Oğuzhan Yıldız: kutsal bir mesleğe dahiliz biz. Taşeronları başımıza getirmeye, bizi garsonluk, temizlikçilik gibi işlerde çalışmaya zorluyorlar. Buradaki eylemimizi sonuç alana kadar sürdüreceğiz. Desteğini eksik etmeyen birçok sivil toplum kuruluşu ve halk bizim yanımızda. Bizi kovacaklarsa şimdi kovsunlar. Yarın 35 yaşından sonra beni işten çıkarırlarsa ben dağa da çıkarım, terörist de olurum. Bizim haklarımızı elimizden alarak vatana hain yetiştiriyorlar. Bize uzanan ellerinin üzerimizden çekilmesini istiyorum. Biz gerektiğinde omuz omuza yangına giriyoruz arkadaşlarımızla. O yüzden İstanbul halkından yanımızda olmalarını istiyoruz. Biz derdimizi anlatacak bir muhatap bulamıyoruz. Yetkililerin her biri bir yere kaçıyor.
Mehmet(*): İtfaiye kuruluşu çok kutsal bir meslek. Biz kelle koltukta, hiçbir can güvencemiz olmadan yangınlara gidiyoruz. Buradaki herkes 25-30 yaşlarında çocuk sahibi insanlar, biz onları bırakıp buralara geldik. Yaptığımız iş kolay değil. insanların kaçtığı ateşin içine giriyoruz biz destek amaçlı. O yüzden biz insanları yangınlarda,sellerde, doğal afetlerde nasıl yalnız bırakmadıysak insanlar da şimdi bizi yalnız bırakmasınlar. En azından kendi can güvenliklerini düşünüyorlarsa bizi desteklesinler. Bizim tek isteğimiz sosyal hak ve güvence, maaş değil. Biz kalifiye elemanlarız. Bir itfaiyecinin yetişmesi için 5 yıl gerekiyor. Bu devlet için büyük masraf ve şimdi bu insanlar gözünün yaşına bakmadan kapının önüne konuldular. Biz bugün buradaysak iş güvencemiz olmadığı için buradayız.
Şuayip Çakır: Bizim tek amacımız Makro Firmasının aradan çekilmesi ve ihalenin fes olması. Biz aynı yerde eski şirketle veya belediyenin kendi şirketiyle devam etmek, işçi olmak istiyoruz. Biz bedenen çalıştığımız, emek verdiğimiz için işçiyiz bizi taşerona devredemezler. Artık herkesin sabrı taşmak üzere, buradaki insanları işten çıkarıyorlar, bundan sonraki eylemler daha büyük olacak.
Eyüp Şahin: Kazandığımız sendikal haklarımızı kaybetmemek için buradayız. İş güvencesi istiyoruz. Biz işimizin kutsallığının bilincindiyiz. İsterlerse maaşımızı asgariye indirsinler ama iş güvencesi versinler bize.
Hakan: Ben 4 yıldır Bimtaş A.Ş. de çalışıyorum, belli bir profesyonelliğe ulaşmış durumdayız. Şimdi önümü göremiyorum. Yarın işten çıkarılabilirim, bilmiyorum. Ailemin ve benim psikolojimiz bozuldu. Devletin yeni aldığı trilyonluk itfaiye araçları var. Devletin bunun gibi kendi sermayesinden yaptığı harcamalar var, gelen taşeron şirket ise hiçbir harcama yapmadan bu işten para kazanacak. Devletin hiçbir kazancı yok burada.
Muharrem: Bizim her şeyimizi; yemeğimizi, giysimizi, aracın mazotunu her şeyi devlet karşılıyor. Burada özelleştirmeye ne gerek var. Ben şimdi Makro'nun sözleşmesine imza atsam işim var ama bunun garantisi yok.(EY/EÜ)
* Adını vermek istemedi.