Falak Al Ghazzi, Türkiye’ye iltica eden bir sanatçı. Yeni teknikler geliştirerek resimler çiziyor. Zorluklara rağmen öğrenmekten hiçbir zaman vazgeçmiyor ve sanat eserleri ortaya koymak için çalışmaya devam ediyor.
Ghazzi'nin hikayesini Özlem Sarıyıldız "Dünyayı Doğrultmak İçin" (To Correct The World) adlı belgeselinde anlatmıştı. bianet'te dün Sarıyıldız ile belgeseli yapmaya nasıl karar verdiğini ve amacını konuşmuştuk. Belgeselde hikayelerini anlatılan diğer Suriyeli sanatçılar Maisa Alhafez ve Sawsan Witty.
Bu yazı dizisinde yarın Maisa Alhafez'in hikayesini okuyacaksınız.
Bugün anlatma sırası Falak Al Ghazzi'de...
Suriye’den Türkiye’ye geldiğinde ne hissettin? Burada yaşayabileceğini düşündün mü?
Aslında biz Suriye’den direkt olarak Türkiye’ye gelmedik. Önce Cezayir’e, sonra Ürdün’e gittik. Sonra da Türkiye’ye geldik. Buraya varır varmaz buraya bayıldım. Yerleşmemize ve burada yaşamaya başlamamıza yardımcı olan aile tarafından çok hoş karşılandık.
Ne tür zorluklarla karşılaştın?
Başlangıçta karşılaştığımız zorluk dildi ve hala öyle. Çünkü dil öğrenmek ve topluma entegre olmak için paraya ve zamana ihtiyaç vardı. Ama burada yaşamaya devam edebilmemiz için çalışmak zorundaydık. Hayat zor ve İstanbul’da da hiç kolay değil. Bir mülteci olarak diğer problemim, Türkiye içinde ve dışında hareket etme özgürlüğüne sahip olmamak.
“Dünyayı Doğrultmak İçin” belgeselinde yeni teknikler denediğini söyledin. Neler yapıyorsun? Türkiye senin için değişimin başlangıcı mıydı?
Evet, beni, düşüncelerimi ve hislerimi yansıtan resimler yapmak için ateşin alevini kullanarak yeni bir resim tarzı öğrenmeye başladım. Ayrıca yumurta kabuklarında delgi sanatını öğrendim. Daha sonra Suriyeli ve Türkiyeli sanatçılarla birçok sergi ve atölyeye katıldım. Ve evet, Türkiye’ye gelişim, bende ve sanat eserlerimde büyük bir dönüm noktasıydı.
Şimdi neler yapıyorsun?
Şu anda ekonomik durumun baskısı sebebiyle okulda çocuklara sanat dersi vermeye başladım. Bu işi seviyorum ama tüm enerjimi alıyor. Bu yüzden sanat eserlerimden ve resimden biraz uzaklaştım.
Suriyeli sanatçılar Türkiye medyasında pek görünür değil. Bu belgesel gibi çalışmaların bir şeyleri değiştireceğini düşünüyor musun?
Türkiye’deki Suriyeli sanatçılar için kesinlikle iyi bir adım ama daha fazlasına ihtiyacımız var. Türkiyeli sanatçılarla sergilerde daha çok katılımcı olmak, atölyelerde ve daimi merkezlerde çalışmak ve sanatsal işlerimizin satılması gibi.
Sanatın dünyayı doğrultacağına inanıyor musun?
Soru çok zor. Dünyayı değiştirmek için çoğu insanın çabaları sanatın, kültürün veya medyanın farklı alanlarında birleşmelidir. Ben daima etrafımdaki insanların kalplerinde bir iz bırakmaya çalışıyorum ve bu etki bir gün dünyada bir şeyleri değiştirebilir.
Eklemek istediğin bir şey var mı?
Belki belli sebeplerle bir gün Türkiye’den ayrılacağız. Ama Türkiye’yi sevdiğim ikinci memleketim olarak görüyorum. Bu güzel ülke için iyilik ve huzur diliyorum. (EA/HK)
EVİN ARSLAN'IN YAZI DİZİSİ: DÜNYAYI DOĞRULTAN KADINLAR
Yaşamı Sanatla İnşa Eden Suriyeli Kadınların Hikâyesi - 6 Mart 2019
Falak Al Ghazzi: "İnsanların Kalbinde Bir İz Bırakmaya Çalışıyorum" - 7 Mart 2019
Maisa Alhafez: "Savaş Yıkıcıdır, Sanat ise İyileştirir" - 8 Mart 2019