Fotoğraf: İbrahim Yozoğlu / AA
Sakarya Hendek’te Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 7 işçinin öldüğü, 128 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin 4'ü tutuklu 7 sanığın yargılanmasına Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Davanın bugün görülen üçüncü duruşmasında tutuklu sanıklar fabrika sahiplerinden Yaşar Coşkun ile Hasan Ali Velioğlu, Erşan Öztürk, Asiye Angın ve tutuksuz sanıklar Ali Rıza Ergenç Coşkun, Aslı Bozkurt hazır bulundu. Tutuksuz sanık Ahmet Çağırıcı ise duruşmaya katılmadı.
19 Mart’ta görülen ikinci duruşmada fabrika sahibi Yaşar Coşkun’un 2008-2009 arasında yapıldığını öne sürdüğü "sabotaj iddiası"nı Hendek Kaymakamlığı’na ve Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü’ne soran mahkeme “Böyle bir sabotaj olayının bildirilmediği” cevabını aldı.
"Mallar kızışıyordu"
Gelen cevabın okunmasının ardından tanık ve müştekilerin ifadeleri dinlenilmeye devam edildi.
Fabrika çalışan işçilerden Emel Şengül volkan bölümünde çalıştığını söyleyerek “Patlama anında oradaydım, sol kolumdan yaralandım. İlk patlamada içerideydim, ikinci patlamada kendime geldim. İkinci patlamanın ardından kendimi dışarı attım. Yaşar Coşkun, Ali Rıza Coşkun ve Erşan Öztürk'ten şikayetçiyim” dedi.
İşçilerden Kıymet Narat “Emirleri Erşan Öztürk'ten alırdık. Onun dışında Hasan Ali Velioğlu her şeyde söz sahibiydi. Erşan Öztürk'e talimatları o verirdi. Ali Rıza Coşkun her zaman fazlasını isterdi, bizim yaptığımızı beğenmezdi. İstenileni yapamadığımızda 'Ali Rıza Ergenç Coşkun'a cevabını verirsin' diye bizi tehdit ediyordu” diye konuştu.
Bunun üzerine söz alan Yaşar Coşkun, "Torpil bölümünde patlama oldu mu, patlama baskı sonucu mu oldu" dedi.
İşçilerden Emine Baycan da "Karışımlarla alakalı Erşan Öztürk sürekli uyarırdı. Muskayı Erşan Öztürk ilk bana getirdi, 'Ne kadar üretiriz' dedi. Ben çok korkuyordum o kimyasalı kullanırken. Hatta psikolojik destek almaya başladım. Mallar kızışıyordu. Muskalar kuruması için güneşe serilmişti. Bazı arkadaşlar 'Korkuyoruz, söyledik oralı olmadılar' dedi” diye konuştu.
"Denetimler öncesi bilgiler geliyordu"
İşçilerin beyanlarının ardından tanıklar dinlenmeye başlandı. Fabrikada 2018’den beri tehlikeli madde danışmanı olarak çalışan Tuğba Karabulak şunları söyledi:
“Üretim talimatlarını Hasan Ali Velioğlu, Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Ergenç Coşkun veriyordu. Sorumlu Müdür Asiye Angın ve Ahmet Çağırıcı idi ama pek bir yetkileri yoktu. Asıl yetki Hasan Ali Velioğlu'ndaydı. Ahmet Çağırıcı Çinli tekniker ile beraber çalışıyordu, Çin Mahallesi'ndeydi. Asiye Angın ise yukarıdaki bölümlerle ilgileniyordu. Çin Mahallesinde havai fişek ham maddesi üretiliyordu. Barut üretimi hakkında gördüğüm ya da bildiğim bir durum yok ama Çinli tekniklerin yaptığı bir barut vardı. Literatürde bilinen barut değildi bu. Çinli ustanın verdiği formüldü. Dışarıdan barut alınıyordu, üretimde kullanılıyordu.
"Muska üretiminde sıkıntılar yaşandığı Erşan Öztürk ve Hasan Ali Velioğlu'na iletildi. Muskaların güneşe serildiğini birimleri gezerken gördüm. Bu durumun tehlike arz edilip edilmediğini bilmiyorum. Benim iş tanımın tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı. Denetimler öncesi bilgiler fabrikaya zaman zaman geliyordu. Resmi olup olmadığını bilmiyorum. Bu bilgi bazen Hasan Ali Velioğlu'ndan geliyordu. Onların nereden duyduğunu bilmiyorum. Fabrikada çalışan emekli polis memuru Fikret bey de bu bilgileri veriyordu."
"Koku olduğunu Erşan Öztürk'e söyledim"
Denetim bölümünde çalışan Ayfer Cerrah ise şunları söyledi:
"Patlama olduğu gün fabrikada değildim. Üretim talimatları Hasan Ali Velioğlu ve Erşan Öztürk'ten alıyordum. Sorumlu Müdür olarak Hasan Ali Velioğlu'nu biliyorum. Muska üretiminin 10-15 gün sonrası koku gelmeye başladı. Ben bunu Erşan Öztürk'e söyledim, aldırış etmedi. Daha sonra Hasan Ali Velioğlu geldi, 'Tuvaletler kokuyor, lavaboların suyunu açın' dedi. Daha sonra bu muska denilen şeyler güneşe serildi. Denetim öncesi Erşan Öztürk geliyor, söylüyordu ama ben 1 kere denetime geldiklerini gördüm, benim bölümüne uğramıyorlardı. Hasan Ali Velioğlu baskı yapıyordu."
Atalay: Ali Rıza Ergenç Coşkun tutuksuz yargılanıyor
Müşteki ve tanık beyanlarının ardından söz alan Avukat Can Atalay, Ali Rıza Ergenç Coşkun’un tutuksuz yargılanmasına dikkat çekti.
Ali Rıza Ergenç Coşkun’un işçilere yaptığı baskıya dikkat çeken Atalay ayrıca "Bu dosya bayır aşağı gidiyor. Taksir değil, bilinçli taksir dahi durduramaz. 'Olursa olsun' anlayışı var ve delil karartma çabası hakim. Türkiye’de adalet mekanizmasına dair derin bir kaygı var. MÜSİAD Başkanının salonda bulunup, evladını kaybeden babaya müdahale etmesini gördük. Cenazeler alınmadan yemek verenler bunlar” dedi.
Avukat Gülşen Uzuner,SGK evraklarında birtakım eksikliklerin olduğunu söyleyerek delillerin karartılmaması için Ali Rıza Ergenç Coşkun'un tutuklanmasını istedi.
Sanık avukatları savunma yaptı
Tutuklama taleplerine karşı savunma yapan Ali Rıza Ergenç Coşkun'un avukatı Mehmet Mangıroğlu müvekkilinin bir siyasi bağlantısı olmadığını iddia etti.
Mangıroğlu “Böyle bir olayı kim ister? Sayılan eksiklikler maalesef dünyanın her yanında oluyor, işin doğalında var demek istemiyorum” diye konuştu ve müvekkilinin tutuksuz yargılanmasını talep etti.
Ali Rıza Ergenç Coşkun daha sonra rahatsızlığını ileri sürerek salondan ayrıldı
Asiye Angın'ın avukatı Özgür Bayraktar da "Müştekiler fabrikadaki işleyişi en iyi bilen kişiler. Onlar müvekkilimin lehine bilgiler verdi. Müvekkilimin aslında sorumlu müdür olmadığı ortadadır. Kimyasalların karışımı ile ilgili müvekkilimin fiili olarak yetkisi yoktur. Fiilen hiçbir yetki yaptırılmamıştır." dedi.
Coşkun: İstihdam sağlıyoruz
Patron Yaşar Coşkun’un avukatı Sakarya Barosu Başkanı Abdurrahim Burak ise yine sabotaj iddiasında bulundu ve “Ateşin Çocukları” adlı örgütün araştırılmasını istedi.
Patron Yaşar Coşkun da "Ben siyasetçi değilim. MÜSİAD iş adamlarının derneğidir. Dernek başkanı arkadaşım olduğu için buraya geldi. MÜSİAD'ı bu işin içine çekmeye çalışıyorlar. Allah büyüktür, ben Allah'a inanıyorum. Biz terör örgütü değiliz, ticaret yapıyor, istihdam sağlıyoruz" dedi.
Coşkun, tutuklu kalmasının kimseye faydası olmadığını öne sürerek, "Faydası varsa 10 yıl tutuklu kalalım. Dışarı çıkıp bütün mağduriyetleri gidermemiz, işlerimizi topatlamamız lazım. Cezaevi şartları çok zor, insanlar koronavirüsten ölüyor" diye konuştu. Yaşar Coşkun, mağdurları, acılı aileleri, avukatları ve onlara destek için salonda bulunanları kastederek "Bu mahkemeye lütfen provokatörleri sokmayalım. Takdiri size bırakıyorum." dedi.
Savcı Ali Rıza Ergenç Coşkun'un tutuklanmamasını istedi
Daha sonra tutuklu sanıklar tahliyelerini talep etti. Savunmaların ardından mütalaasını veren duruşma savcısı Asiye Angın, Erşan Öztürk, Hasan Ali Velioğlu ve Yaşar Coşkun'un tutukluluk hallerinin devamını, Ali Rıza Ergenç Coşkun'un da tutuklanması talebinin reddini istedi.
İki tahliye
Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Hasan Ali Velioğlu ve Yaşar Coşkun'un tutukluluğuna devam kararı verdi. Asiye Angın ve Erşan Öztürk'ü tahliye etti. Bir sonraki duruşma 13 Eylül'de görülecek.
Ne olmuştu?Sakarya Hendek’te 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020'de saat bir patlama yaşandı, patlama çevre şehirlerden de hissedildi. Faciada 7 kişi hayatını kaybetti, 127 kişi de yaralandı. Patlamaya ilişkin daha sonra gözaltına alınan aralarında fabrika sahibinin de bulunduğu 5 kişi tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Hendek Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı fezlekeyi, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı da aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 7 şüpheli hakkında 27 sayfalık iddianame hazırladı. İddianamede, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Tutuklu yardılanan iş güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt ikinci duruşmada kontrolle tahliye edildi. |
TIKLAYIN - Fabrika sahipleri hakkında tutukluluğa devam kararı
TIKLAYIN - Yaşar Coşkun'dan "Her gün iş kazası oluyor" savunması
TIKLAYIN - Fabrika patronu yine 'Mağdurum' savunması yaptı
TIKLAYIN - "Denetimler önceden haber veriliyordu"
TIKLAYIN - "Yaşar Coşkun mağdursa biz neyiz?"
(HA)