Faslı gençler politikaya ilgisini neden kaybediyor?
Birçok nedenden dolayı. Öncelikle kültürel etkenler var. İslami Arap kültürünün bir parçası olan Fas kültüründe politika yaşlı insanlarla özdeşleştiriliyor.
Kamusal olaylarla uğraşmak yaşlıların alanına giriyor, yaş bilgelikle bağdaştırılıyor. Gençler ise bu alandan dışlanmış durumdalar.
İkinci etken ise, "siyaset" kelimesinin "politika insanı her zaman hapse gönderir" gibi sembolik bir anlamı olması.
1960'lar, 70'ler ve 80'lerde siyasete karışan insanlar rejim karşıtı olarak görülüyordu. Bu Fas'ın sağ kanattaki partilerinin mirası. Bazı gençler siyasetten korktukları için uzak duruyorlar.
Fas'taki siyasi partilerin işleme biçimi de bunda etkili. Bu politik grupları da yaşlılar yönettiği için, partiler de gençleri siyasetin içine sokmuyor. Sonuçta ülkemizde bazı partilerin 50'li yaşlarda gençlik kolu liderleri var!
Bir diğer etken siyasi aktivizm ile alakalı. Batılı demokrasilerde siyaset bir sosyal promosyon aracı. Bizdeyse değil. Bir de Fas üniversiteleri gerçeği var. 60,70 ve 80'li yıllarda öğrenci sendikaları vardı, Faslı Öğrenciler Birliği (UNEM) sadece çok güçlü bir sendika değil, aynı zamanda öğrenciler için siyasi eğitim veren bir okul gibiydi.
Artık bu sendikalar neredeyse hiç yok. Fas üniversitelerinde sanki siyasi bir çekince var. Günümüzde konu siyasete geldiğinde teknokratlar politikacılardan daha popüler. Eğitim alanında da aynı şey geçerli, özel üniversiteler devlet üniversitelerinden daha popüler.
IV. Muhammed gençler arasında en çok sevilen politikacı gibi gözüküyor. Bunun nedenleri neler?
Kıyaslanamayacak bir şeyi kıyaslayamayız. Fas kralı herkesin üzerinde bir konumda. Aslında gençler medya ve ulusal politikalar tarafından alınan tavrı yeniden üretiyor. Bu bir çeşit taklitçilik.
Sonuç olarak yapılan tüm eleştiriler hükümet, parlamento ve krala yakın politikacıları hedef alıyor. Kralın bazı yönleri gençleri etkiliyor: sakin yapısı, kot pantolonla ve ya jet-ski yaparken çekilen resimleri...
Monarkın yeni urban müziklere sponsor olduğunu da unutmamalıyız: rap, füzyon...
Neden gençlerin siyaseti ve sosyal hayatı birbirine karıştırdığını düşünüyorsunuz?
Şu andaki kral sivil topluma çok önem veriyor. Son on yılda kral birçok sivil toplum kuruluşu yöneticisini ödüllendirdi. Bir de İnsani Gelişim Girişimi (INDH) var, yerel otoriteleri ve dernekleri biraraya getiren bir kraliyet projesi.
Bazı gençler bu projeye katılıyor. Siyasi partiler, sivil toplumun projelere katılan gençleri seçimlerde aday göstermesine güveniyor. Bu durum zaten bu iki sektörün birbirine geçmiş olduğunu gösteriyor. Aslında dernekler ve politik partilerin eylemleri arasında pek bir fark yok artık.
Gençler dini bir tabu olarak görüyor. Neden?
Biz tüm aktörlerin ve eğilimlerin dini bir referansı olduğu bir politik sistemde yaşıyoruz. En laik olduğunu savunanlar bile kamusal hayatta dinin yerinin konuşulacağı açık bir tartışma düzenleyemiyorlar.
Onlar için bile din bir tabu. Fas toplumu tutucu bir toplum, dinin önemli bir sosyal rolü var. Monarşi bile İslam'la meşrulaşıyor. Gençlerden bahsederken onların sosyalleşme mekanizmalarını göz önünde bulundurmak gerekiyor: aile ve okul.
Bu iki yapının da içinde dini değerler mevcut. Gençler din hakkında tartışmıyor çünkü buna alışkın değiller. İslam tüm Fas toplumu için bir tabu. Asıl enteresan olan gençlerin din algılarıyla günlük davranışları arasındaki cinsellik, alkol kullanımı gibi çelişkiler.
Eğer din gençler için bir tabuysa, burada kendiliğinden olan, kalıtsal bir durum var. Bu belki de davranışlarını meşru kılmak için bu konuda pek fazla detaya girmemek anlamına da geliyor olabilir.(HC/AT)
* Fransızcadan Türkçeye Çiçek Tahaoğlu çevirdi