!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin 16.’sı yapılıyor. Bu yıl festivalin teması “İyileştiren Şeyler”. Festivalde 34 ülkeden 146 yönetmenin toplam 126 filmi gösteriliyor. Festivalın İstanbul ayağı 16 Şubat günü başladı, 26 Şubat'ta sona erecek. Ardından 2-5 Mart tarihleri arasında Ankara ve İzmir'de sinemaseverlerle buluşacak.
Fotoğraf: Süreyya Dernek |
Festivalin direktörlerinden Serra Ciliv ile !f’in 16. Yılını, bu yılın temasını ve programını konuştuk.
Öncelikle bu seneki temanızdan bahsedelim. İçinde bulunduğumuz koşullar dolayısıyla bizi iyileştirecek şeylere çok ihtiyacımız var. Peki, nedir bizi ‘’İyileştiren Şeyler’’? Bu temaya nasıl karar verdiniz?
Şu anda geleceğimizi hayal etmekte zorlanıyoruz. Sanki uzun sürmekte olan bir travmanın tam ortasındayız ve kimse ne yapabileceğini bilmiyor. İşte böyle zamanlarda hikayeler, dünyanın, yaratıcılığın, cesaretin başka başka hallerine, bilgi paylaşımının alternatif yollarına dair hikayeler iyi gelebilir, ilham verebilir diye düşündük.
!f yolculuğunun on altıncı senesi bu sene. Siz bu güzel ve belki başlarda çılgın sayılabilecek yolculuğa çıkalı on altı sene olmuş. İlk düzenlediğiniz !f’e baktığınız zaman, neler değişti ve nelerin aynı kalması için çabaladınız
Film sayımız iki katına, sinema salon sayımız on katına, izleyici sayımız on katına çıktı. !f2 ile 42 noktadayız festivalin son 3 günü. Destekçi sayımız da ilk yıldan çok daha fazla. Yani büyüdük tabii. Kurumsallaştık da; departmanlarımız, iş bölümümüz, zaman çizelgelerimiz var artık. Ama değişmesin dediğimiz şeyler oldu, !f ruhu onlarla var çünkü. Dilimizin samimiyetinden; yeni, ters köşe yapan hikayelere hayranlığımızdan, başka bir dünya hayalini bize hissettiren yönetmenlere aşkımızdan, !f’i kocaman bir ev gibi hayal etmekten, ortaklarımızla kurduğumuz gerçek ilişkilerden hiç vaz geçmedik. Umuyoruz hissediliyordur bu.
!f’in sürekli kendini doğuran, başkaldıran ve aktivist bir duruşu var. İçinde bulunduğumuz siyasi ortamda bu duruşu korumakla alakalı endişe taşıyor musunuz?
!f’in başından beri bütünleştirici, birleştirici ve farklı perspektiflere kucak açıyor olmasına çok dikkat ettik. Evet, duruşumuz aktivist, fakat önerdiğimiz aktivizm, ayırım gözetmeden tüm hikayelerin ve renklerin buluşabilmesi üzerine kurulu. 16 yıldır var olan, Türkiye’nin ve dünyanın en önemli yönetmenlerini ağırlayan, dünya çapında kültür sanat kurumlarıyla ortaklıkları olan, yenilikçi Türkiye sinemasını dünyaya tanıtan önemli bir kültür sanat yapısıyız. Endişeli olmamız için bir neden yok.
Biraz bu seneki bölümlerden ve filmlerden bahsedelim, benim aklıma öncelikle “Certain Women”, “Planetarium”, “Window Horses”, “Love True” gibi filmler geliyor. Bu sene kişisel olarak sizi en çok heyecanlandıran filmler, bölümler ve etkinlikler neler?
Bilmiyorum bilinçli olarak mı, kadınların filmlerinden söz ettiniz hemen. Kadınların hikayeleri ve yumuşak güçleri benim için de öne çıkan bir tema bu yılın şifa arayışında. O yüzden bu listeye hemen “Maya Angelou”, “Aquarius” ve “Lovesong”u da eklerim. Diğer yandan bütün "Aşk & Başka bi' Dünya" yarışma filmleri aktivizmin ve umudun farklı yüzlerini gösteriyor bize.
’Bu film tam !f’lik!’ diyerek festival programına aldığınız filmler genelde ne tür filmler oluyor? Seçim aşamasında ortak paydada buluşamadığınız durumlarda nasıl bir yol izliyorsunuz?
Ortak payda bulamadığımız olmuyor inanır mısınız? Hepimizin her filme çok bayılması gerekmiyor tabii, eğer ekipten birisi kendisi için o filmin neden önemli olduğunu, nerelere dokunabildiğini anlatabiliyorsa, buluşuyoruz o filmde. Bir de tabii !f’lik filmin tanımı çok geniş aslında. Bu yılın Görme Biçimleri belgeselde yeni biçim ve içerik arayışlarıyla öne çıkan belgeselleri, Keş!f bölümü filmleri sinemasal anlamda yenilikler yapan filmleri kapsıyor. Ve tabii tam !f’lik dediğimiz yeni bir yola girdik. !f Yarın’da dünyanın her yerinden en iyi sanal gerçeklik ve interaktif hikaye örneklerini bir araya getirdik. Festival süresince bomontiada Alt Sanat Mekanı’nda ücretsiz olarak gezilebilecek bir sergi. Ne olur kaçırmayın!
2013 yılında Mars Entertainment Group ile işbirliği yaptıktan sonra sizin için neler değişti? Festivalle ilgili bir takım süreçler daha kolaylaşmış olabilir mi?
Ortaklarımız bizim için çok önemli. !f’in bir renklilik ve nefes alanı olduğunun farkında, bizim yaptığımız programa güvenen bir ortakla bir arada olmak güzel. Mars Cinema Group’la birlikte olduğumuz yıldan beri İş Bankası Maximum Kart ile de beraberiz, beş yıldır güzel bir ortaklığımız var. Yaptığımız işin değerini çok iyi kavrayan bu ortaklar olmasaydı her şey daha zor olurdu.
Ancak bir yandan sinemaseverler bağımsız filmlerin ağırlıklı olarak zincir sinema salonlarında, dolayısıyla alışveriş merkezlerinde gösterilmesine ilişkin eleştiriler kaleme alıyor. Ancak siz hem Cinemaximum ile festival partnerisiniz hem de bağımsız sinema salonlarının ayakta kalması başlı başına bir sektör sorunu haline geldi. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Bizim çalışma alanımız !f. Bu alanda zengin bir programla, değer verdiğimiz yönetmenlerle birlikte iyi bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Cinemaximum Arthouse ismi altında bağımsız filmlere daha kapsamlı ve destekleyici ev sahipliği yapabilme girişiminde. Ancak çalışma sahaları bizim yetki alanımızda değil; bize fikrimiz sorulduğunda söylüyoruz, ama işleyişimiz çok farklı.
Bu seneki yeniliklerden biri de ‘’!f Doc. Lab.’’. Belgeselcilik zorlu bir alan. Doc Lab.’ı ilerleyen yıllarda süreklilik arz eden bir oluşum haline getirmeyi düşünüyor musunuz?
Öyle umuyoruz. Belgeselcilerin söyleyebilecekleri şu an her zamankinden de önemli.
Ben bir !f takipçisi olarak festival programının yanında reklam filmlerinizi de dört gözle bekliyorum. Oradaki başarı da kolektif bir çalışmanın ürünü mü?
Tabii ki, yine güzel, uzun soluklu bir ortaklığın ürünü. !f’in bir marka olarak doğumuna yardımcı olan bir ajans Rafineri ile birlikte çıktık bu yola. Ve her yıl uzun uzun konuşuyoruz neler söylemek istediğimizi, bizi çok iyi anladıklarına inanıyoruz.
Ayrıca bu sene Yeşim Ustaoğlu’dan Cem Yılmaz’a kadar uzanan ‘’Küçük Sohbetler ve Müdahaleler’’ bölümü var ki festival içinde yeni bir heyecan yaratıyor. Ve tabii ki olmazsa olmaz ‘’!f Müzik’’…
Sohbetlerimizi ve atölye çalışmalarımız filmlerimiz kadar önemli bizim için. Bize şifa veren şeyleri yaratan insanlarla bir araya geliyoruz bu konuşmalarda.
Son olarak bu sene özellikle öğrenciler için hafta içi seansları çok uygun…
Hafta içi gündüz seansları biletleri için gerçekten sembolik rakamlar diyebiliriz. Biz de festivalin öğrencilere iyi geleceğini umut ediyoruz. (CE/HK)
Festivalin mekanları |
!f İstanbul bu yıl İstanbu'da Cinemaximum City’s Nişantaşı, Cinemaximum Kanyon ve Cinemaximum Budak & CKM salonlarının yanı sıra Cinemaximum Akasya'da, Ankara’da Cinemaximum Armada ve İzmir’de de Cinemaximum Konak Pier sinemalarında olacak. Festivalin etkinlikleriyse Bomontiada, Babylon ve Alt Sanat Mekanı'nda yapılacak. Ayrıntılı !f programı için tıklayın. |