Seda Sayan, kocası tarafından şiddet gören ve en son kocası tarafından dördüncü kattaki evlerinin balkonundan aşağı atılan Fatma Şen'e tv programında "neden kocana bir şans daha vermedin" sorusuna tepki gösteren kadın örgütlerini programına çıkardı.
Cemil İpekçi ile birlikte yürüttüğü programa davet ettiği Mor Çatı avukatı Funda Ekin ve Hasbiye Günaçtin'a önce "keşke benim donanımım sizde olsa" dedi, kadınların kendisine "edepsizce saldırdığını" söyledi. Programın sonuna doğru ise, kendi annesinin de şiddet gördüğünü söyleyerek, yargının erkekleri koruduğunu, cinsel ve fiziksel şiddete ağır cezalar verilmesi gerektiğini söyleyen kadınlara hak verdi.
Sayan, iki gün önce programa Fatma Şen'i, önceki gün ise kocası Çetin Şen'i davet etmişti. Kadın örgütleri, Seda Sayan'a hitaben yazdıkları mektupta "Kadın cinayetlerinden haberin var mı?" diye sormuş, Çetin Şen'in programda ifade ettiği iddialar üzerine "Peki Fatma'nın sevgilisi olduğunu nereden biliyorsunuz? Velev ki sevgilisi var; erkek şiddetinin, kadın cinayetlerinin haklı sebebi mi var ki bunu tartışmaya yeltenebiliyorsunuz?" demişti.
Sayan'ın erkek şiddeti davalarını izlemeye çağrıldığı mektupta şu ifadelere yer verildi:
"Fatma Şen'in can güvenliğini ve dava dosyasındaki hukuki maddi gerçeklikleri düşünmeksizin yapılan bu programın yapımcıları kadar, TV8 kanalını da bu programdan dolayı sorumlu tutuyoruz.
"Programınızda, adalet karşısında boynunuzun kıldan ince olduğunu söylüyorsunuz. Bu ülkede kaç kadının, mahkemeler tarafından korunmadığı için öldürüldüğünü, kaç tecavüzcünün serbest kaldığını biliyor musunuz? Katil ve tecavüzcülerden yana davranan, katilleri ceza indirimi, tecavüzcüleri beraatla ödüllendiren mahkemelerin, erkek yargılamalarını siz de sorularınız ve yorumlarınızla pekiştiriyorsunuz.
"Programdaki tutumunuzla, Fatma nezdinde, meşrulaştırdığınız şiddete kaç kadın maruz kalıyor, hafife alarak ve magazinleştirerek yok saydığınız erkek şiddetinin kadınlar için hayati sonuçları neler biliyor musunuz? Bütün bunları bilmek ve erkek şiddetinin ne olduğunu görmek isterseniz, kadınların örgütlü takip ettikleri ve her seferinde kadın dayanışmasını güçlendirdikleri, "erkek adalet değil gerçek adalet" diye haykırdıkları davalara gelmenizi salık veririz."