Cumartesi Anneleri/İnsanları, 701. haftada da Galatasaray'da olacaklarını duyurdukları toplantıda 700. hafta etkinliğini yasaklanması, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kayıp yakınlarını hedef alan açıklamalarına yanıt verdi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında söz alan kayıp yakınları neden Galatasaray Meydanı'nda olduklarını, yakınlarının nasıl kaybedildiğini, hukuki süreci ve taleplerini anlattı.
Toplantıda 8 Ekim 1980'de Kars'ta gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır'ın kardeşi Mikail Kırbayır'ın konuşmasını aynen yayımlıyoruz.
Ben de Cemil Kırbayır’ın kardeşiyim.
Ateşten gömleği Kenan Evren bize giydirdi. Biz de bir arayıştayız, Cemil Kırbayır’ı arıyoruz, Cemil Kırbayır’ları…
Benim kardeşimi ne yaptılar? 38 senedir ben başımı yastığa koymamışım. Anamın acısını gördüm, babamın kan kustuğunu gördüm… Benim gözümün önünde abim Cemil Kırbayır’ı götürdüler. Gidişinde bana dedi ki: “Adalet yerini bulacak, üç beş güne kalmaz gelirim”, dedi. Bu adalet arayışı içinde ben de Cumartesi Anneleri’ne katıldım, adalet arayışındayım.
700. haftada ne oldu? Bu analar ne yaptılar size? Yavrularını istediler… Benim görmek istemediğim bir tabloydu, yanlış bir şeye maruz kaldık, üzüldük. Bizi polisle karşı karşıya getirdiler. Emir böyle olmaz. Emir verilir, Cemil Kırbayır’ın ve Cemil Kırbayırların katilleri bulunur. Biz adalet arayışındayız. Ben de abime söz verdim, o kulaklarımda çınlıyor, dedi ki: “3-5 güne geleceğim ve adalet yerini bulacak”. Ne zaman ki adalet yerini bulursa ben o alanlardan kalkacağım… Bütün Cemil Kırbayırlar bulunana, bütün kayıplar bulunana, analar ağlamayana kadar o alanlardayım.
Bizi başka yerlere çekmesinler. Bize İnsan Hakları Komisyonu dedi: Sesinizi bile yükseltmeyin. Biz adalet arayacağız derken, bütün basın mensupları, bütün destek verenler göz altına alındı. Biz silahlan bir çatışmaya girmedik, taş atmadık… Sessiz şimdiki gibiydik…
Yine de diyoruz, cumhurbaşkanıyla da görüşeceğiz. Anama başbakan zamanında söz vermişti, şimdi de cumhurbaşkanıdır. Benim görüşmem lazımdır. Kayıplarımızı versin diye talepte bulundum ve görüşeceğim Allah’ın izniyle.
Acımız çok büyüktür. Soruyorum: acaba hiç ailesinde, kardeşi ölen oldu mu o emir verenlerden? Benim gibi bir bacıya, bizim gibi bacılara analara bu yapılır mı böyle ite kaka?
Sen benim parçamı götürmüşsün. Paramparça etmişsin. Ben altı çocuğumla sokağa düşmüşüm. Sorumluluğum vardır bir sürü, sen hala beni itip kakıyorsun polisle.
Bir de polisin bana söylediği bir laf vardı. Ben orada “Analara etmeyin, ölseydim de bu günleri görmeseydim”, dedim. “Ölmek mi istiyorsun, seni de içeri alırım, al içeri!” dedi. O beni yaktı. Demek ki içeriye götürüp insanları öldürüyorlar. Buna devletin el atması lazım. Ülkenin cumhurbaşkanında, başbakanından istiyorum. Adalet istiyoruz. (BK)
Toplantıdaki kayıp yakınlarının konuşmalarının tam metni
Hasan Karakoç: Bizi Susturmak Yerine Katilleri Cezalandırın"
Fatma Kırbayır: Adalet İstiyoruz
Ahmet Cihan: Hükümet Kayıplarla İlgili Gerçekleri Açıklamak Zorundadır
Serpil Taşkaya: Kaybedenlerin Yargılanmasını İstiyoruz
Hanım Tosun: Mezar Taşı Gösterene Dek Eylemlerimizi Sürdüreceğiz
Ali Ocak: Kayıpların Akıbetini Sormaya Devam Edeceğiz
Hanife Yıldız: Haklı Davamızın Peşindeyiz
1995'ten beri Galatasaray meydanında mücadeleHakikat Adalet Hafıza Merkezinin verilerine göre, zorla kaybedildiği tespit edilen toplam 1352 kişi var. Bir grup kayıp yakını ve hak savunucusu “kayıplar son bulsun, akıbetleri açıklansın, sorumlular yargılansın” talebiyle 27 Mayıs 1995 cumartesi günü saat 12.00’de İstanbul, İstiklal Caddesi Galatasaray meydanında oturdu. Arada polis müdahaleleri olsa da 169 hafta kesintisiz Galatasaray Lisesi’nin önünde oturuldu. 170. haftada, 15 Ağustos 1998'de başlayan güvenlik güçlerinin saldırısı, 7 ay sürdü . Her cumartesi, yani tam 31 kez, gözaltılar yaşandı. Cumartesi Anneleri/İnsanları 13 Mart 1999'da güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle belirsiz bir süre Galatasaray oturmalarına ara verdiklerini açıkladılar. Yedi aylık sürede toplam 431 kişi, birkaç saatten beş güne kadar varan sürelerde gözaltında tutuldu, dövüldü, tartaklandı, yerlerde sürüklendi, hakarete uğradı. Bu insanların hep birlikte gözaltında kaldığı süre 932 gün oldu. Toplam 84 günlük iş göremez raporu alındı. Bununla da kalmayıp haklarında, "polise mukavemet"ten, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına" muhalefetten davalar açıldı. Hatta, okuma yazma bilmeyen kadınlar gözaltı hücreleri duvarlarına yazı yazmaktan yargılandı. 13 Mart 1999'da süresiz ara verilen Galatasaray oturmaları 31 Ocak 2009’da yeniden başladı. |