tekrar yaşıyor gibiydi.
"Kamera onu çok sevdi, biz de onu çok sevdik.
"Hepimize ilham veren bir hayat yaşadı"
"Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali Bodrum’a her gittiğinde görüştük. Her seferinde heyecan verici takip ettiği başka bir şey vardı; kah Fransa’daki cumhurbaşkanlığı sürecine dair bir kadının cumhurbaşkanı olma ihtimali, kah Türkiye’deki heyecan verici başka bir şey.
"Son dönem onu da yormuştu doğrusu. Şirin, her şeyi merak eden, anlamaya çalışan, değiştirme enerjisi olan, hepimize ilham veren güzel bir hayat yaşadı."
Filiz Kerestecioğlu: Bizlerin her zaman önünü açtı
“Türkiye kadın hareketinin, feminist hareketin öncülerinden biriydi. Bizim önümüzü her zaman çok ciddi biçimde tüm yolları açarak temizleyerek açtı aslında.
“Kendisinin güzel bir sözü vardır ‘Mahcup feministim’ derdi. Feminizmin telaffuz edilmediği, söylenmesinin kolay olmadığı zamanlarda o, Stelle Ovadia ve başka kadınlar bunu söyleyerek, bunun için mücadele ederek yolumuzu açtılar.
“Şirin’i, 80’li yıllardan beri çok eski bir dostum. Mücadele arkadaşlığının ötesinde çok büyük bir dost benim için.
“Çok mütevazı bir kadındı. Çok nezaketle, herkese eşit davranan, eşitlik kavramının onun bedeninde varlığında birebir hissettiğiniz bir kadındı.
"Dayağa karşı yürüyüşe rengarenk pankartla geldi"
“Dayağa karşı yürüyüş… ‘Kadının karnını sıpasız, sırtını sopasız bırakmamak gerek’ diyen mahkeme kararı gerekçesini getirmiştim. Bunun üzerine bir kampanya ve bir yürüyüş yapma kararı almıştık. Zaten kadına yönelik şiddete karşı toplantılar yapıyorduk. Şirin de o zaman danıştığımız kadınlardan biriydi. Şirin’e sorduk. O da yasal izinleri alarak böyle bir şeyi yapabileceğimizi söyledi ve bizi destekledi. Biz daha gençtik ve heyecanlıydık. Bizim o zaman da önümüzü açtı.
"O yürüyüşe kendi pankartını hazırlayarak geldi. Birçok kadın evlerinde pankart hazırlayarak gelmişti. Belki sol sosyalist mitinglerde bulunmuştuk ama kendi düzenlediğimiz, tertip komitesinde yer aldığımız mitingde ilk defa bulunuyorduk. ‘Kadınlar üzerindeki baskılara son’ yazan, çiçekler yaptığı, rengarenk boyadığı bir pankartla geldi. Resme yeteneği olduğunu bilmiyorduk, sonra çevirileri ve yazılarının aynı sıra çok güzel resimler de yaptı.
“O yürüyüş onun için heyecan vericiydi, hayatı boyunca anlattı. Bizlerin her zaman önünü açtı.
"Onu Şebnem hocaya emanet edeceğiz"
“Bütün varını yoğunu vakıflara adamıştı. Bu kadar para hırsının, yolsuzlukların olduğu bir dünyada onun hayatı o anlamda tüm Türkiye’ye mesajdı.
“Son yolculuğunda da başka bir mesaj var. Yarın onu Çapa Tıp Fakültesi’nde saat 19.00’da uğurlayacağız. Bedenini de bilim insanlarına bağışladı. Onu Şebnem [Korur Fincancı] hocaya emanet edeceğiz. Hepimiz çok üzgünüz ve boşluğu asla doldurulamaz kadındı.”
Feryal Saygılıgil: Şirin Tekeli benim için Feminizm'in suretiydi
"Şirin Tekeli, her daim kendini sorgulamak, yenilemek, geçmişe değil hep ileriye bakmak, devrimci olmak demek.
"O benim için Feminizm'in suretiydi.
"Şirin Tekeli, hepimize değdi, çalışmalarımızın önünü açtı, ne yapsak, nerede olsak hep yanı başımızda hissettik onu. Sevecendi, sıcaktı, bilgeydi...
"Bize düşen onun da hep savunduğu gibi vazgeçmemek ve safları sıklaştırmak sanırım. (BK)
* Fotoğraf: Dayağa karşı protesto yürüyüşü (1987) / Twitter.