Fotoğraf: AA
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi beş gün süren ikinci duruşma sonrasında, Sakarya Hendek’te Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 7 işçinin öldüğü, 128 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin 5'i tutuklu 7 sanığın yargılandığı davayla ilgili ara kararını verdi.
Tutuklu sanıklardan İş Güvenliği Uzmanı Aslı Bozkurt tahliye edilirken, Yaşar Coşkun, Hasan Ali Velioğlu, Asiye Angın ve Erşan Öztürk'ün devam kararı çıktı.
Mahkeme, müştekilerin katılma taleplerinin kabulüne, soruşturma aşamasında şikayetçi olup kovuşturma aşamasında şikayetçi olanların katılma taleplerinin reddine, daha önce yaşanan iş cinayetlerine ilişkin dosyaların celbine, müştekilerce iddianame dışı ihmali olanlar için suç duyurusunda bulunup bulunmadığının öğrenilmesine, Özdemir OSGB'den Sanık Aslı Bozkurt için istifa dilekçesinin sorulmasına, soruşturma aşamasındaki bilirkişi raporu detaylı olduğundan keşif yapmaya gerek olmadığına, dosyanın kusur tespiti için 7 kişiden oluşan uzman bilirkişi heyetine tevdiine, beyanlarda geçen kişilerin tanık olarak dinlenmesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 10 Haziran Perşembe günü saat 10.00’a görülecek.
"Bu davayla her şeyin değişmesini istiyoruz"
Duruşma sonrası aileler ve avukatlar açıklama yaptı. Patlamada hayatını kaybeden Sabahattin Tepeçınar'ın ablası Hatun Göktepe de sanıkların tutuklu olarak yargılanmasına devam edilmesinin kendilerini biraz olsun rahatlattığını belirterek, "Ölene kadar bu davanın peşindeyiz, takipçisiyiz. Gariban işçi, bu davadan sonra gariban işçi sıfatından çıkacak. Bu davayla her şeyin değişmesini istiyoruz." dedi.
Patlamada yaşamını yitiren Muhammet Seyfi Çanakçı'nın yeğeni de olan Avukat Gülşen Uzuner, konuşmasında "Bizim Coskunların bu iş yerinde daha önce her fabrikasında yürüttüğü çalışma sistemine itirazımız var. Buna kölelik diyoruz. İşçinin canını yaka yaka bu ölüm geldi. Bu ölüm bilerek geldi. Bu o yüzden kast diyoruz buna" dedi.
Müştekiler aynı zamanda, mahkeme süresince sanıkların devlet yetkililerinin isimlerini anmalarından duydukları rahatsızlığı da dile getirdi.
Müşteki işçilerden Nigar Ateş de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın işçi ailelerini değil, sanık Yaşar Coşkun'u aramasına tepki göstererek "Bizim evlerimize ateş düştü. Bizi de arasın, bizim de arkamızda olsun biz de göğsümüzü gere gere onun gibi söyleyelim duruşma salonunda Cumhurbaşkanı bizi de aradı diyelim" dedi.
Atalay: İşçiler tehdit ediliyor
Avukat Can Atalay'ın konuşması da şöyle oldu:
"Bu dava Türkiye'de işçilere insan muamelesinin yapılması davası, bu dava işçi canının en ucuz maliyet kalemi olarak kavranmaması davasıdır. İşçi hayatının en ucuz malzeme olarak kabul edilmemesi davasıdır. Buradaki insanlar 2009'daki iki kere, 2010'da bir kere, 2011'de bir kere 2014'te bir kere patlayan ve aynı şekilde çalıştırılmaya devam edilen, sadece ölecek işçi hesap edilerek çalıştırılmaya devam edilen bir fabrikada çalışmaya zorlanmışlar. Zorlanmışlar çünkü başka iş bulamayacaklarını düşünmüşlerdir ülkenin mevcut hali nedeniyle.
Burada bu insanların hayatlarının sadece bir sayı hesabı olduğu duruşma salonunda bir kere daha ortaya çıktı. Bir işçi ölürse haklarında dava bile açılmıyor. Öyle bir özgüven ki işyerinde işçiyi aşağılamak, işçiye insan muamelesi yapmamak yetmiyor, duruşma salonunda işçi tehdit ediliyor. En yüksek makamlarla konuştuk biz deniliyor. Cumhurbaşkanının, İçişleri Bakanının ismi anılarak yapılıyor bunlar. İsimlerinin bu kadar rahat kullanılmasını onlara soracaksınız. Dün sanık Yaşar Coşkun "Ahmet dedi dikkatli konuşsun, yaşıyorsa benim sayemde yaşıyor. Sağlık Bakanına söyledim de bakımı ondan iyi yapıldı" diyor. Sağlık Bakanı şunun yanıtını verecek; Kendisine bir patron telefon etmediği zaman bu ülkede işçiler mühendisler gereği gibi bakılmıyor da mı bir patron bir duruşma salonunda bunu söylüyor.”
Ne olmuştu?
Sakarya Hendek’te 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020'de saat bir patlama yaşandı, patlama çevre şehirlerden de hissedildi. Faciada 7 kişi hayatını kaybetti, 127 kişi de yaralandı.
Patlamaya ilişkin daha sonra gözaltına alınan aralarında fabrika sahibinin de bulunduğu 5 kişi tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Hendek Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı fezlekeyi, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı da aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 7 şüpheli hakkında 27 sayfalık iddianame hazırladı.
İddianamede, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
(HA)