Evrensel’in İzmir Temsilciliği’ne 13 Ağustos’ta gece saatlerinde düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin iki kişinin yargılandığı dava bugün İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başladı.
Davanın ilk duruşmasına saldırıyı düzenleyen İsa Can Biler (tutuklu) ve Biler’i olay yerine getirip götüren sürücü İbrahim Halil Yapıcı katıldı. Duruşmayı, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi, gazeteci ve yurttaş takip etti.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada Biler, karakolda alınan ifadesini tekrarladı. Olay gününü hatırlamadığını, sarhoş olduğunu ve bilinçli şekilde hareket etmediğini iddia etti. ‘Gençlik hevesiyle’ silah aldığını ve bu olayın yaşandığını söyledi.
Tutuksuz sanık Halil İbrahim Yapıcı ise ifadesinde olayla bir ilgisi olmadığını; Biler'i 10 yıldır mahalleden tanıdığını, rica üzerinde Alsancak'a götürdüğünü söyleyerek karakolda alınan ifadesini tekrarladı.
Sanıklar daha sonra Evrensel avukatlarının sorularını cevapladı. Çelişkili cevaplar verdi. Biler, sorulan birçok soruya "hatırlamıyorum" yanıtı verdi.
Avukatların "Silahı kimden ne zaman aldınız?", "Tanımadığınız birinden nasıl silah alabildiniz?", "Ne kadar ödediniz?", "Çalışmadığınız halde silaha parayı nereden buldunuz?" şeklindeki sorularını Biler "Silahı Tepecik'ten tanımadığım birinden 3-4 ay önce aldım. Çalışmıyorum ama günlük işler yapıyorum. Kimse bana yardımcı olmadı. Halil'i mahalleden tanıyorum, daha önce beni bir yere götürmedi.” diyerek cevapladı.
Biler iletişimde olduğu Ahmet Doğan ve Emircan Kırkpınar ile ilgili sorulan soru için de “Benim yakın arkadaşım. Sürekli konuşur bir yerlere gideriz." dedi.
"Polisin yürüttüğü soruşturmada tuhaflık var"
Sanık ifadelerinden sonra müşteki ve müşteki avukatları söz aldı. Evrensel İzmir Temsilcisi Özer Akdemir, 25 yıldır gazetede çalıştığını 10 yıldır temsilcilik yaptığını söyledi.
Akdemir, “Benim olaydan haberim bölgedeki esnaflardan oldu. Polis olay olduktan bir saat sonra geliyor inceleme yapıyor ama bize bilgi vermiyor. Polisin yürüttüğü soruşturmada tuhaflık var. Polis içeri dahi bakmamış. Ben içeri girdikten sonra kurşun parçalarını topladım. Soruşturma gazeteye sıkılan değil de ‘sarhoşken havaya sıktı, oraya geldi’ gibi yürütülüyor.” dedi.
İddianamenin kendilerini şaşırttığını, suçlamanın ‘mala zarar verme’ üzerine kurulduğunu belirten Akdemir “Gazeteye yönelik saldırı, okuruna, kitlesine, misyonuna, halkın haber alma özgürlüğüne yöneliktir. İddianame yetersizdir. İsa Can’ın arkasında kimler var, kim talimat verdi bunlar araştırılması gerekiyor.” diye konuştu.
Ek iddianame talebi
Avukat Hasan Hüseyin Evin görüntü kayıtlarının çok açık olduğunu, Biler’in tabelayı kontrol ettikten sonra ateş ettiğini anlattı. “İlk defa duyduğunuz gazeteyi kurşunlama ihtiyacını nasıl duydunuz? Bu saldırıyı gençliğine verecek, alkole verecek hikayeye inanmıyoruz. Basına yönelik suçlar işleniyor ülkede. Bu bir toplumsal sorumluluk meselesidir. Bu sanıklar bizim açımızdan değer ifade etmiyor. Arkasındaki güçlere ulaşılması gerekiyor. Bu iddianame gerçek bir iddianame değil. Ek iddianame talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Avukat Devrim Avcı ise sanık Biler’in hikaye anlattığını ve buna inanmanın mümkün olmadığını söyledi. Avcı, “Kim sokakta gördüğü birisine silah satar. Böyle bir diyalog mümkün değil. Sanık çok sarhoş olduğunu ve hiçbir şeyi hatırlamadığını söylüyor ama bir arabaya binecek, ‘şuraya götür’ diyecek kadar şuur ve bilinçli. Gazeteyi telefondan bulacak kadar, arabaya dönünce silah sesleri için ‘bizi ilgilendirmez’ diyecek kadar, silahı atacak kadar bilinçli. Gazete 24 saat çalışılan bir yer. İnternet için nöbet tutanlar var. Bu kurşunlar bir gazete çalışanına gelebilirdi. Basın özgürlüğün engellenmesi açısından ek iddianame talep ediyoruz” diye konuştu.
Avukat Barış İpek de “İsa Can Biler sokağa girdiğinde Ahmet Doğan’la mesajlaştım diyor. Ancak HTS kayıtlarında ve baz istasyonu kaydında yok. İnternet açık değil. Kamerada elinde görülen telefon sanığın telefonu değil. Bu şahsa sorgu yapılmıyor. Bu eksiklik giderilmeli. Sanığın başka kullandığı telefonlar ve ailesinin telefonları da incelenmeli.” dedi.
Tutukluluğa devam kararı
İddia makamı tutuklu sanık İsa Can Biler’in kaçma ve delil karatma şüphesi olduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin, sanık Halil İbrahim Yapıcı’nın ise adli kontrol ve yurtdışı çıkış yasadığının devamına karar verilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gözeterek sanık İsa Can Biler’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanık İbrahim Halil Yapıcı hakkında ise yurtdışı çıkış yasağının devamına, imza yükümlülüğü ve adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti.
Evrensel’in davaya katılma talebi kabul edilirken olayın azmettiricilerinin ortaya çıkarılması için dosyanın savcıya gönderilmesine karar verildi.
Davada bir sonraki duruşma 1 Aralık, saat 10.30'da.
Duruşma öncesi açıklama: Saldırı sadece Evrensele değil tüm basına
Dava öncesi İzmir Adliyesi C Kapısı önünde açıklama yapıldı. Açıklamada konuşan Evrensel Muhabiri Emirhan Durmaz, saldırının sadece Evrensel’e yönelik olmadığını belirterek, “Evrensel’in sesini duyurmaya çalıştığı işçilere, emekçilere, kadınlara, öğrencilere yöneliktir. Saldırının arkasındaki güçlerin ortaya çıkartılmasını istiyoruz. Evrensel, 30 yıldır türlü baskılara karşı sesini söylemeye devam ediyor. Evrensel susmayacak” dedi.
Ardından konuşan Evrensel’in Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal, saldırıya ilişkin soru işaretlerinin sürdüğünü söyledi. Özdal, “13 Ağustos gecesi gazetemiz saldırıya uğradı. İki gün sonra tetikçi yakalandı. İddianame hazırlandı ama hala saldırıya ilişkin soru işareti sürüyor. Süreci kestirip atmak istemiyoruz. Amacımız saldırganın arkasındaki azmettiricinin bulunması ve yargılanması. Bu dava, saldırganın söylediği ‘sarhoştum’ gibi sonuçlanıp sıradan adli bir olay gibi incelenirse saldırının devam ettiğini düşüneceğiz" ifadelerini kullandı.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Dilek Gappi "Bu saldırı ‘eğer doğruları yazmaya devam ederseniz bu kurşunlar gelir’ demektir. Bu davayı sıradan bir dava haline getirmek isteyenlere karşı duracağız. Sonuna kadar doğrunun yanında duracağız. Tüm basın emekçileriyle mücadelemizi sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu da "Bu ülkede gazeteciler tutuklanıyor, öldürülüyor, kanallara kayyım atanıyor. Böyle bir süreçte her türlü mücadeleyi veren gazeteler ve gazeteciler var. Evrensel onlardan biri ve 30 yıldır her türlü tehditte ve baskıya rağmen geri adım atmadı. Bu saldırı sadece Evrensele değil tüm basına yapılmış bir saldırı" dedi.

Evrensel'in İzmir bürosuna silahlı saldırı
(HA)


