Dernek, "Mahpusların, gasp edilen haklarını aramaya ilişkin her türlü girişimleri ya ret ya da ceza olarak mahpuslara dönmektedir" dedi.
İHD İstanbul'dan Şaban Dayanan, raporla ve F Tipi cezaevlerinde yaşananlarla ilgili bianet'e bilgi verdi; "Uygulamaların hukuki dayanağı yok. Moral çökertmek amaçlı uygulamalar bunlar" dedi.
Dayanan, raporun ağırlıkla çeşitli F Tipi cezaevlerindeki mahpusların yazdığı mektuplardan, bunun yanı sıra tutuklu ve hükümlü ailelerinin derneğe ulaştırdığı bilgilerden derlendiğini söyledi.
Dayanan: Yaşananlar BM sözleşmelerine aykırı
Dayanan'ın dikkat çektiği noktalardan biri, uygulamaların, mahpusların haklarıyla ilgili uluslararası iki temel sözleşmeye aykırı olması:
"Bunlar, Birleşmiş Milletler'in belirlediği asgari standartlara aykırı. Mahpusların Islahı İçin Asgari Standart Kurallar ve Mahpuslara Karşı Davranışlara Dair Temel Prensipler, belgeleri, mahpusların rehabilitasyonları için sosyal ortamdan uzaklaştırılmamaları gerektiğini söyler, moral takviye öngörür.
"Oysa burada her şey tersine. Bir tek delirme şansı bırakıyor. Mahpuslar kendi dışında kimseyle konuşamıyor. Görme sorunları yaşıyorlar, psikolojik olarak içe kapanıyorlar."
"Bu iç çamaşırından bayrak yaparsınız, izin yok"
Dayanan, hak ihlallerinin başında yasaklamaların geldiğini söylüyor ve iç çamaşırlarını rengiyle ilgili yasakları anlatıyor:
" İç çamaşırlarının rengine yasak konuyor. Gönderilen iç çamaşırlarına, 'rengi bayrak yapmaya müsait' gerekçesiyle el konulmuş. Sadece beyaz ve griye izin veriliyor."
Rapora göre, Bolu F Tipi cezaevinde yaşanan olay şöyle:
"Bolu F Tipi'nde; Taylan Balataca'nın görüşüne giden Seza Mis Horuz'un Baltacı için götürdüğü yeşil iç çamaşırı, renginden ötürü cezaevi idaresi tarafından sakıncalı bulunmuş ve alınmamıştır. Cezaevi yönetimince 'sakıncalı' iç çamaşırı renkleri ve gerekçeleri şöyle sıralanmıştır:
* Kırmızı: Mahpusların iç çamaşırlarından bayrak yapması,
* Yeşil: Asker kıyafetinin rengi
* Lacivert: Gardiyan kıyafetinin rengi
* Bordo: Kırmızıya yakın
Cezaevi yönetimince sadece siyah, beyaz ve gri renk iç çamaşırı giyilmesine izin verilmektedir."
Yasaklamalara temel gerekçe: Amaç dışı kullanım
Dayanan, cezaevlerinde uygulanan yasaklamalardaki en yaygın gerekçenin "amaç dışı kullanım" olduğunu söylüyor.
"Gazete biriktirme, arşiv oluşturma yasaklanıyor. Çöp kovalarının yerleri değiştirilebiliyor. TV sehpası veya çöp kovası olarak kullandığı pet şişelere el konuyor."
Dayanan, mahpuslara ekonomik baskı uygulandığını da söylüyor:
"Kantinde var diyerek, tutukluların turşu yapmasına engel oluyorlar. Oysa ekonomik durumları iyi değil. Tutukluların her şeyi satın alması isteniyor."
Tekirdağ F Tipi çok daha sert
Dayanan, Tekirdağ F Tipindeki uygulamaların çok daha sert olduğunu, Sincan F Tipi'yle ilgili şikayetlerin de yoğun olduğunu söylüyor.
"İslami tutukluların yoğun olduğu Bolu F Tipinden de, ibadetlerin engellenmesine yönelik uygulamalara dair bilgiler geliyor. İbadet saatinde içeri girip arama yapılıyor."
Dayanan'ın rapordan örnek verdiği kimi uygulamalar şöyle:
* Fotoğraf albümü gibi moral kaynaklarına 'gereksiz' diyerek izin verilmiyor.
* Kolyelere "kolye kadın içindir" denerek el konuyor.
* Şarap yapılabilir diye siyah üzümü yasaklamışlar.
* Sabun ve deterjanı çirkin görüntü gerekçesiyle cam kenarına koymak yasak.
* Yanındaki hücrede yatan için alışveriş yapılamıyor; "herkes kendi alışverişini kendisi yapsın" deniyor.
* Voleybol oynarken konuşmak bile yasaklanmış durumda.
* Müzik dinlemek, moral verici cümlelerle mektup almak, yazmak yasak.
* Cezaevine göre değişen düzeylerde görüş engelleri uygulanıyor.
* Cezaevine ilişkin eleştiriler dışarıya yansıtılamıyor. Cezaevlerinden derneğe gelen mektupların çoğunda, uygulamaları anlatan kısımlar karalanmış durumda.
* Tutukluların birbirleriyle iletişimi engelleniyor.
Dayanan: F Tipi cezaevleri kapatılmalı
Dayanan, F Tipi cezaevleriyle ilgili acil olarak yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:
* Cezaevleri İzleme Komiteleri sivilleştirilmeli: Bu komitelerde İHD'nin, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV), mahpus ailelerinin örgütlerinin temsilcileri bulunmalı. Aksi takdirde, cezaevleriyle ilgili objektif bir rapor çıkamaz. Şu an bu komitelerin üyelerini mülki amirler ve savcılık belirliyor. Dolayısıyla, komitede o ildeki kamu görevlileri yer alıyor.
* İletişim özgürlüğü: F Tipi cezaevlerinde iletişim özgürlüğü yeniden sağlanmalı; yasaklamalar kalkmalı.
* Baskılar kalkmalı: Sindirme amaçlı baskılardan vazgeçilmeli
Dayanan, "En önemlisi, F tipi cezaevleri insan doğasına aykırı; kapatılmalı" diyor.
"Hücre tipi modelden vazgeçilmesi gerek. Örnekleri ilk olarak Almanya'da, İtalya'da, Britanya'da görülen Yüksek Güvenlikli Cezaevleri bir CIA projesidir. Kişiliksizleştiren, apolitize eden yapılardır bunlar."
Dayanan, illerde, mahpus ailelerinin başvurusu üzerine savcılıklara suç duyurusunda bulunduklarını da söyledi. (TK)
* İHD İstanbul'un F Tipi Cezaevleriyle ilgili ekim ayı raporunun tam metnini görüntülemek için tıklayın. (MS Word belgesi, 150K)