Fotoğraf: Almanya'da Türkiyeliler arasındaki ırkçı topluluklar/dpa
Almanya Federal Adalet Bakanı Marco Buschmann (FDP) Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser (SPD) ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'a (Yeşiller) gönderdiği ve Perşembe günü açıklanan mektubunda "Türkiye Cumhurbaşkanı'nın yandaşlarının önümüzdeki haftalarda Almanya'da da daha yoğun bir kampanya yürütmesinin bekl[endiği]"ni dile getirdi ve geçmişte bu kampanyalarda, "ifade özgürlüğünün sınırları"nın açıkça aşıldığı konusunda uyardı.
Frankfurter Rundschau gazetesinin haberine göre Buschmann, Almanya medyası ve uluslararası haber ajanslarınca kamuoyuna açıklanan mektubunda, bu tür etkinliklerde, kimi Türk yetkililerin ve seçilmiş temsilcilerin "siyasi muhaliflere karşı kasıtlı olarak insanlık onurunu zedeleyen bir dil kullandıklarını" yazdı. Bu nedenle, Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri göz önüne alınarak, "bu konuda duyarlılığı korumanın ve durumun aciliyetine ilişkin farkındalık yaratma[nın]" önemini vurguladı.
Buschmann, mektubunda AKP milletvekili Mustafa Açıkgöz'ün Ocak'ta Neuss'taki milliyetçi "Bozkurtlar"ın devam ettiği camide göründüğüne gönderme yaptı. O dönemde AKP'li siyasetçi, Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) ve Gülen hareketinin destekçilerinin yok edilmesi çağrısında bulunmuştu. Dışişleri Bakanlığı olayın medyaya yansıması üzerine Türkiye büyükelçisini çağırmak ve yabancı ülkelerin seçim kampanyası yürütmeleri için onay gerektiğini ve nefret ve nefret söyleminin Almanya'da yeri olmadığını açıkça dile getirmek zorunda kalmıştı.
TIKLAYIN-Almanya | Berlin Büyükelçisi, AKP milletvekilinin "kışkırtmaları" için Dışişlerine çağrıldı
Buschmann, Baerbock ve Faeser'e yazdığı mektupta "Yabancı yetkililerin ve seçilmiş temsilcilerin kamuoyu önüne çıkmaları için gerekli izinlerin alınması koşulu da dahil, Almanya'daki yasaların getirdiği zorunlulukları[nın] [...] tutarlılıkla izlenme[si] ve uygulanma[sı]" konusuna dikkat çekti ve Dışişleri ve İçişleri Bakanlarının sorumluluk alanlarına işaret ederek "[...] Gerekirse tekrar Türkiye'yle iletişim kurmalı, her şeyi açıklıkla görüşmeli ve aynı zamanda ülke yöneticilerini toplantı ve gösteri hakkının [kullanım koşulları] konusunda uyarmalıyız," dedi.
(AEK)