* Fotoğraf: Hüseyin Aldemir, 8 Mart Gece Yürüyüşü'nden.
Bugün Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren kanun teklifiyle, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda da düzenleme yapıldı.
TIKLAYIN - OHAL'i Gereksizleştiren 25 Maddelik Teklifte Ne Var?
Tam adı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olan 25 maddelik düzenleme Meclis Genel Kurulu’nda 25 Temmuz’da kabul edilmişti.
Muhalefet neden karşı çıkıyor?
Kanun değişikliğine, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) muhalefet şerhi yazdı.
HDP’nin muhalefet şerhinde, değişikliğin bu kısmına ilişkin şu yorum yer aldı:
“Bu yasa değişikliği ile toplantı ve gösteri yürüyüşleri aslında muğlak olan ve bu zamana kadar keyfi bir şekilde uygulanan ‘kamu düzenini ve genel asayişi bozmayacak’ şeklindeki sübjektif ifadeler de yeterli bulunmayarak vatandaşı da işin içine katarak bu hakkı engellemek için suni yeni bir sebep daha yaratıldı.
“Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı engellenen vatandaşın hakkı nasıl korunacaktır sorusunun cevabı olmayacaktır.”
CHP’nin muhalefet şerhinde de 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yapılan değişiklikler şöyle yorumlandı:
“Düzenleme ile Anayasal bir hak olan ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı’nın keyfi şekilde sınırlandırılmasına, hatta engellenmesine yol açacak bir hüküm konuldu.
“Kanunun 6/2. maddesine eklenen ‘vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve katlanılmaz derece zorlaştırmamak’ ifadesi, kanunların genel, anlaşılabilir, açık olması şartıyla da çelişiyor.
“Muğlak ifadelerle anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına keyfi şekilde müdahale edilme yolunu açan madde hükmü Anayasa’ya da aykırı.”
Değişiklik ne getiriyor?
Toplantı ve yürüyüşlerle ilgili kanunda bulunan “genel asayişi bozmamak” şartına, “vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmayacak” ibaresi eklendi.
Muğlak bir ifade olan “günlük yaşamın zorlaşmasına” dair kanunda bir tanım ya da açıklama yer almadı. Bu şekilde eylemlerin yasaklanmasına bir gerekçe daha bulunmuş oldu.
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa göre açık alandaki eylem ve yürüyüşleri, “gece vakti” diye tabir edilen, havanın kararmasının ardından düzenlemek yasaktı.
Kanun değişikliğiyle, yürüyüşlerin akşam da yapılabileceği basına yansımış olsa da aslında kanuna sadece, “havanın kararmasıyla dağılacak şekilde” ifadesi ekleniyor. Kanun gerekçesinde de açık havadaki eylemlerin, havanın kararmasının ardından “bir saat içinde kalabalığın dağılması” şartı yer alıyor.
Yani eylemlerin havanın kararmasıyla bitirilmesi şartı çok da fazla değişmeden kaldı.
Bu süre ancak mülki amirin izniyle 24.00’e kadar uzatılabiliyor.
Kanun metninde ne değişiklik yapıldı?
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 7/2 maddesi şöyle değiştirildi:
“Açık yerlerdeki toplantılar ile yürüyüşler gece vaktinin başlamasıyla dağılacak şekilde, kapalı yerlerdeki toplantılar ise saat 24.00'e kadar yapılabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşünün gece vaktinin başlamasından sonra devam edeceği hususu, geçerli neden gösterilerek bildirilmiş ise vatandaşların huzur ve sükunet içinde istirahatini aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmamak ve kamu düzeni ve genel asayişin bozulmasına neden olmamak şartıyla, açık yerlerde yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin dağılma saati mahallin en büyük mülki amirinin kararıyla en geç saat 24.00'e kadar uzatılabilir.”
Kanunun 6/2 maddesine de “genel asayişi bozmayacak" ibaresinden sonra gelmek üzere “vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmayacak” ibaresi eklendi.
Değişiklik hangi gerekçeyle yapıldı?
Kanunun gerekçesinde, Anayasa Mahkemesinin kararı örnek gösterildi ancak, AYM’nin kararında “gündelik yaşamı aşırı ve katlanılmaz derecede zorlaştırmayan toplantı ve gösteri yürüyüşleri karşısında diğer tarafın katlanma yükümlülüğü bulunduğu” belirtiliyordu.
Kanun değişikliğinde ise “katlanma yükümlülüğü” dikkate alınmadan AYM’nin kararı tersinden okunarak yürüyüşler için “gündelik yaşamın devamlılığı” şartı da getirildi.
Kanunun gerekçesinde, eylemlerin gece vakti yapılmasına izin verildiği ifade edilse de, yeni kanunda da “gece vakti” eylem yapılması ancak mülki amirin izniyle mümkün. (AS)